Son depremlerden sonra gözler bir kez daha yapıların güvenliğine çevrildi. Yakın tarihinde çok ciddi afetler olan Türkiye’de, çıkarılan yönetmeliklere rağmen son depremle birlikte görüldü ki hala güvenli yapılar inşa edilmiyor. 23 yıllık inşaat mühendisi olan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Hakim Şahin, “Yasalar uygulansa hiçbir sorun kalmaz. Ama her şey sadece yasalara uygunmuş gibi gösteriliyor. Depremde öldüren denetimsizlik” diyor.
6 Şubat günü Maraş merkezli depremlerde binlerce yapı yıkıldı, müteahhitlere yönelik de gözaltı operasyonları başlatıldı. Sadece Diyarbakır’da 32 kişi hakkında soruşturma açıldı.
İnşaat mühendisi ve aynı zamanda Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclis Üyesi Hakim Şahin, “Çürük binaların tek sorumlusu müteahhitler mi?”, “Yapı denetimi ilgili sorunlar neler?” gibi soruları yanıtladı.
“Parası olan herkes bu sektörde müteahhit olabiliyor” diyen Şahin’e göre bugün yaşanan depremlerde hasarın bu kadar ağır olmasının en büyük sebebi de işte tam olarak bu. Yani denetim yok, her inşaatta olması gereken inşaat mühendisi ve teknik ekip asla inşaatlarda bulunmuyor, onların yerine diplomaları kullanılıyor. Şahin, Yap-Sat diye tabir edilen inşaatların yüzde 80-90’ında işleyişin bu şekilde olduğunu anlatıyor.
‘Mühendis olup ertesi gün rezidans inşa ediyor’
Hakim Şahin, şu anki sorunun daha eğitim aşamasından başladığını söylüyor. İnşaat Mühendisi Şahin, üniversitelerin hepsinde mühendislik fakültelerinin açıldığını ve eğitimin niteliğinin yerle bir olduğunu belirterek, “Şu anda hiçbir bölüme yerleşemeyen, en düşük puan alan arkadaşlarımız mühendisliği tercih ediyor. Ve maalesef bu insanlar daha sonra gelip rezidanslar inşa ediyor” diyor.
Şahin’e göre, nasıl ki avukatlarda bir stajyerlik dönemi varsa mühendislerin de en az 2 yıl devletin kurumlarında, sahada çalışması gerekiyor. Şahin mevcut eğitim sisteminin de mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
‘Eskiden sistem yoktu, şimdi de işlemiyor’
Şahin, eskiden yapı denetim sistemi denilen bir mekanizmanın olmadığını ancak şu anki sistemin de çok sorunlu olduğunu söylüyor:
Yapı denetiminde 5 anahtar teknik personelin olması lazım. Yapı denetiminin olmadığı yıllarda çalıştığım firmada o uzman teknik personelin diplomasını kiralıyorduk. Hiçbirisi çalışmıyordu. Onun yanında her 30 bin metrekareye karşılık gelecek bir tane yardımcı kontrol mühendisi olması lazım. Onun da diploması kiralanıyordu. Şimdi de aynı sistem devam ediyor. Diyarbakır’da gezdim. Yapı denetim firmalarında 1-2 kişi çalışıyor. Oysa 5 anahtar teknik personelin sürekli orada olması gerekiyor.
‘Odalara artık proje gitmiyor’
Eskiden Diyarbakır’da daha kaliteli yapılar olduğunu anlatan Hakim Şahin, “Bütün projelerimiz odalara giderdi. Hepsi incelenirdi, eksiklikler varsa düzeltirdik. Bütün bu denetimlerden sonra onay verirdik. Sonra o proje belediyeye giderdi, belediye de kontrol eder projeye öyle başlanırdı” diyor.
Odalara artık proje gitmiyor, çünkü Şahin’in verdiği bilgiye göre belediye bunu istemiyor. DTSO Meclis Üyesi Şahin, siyasi bir hamlenin yapıldığını, mevcut yönetimin odaları sevmediği için projelerin odalara gitmesini istemediğini belirtiyor. Durumun Türkiye genelinde böyle olduğunu aktaran Şahin, birkaç ilin dışında odalara artık proje gitmediğini söylüyor.
‘HDP’li belediyelerle ciddi bir denetim başladı’
Hakim Şahin, Diyarbakır’da HDP’li belediyelerin göreve gelmesiyle birlikte ciddi bir denetimin başladığına işaret ediyor. Şahin, o dönemde belediyedeki teknik elemanların sahada çok titiz bir denetimde bulunduklarını ifade ediyor.
Diyarbakır’daki konut sektörünün batıya nazaran çok daha kaliteli olduğuna inanan Şahin, Diyarbakır’da 2000’den sonra yapılan yapıların yüzde 90’ının sağlam olduğunu belirtiyor.
‘İnşaatlar çok eski bir analiz üzerinden yapılıyor’
“Depremin merkez üssü Maraş ve diğer illerdeki yıkım neden çok ağır oldu?” sorusunu da yanıtlıyor. İnşaat Mühendisi Hakim Şahin, Türkiye’nin deprem bölgelerinde inşaat sektörünün, çok eski bir analiz üzerinden devam ettiğini söylüyor. Şahin, fay hattında ya da fay hattına yakın yerlerde yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Diyarbakır Tesisler’de çöken binanın zemininin çok kötü bir dolgu zemin olduğunu anlatan Hakim Şahin, “Diyarbakır’ı eskiden beri tanıyan herkes bilir ki oradan bir dere geçiyordu. Bunlara izin verilmemesi gerekiyor” diyor.
Çok sağlıklı bir jeolojik raporun hazırlanması gerektiğini anlatan Şahin, Diyarbakır’da 10 katlı yapıya imar izni veren sistemin deprem bölgesi olan Elazığ’da da 10 katlı yapıya imar izni verdiğine dikkat çekiyor.
‘Yönetmelik yenileniyor, binalar yenilenmiyor’
DTSO Meclis Üyesi Hakim Şahin, deprem yönetmeliklerinin değiştiğini ama eski yapıların aynı şekilde bırakıldığını söyleyerek şunları anlatıyor:
Deprem yönetmelikleri değişiyor. 1998’de bir deprem yönetmeliği vardı, 2007’ye kadar onu uyguladık. 2007’den sonra 2018’de yeniden deprem yönetmeliği çıkarttık. Peki, eski deprem yönetmeliği yanlış mıydı? Yeni yönetmelikten önce yapılan yapılar ne olacak? Diyelim ki yönetmelikte bir eksikliği gördük, yenilemek zorunda kaldık. O zaman eski yapılara dönük bir iyileştirme yapma gereksinimi duyduk mu? Yok. Denetimler zaten eksik ve yönetmelikler değiştikçe eskiden yapılan konutlarda bir iyileştirme de yapılmadı.
Yani aslında çürük binaların tek sorumlusu müteahhitler değil, eğitim sisteminden uygulamaya kadar her aşamada eksik olan denetim. Hakim Şahin’in anlattığı tablonun genelinde zincirleme bir ihmal var. Bu da tam olarak sistemin kendisine işaret ediyor.