Demirtaş: Biz hapse atılmasaydık iktidar tek başına seçilmeyecekti

Demirtaş: Biz hapse atılmasaydık iktidar tek başına seçilmeyecekti

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yoksulluğun Kobani davası ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek,  “Biz hapse atılmasaydık iktidar tek başına seçilmeyecekti. Şimdi de tekrar kazanmak için bizi içeride tutmaya ısrar ediyorlar” dedi.

HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP’li yöneticilerinin aralarında bulunduğu 21’İ tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani davasının 8. duruşmasının ikinci günde.  Sincan Cezaevi Kampüsü’nde Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada Selahattin Demirtaş konuştu.

Konuşmasının büyük bölümünü Kobani davasındaki usulsüzlere ve mahkemenin tavrına ayıran Demirtaş,  “Hapiste olduğumuz sürece rehineyiz” dedi. Taleplerinin yerine getirilmesini isteyen Demirtaş, şunlara vurgu yaptı:

“Taleplerimiz doğrultusunda sağlıklı bir savunma yapılabilmesi için duruşma periyotlarını yeniden düzenleyin ve göreceksiniz ki tıkır tıkır duruşma işleyecek ve hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Belki öngördüğünüzden daha erken sürede dosya karara çıkacak. 5 yıldan fazladır tutukluyuz. Neden uzatalım? Ama bu siyasi baskı, gölge ve panik haliyle, ‘bir an önce bitirelim’ yaklaşımıyla savunma hakkımızdan feragat ederek, Büyük Birlik Partisi’nin işlerini kolaylaştıracak değiliz.”

‘Doların artışı da düşüşü de bu davayla doğrudan bağlantılı’

Selahattin Demirtaş, doların artışını da düşüşünü de şu şekilde değerlendirdi:

“Doların artışı da düşüşü de aynı zamanda bu davayla doğrudan bağlantılıdır. Yoksulluk da bu davayla doğrudan bağlantılıdır. Biz hapse atılmasaydık iktidar tek başına seçilmeyecekti. Şimdi de tekrar kazanmak için bizi içeride tutmaya ısrar ediyorlar. Durum çok vahim. Ülkenin ekonomik kaynaklarına peşkeş çekilirken bu dava üzerinden üstü örtülmek isteniyor. HDP’nin kapatılma davasına ana dava olarak bu görülüyor. Dolayısıyla burada yaşananlar 84 milyonu ilgilendiriyor. Türkiye dün gece itibariyle resmi para birimi dolara geçirme kararı aldı. Yerli ve milli hükümet doları Türkiye’nin gayri resmi parası ilan etti. Seçim kazanmak için gözünü karartmış durumda. Ekonomide anlatılar, cezaevinde yaşanan cinayetler, kadın katliamları, İmralı’da Öcalan üzerindeki tecrit, her şey birbiriyle bağlantılıdır.”

 ‘Hiçbir tutuklu arkadaşımız kendini yalnız hissetmesin’

Cezaevlerinde hasta tutukluların durumuna da dikkat çeken Demirtaş, şunları söyledi:

“Son bir hafta içinde cezaevlerinde adeta cinayet gibi öldürmelerle hayatlarını kaybeden arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum, tüm halkımıza başsağlığı diliyorum. Cezaevindeki tüm arkadaşlar adına bir çağrı yapmak istiyorum. Lütfen moralli olsunlar, sağlıklarına dikkat etsinler. Hiçbir tutuklu arkadaşımız kendini yalnız hissetmesin. Hem tutsaklarla hem de aileleriyle yan yana olmaya devam edeceğiz. Kalbimiz en yoksulundan, tecritte olana kadar herkesle birlikte atıyor. Arkadaşlarımızın intihara zorlanması, cinayet gibi bir şekilde hayatına son vermeye zorlanması ve hasta tutukluların ölüme terk edilmesi tam bir insanlık suçudur.  Ama biz siyasi mücadeleyle sonuç alacağız. Demokrasiyi, özgürlükleri geliştireceğiz. Bu iktidar hak, adalet, hukuktan nasibini almamış. İnsanların eziyet çekmesi umurunda değil. İktidarı değiştirip HDP’nin görüşünü iktidara taşımadan nefes alamayacağız. Tüm arkadaşlar moralli olsunlar çözüm siyasi mücadelededir. Dirençle umutla birlikte başaracağız. Daha adil yargı önünde bu davalar da farklı bir seyir alacaktır. Bugün vereceğiniz kararlarda daha çok sizin geleceğinizi belirler.”

‘Tanığın savcıya gönderdiği mektuptan cezaevinin haberi yok’
Duruşmada konuşan Avukat Mahsuni Karaman, düğünde olduğu ispatlanmasına rağmen ceza verilen müvekkili Mazlum İçli’yi anlattı. Mahkemenin İçli için önce tahliye kararı verdiği sonrasında ceza verdiğini belirten Karaman, talimatın Kobani davasının soruşturma savcısı Ahmet Altun tarafından verildiğini belirtti. Karaman,“Mazlum İçli’nin hayatını sizin gibi bir heyetin eliyle karartılar” dedi.
Ardından söz alan dava avukatlarından Kenan Maçoğlu,“Bugüne kadar yüzlerce ara karar kurdunuz. İstediğiniz bütün ara kararlar eksiksiz yerine getirildi ancak 3 tanesi yerine getirilmedi. Tanık Kerem Gökalp’in cezaevinden savcı Ahmet Altun’a gönderdiği mektup var. Biz bunu talep ettik ancak Şırnak Cezaevi İdaresi de böyle bir mektubun, dilekçenin olmadığını söylüyor. Mahkeme bunu bizden gizliyor. Bunun tarafımıza verilmesi için savcı Ahmet Altun’a yeniden yazı yazılmasını istiyoruz. Yine Kerem Gökalp’in kapatma davasında başka bir ifadesi olduğunu gördük fakat bizim mahkememizde yok. Bu bizden gizlenmiş, neden gizlenmiş bilmiyoruz. Bunun sizlerle de paylaşılmasını istiyoruz. Periyot bitiminde ara karar kurmayın. Duruşma sonunda çokça ara karar kuruyorsunuz bazı taleplerimiz gözden kaçıyor. O nedenle bugün ara karar kurmanızı istiyoruz. Perşembe günü elimizde olur. Ahmet Altın dosyada gizlilik kararı olduğunu gerekçe göstererek size bilgiyi vermeyecektir ancak gizlilik kararı sizin için geçerli değil” ifadelerini kullandı.
Duruşmaya, 23 Aralık’a kadar ara verildi.
HABER MERKEZİ