Cumhuriyetin 100. yılında, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler, Türkiye için en kritik ve tarihi seçim olma özelliğini taşıyor. Bu dönemde Cumhur İttifakı’nı bir araya getiren en önemli ortaklık Kürt karşıtlığı… Kürtlere yönelik onca karşıt söylemine rağmen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Federe Irak Kürdistanı’nda sıkı bir işbirliği içinde olduğu parti ise KDP. Peki neden KDP, Ankara ile bu kadar yakın işbirliği içinde, bu durumun izahı nedir? Belki de bu dönem üzerinde durulması gereken en temel sorular bunlar.
2015 yılında gerçekleşen 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını bugün bile hala konuşuruz. O dönemden itibaren AKP’nin politikalarını sertleştirmesinde KDP’nin de payı olduğunu belirtmemiz çok da abartılı bir yorum olmaz. Çünkü o dönem Kürtlerin birliğinde ayak direyen KDP olmuştur. Kürtlerin birlik olmaması, bölgede devletlerin politikalarını hayata geçirmesinde kolaylık sağlamıştır. Kürtler birlik içinde hareket etseydi belki de AKP çok rahat bir politika yürütemeyecekti.
2017’deki Federe Irak Kürdistanı Bölgesi Yönetimi’nin aldığı Kürdistan Bölgesel Yönetimi bağımsızlık referandumu kararını hatırlayalım. Bu dönem özellikle Türkiye’den yoğun tepkiler gelmişti. AKP Genel Başkanı Erdoğan, referandumu sert bir dille eleştirmiş, Irak Kürdistanı’na yönelik tehditlerini sıralamıştı.
2017’de referandum kararı alıp hayata geçirmelerine rağmen KDP, Türkiye’nin sert yönelimleri karşısında duramadı ve geri adım attı. Bu geri adım, Türkiye’nin Irak Kürdistanı’nda birçok üs kurma, sınır ötesi operasyon düzenleme koşullarını da yarattı. Türkiye’nin Irak Kürdistanı’nda düzenlediği hava operasyonları sırasında siviller de hayatını kaybetti, köyler bombalandı. En somut örneği 22 Temmuz 2022’de pikniğe giden köylülerin bombalanmasıydı. Dokuz kişinin hayatını kaybettiği bu bombardımanda Türkiye suçlanmıştı. Türkiye bunu kabul etmese de Irak ile ilişkiler gerginleşmişti. KDP burada da PKK’yi suçlamıştı. KDP’nin bu tür bombardımanlarda Türkiye’yi karşısına alan açıklamalarını görmek de imkansız.
7 Nisan 2023’te Süleymaniye Havaalanı’na yapılan saldırı sonrasında da KDP direkt YNK’yi suçlamıştı.
Ayrıca 17 Nisan 2023 günü Duhok’ta iş insanı Hüseyin Türeli öldürüldü. Sık sık tehditler alan Türeli, KDP tarafından da tehdit edilmişti.
Türkiye’nin şehir merkezlerinde düzenlediği bu tür operasyonlara KDP sessiz kalıyor. Çünkü KDP’ye göre kendi topraklarında düzenlenen saldırılar vb. normal. Türkiye’nin yanlışlarını görmezlikten gelen KDP’nin bu tutumu tepki topluyor. Bu dönemde ortaya çıktı ki KDP, AKP ve MHP iktidarının her politikasını meşru görüyor ve onun da savunuculuğunu yapıyor.
Bu açıdan baktığımızda 14 Mayıs seçimleri sadece Türkiye ile sınırlı değil, Irak Kürdistanı başta olmak üzere bölgeyi de etkileyecek bir nitelik taşıyor. Bu iktidarın gitmesi Irak Kürdistanı açısından da önemli. KDP ise bu iktidarın kalmasından yana bir tutum içinde ve AKP için seçim çalışması yürütüyor.
Yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre KDP’liler, Irak Kürdistanı’na sınır olan Şırnak, Cizre, Silopi, Hakkari, Çukurca, Şemdinli gibi yerlerde aşiretlerden, öne çıkan şahsiyetlerden AKP’ye oy vermelerini ve Cumhur İttifakı için çalışmalarını istemiş.
Galiba AKP-MHP gibi KDP de Kürtlerden umudunu kesmiş. Yoksa bu kadar Kürt karşıtı bir ittifakın içinde yer almazdı. Peki iktidar giderse KDP ne yapacak? Kürtler, KDP’nin bu tutumunu unutacak mı? Öyle kolay unutulacak gibi de durmuyor. 100 yıl geçse de Kürtler bu dönemde yaşananları unutmaz.