Demirtaş, Garibe Gezer anısına yazdı: Sitem yok, görülecek hesabımız var

Demirtaş, Garibe Gezer anısına yazdı: Sitem yok, görülecek hesabımız var

Cezaevinde yaşamını yitiren Garibe Gezer anısına yazı kaleme alan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Şimdilik beş yılımızı çaldılar. Bir hücrede umudu büyütmek için fazlasıyla geniş bir zaman. Sitem yok, görülecek hesabımız var” dedi.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,  Garibe Gezer anısına kaleme aldığı yazısında, “Hiç karşılaşmadık Garibe ile. Ama tanışız Garibe ile. Acılardan tanışız. Özgürüz hepimiz de. Boncuktan kuş değil ama elleriyle bir defter yapmış kızlarıma, yasak diye vermediler bana” ifadelerine yer verdi.

‘Bir hücrede umudu büyütmek için fazlasıyla geniş zaman’

Dünyaca ünlü yazar Ursula K. Le Guin’in satırlarını hatırlatan Demirtaş, “Ursula gibi değilim ben, bol bol vaktim var. Umut ediyorum, zamanı eze eze. Şimdilik beş yılımızı çaldılar. Bir hücrede umudu büyütmek için fazlasıyla geniş bir zaman. Sitem yok, görülecek hesabımız var” dedi.

Selahattin Demirtaş’ın “Garib’e” başlığıyla kaleme aldığı yazısı şöyle:

“Bir şiir düşsün aklınıza, zor zamanlarınızda.

Art arda kaç zemheri.

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.

Dışarıda gürül gürül akan bir dünya.

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar.

Belki bir türkü.

Ervahı Ezelden levhi kalemden, levhi kalemden,

Bu benim bahtımı kara yazmışlar.

Bilirim güldürmez devri alemden,

Bir günümüzü yüz bin zara yazmışlar.

Ve bir başka türkü.

Kanım hep içime akar kanarım.

Beni anlamadın ona yanarım.

Şu Metris’in önü bir uzun alan.

Bir tek seni sevdim, gerisi yalan.

Ursula K. Le Guin, “Ben umut etmiyorum. Umut için vaktim yok” diyor. Ursula gibi değilim ben, bol bol vaktim var. Umut ediyorum, zamanı eze eze. Şimdilik beş yılımızı çaldılar. Bir hücrede umudu büyütmek için fazlasıyla geniş bir zaman. Sitem yok, görülecek hesabımız var.

Bizi buraya neden kilitlediler, biliyoruz. Amaçlarını, planlarını ajandalarını. Onları hayata geçiremesinler diye elimizden geleni yapıyoruz beş yıldır. Dişimizle, tırnağımızla direniyoruz. Bir tek umudumuz var elimizde, gün be gün büyüttüğümüz. Asıl mücadele dışarıda. Bizim yaptığımız boncuktan kuş, konacak pencerene. Pencereni açık tut.

Hapishaneler, umudun fabrikası ve ölümün.

Bir tek seni sevdim, gerisi yalan.

Bir “yalan” daha var.

Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimiz de.

“İkimiz” kısmı yalan. “Hepimiz de” olmalıydı.

Mem Ararat söylesin:

Andok, rêhevalê Zana.

Berxê dayîka min.

Dengê çiyayan.

Ha ho, bila Mem bimire.

Gazî dereng hat,

Dest ma bê çare.

Kaç acı taşıyabilir bir yürek? Var mıdır bir limiti?

Hızlı hızlı giden yolcu,

Bu mezarda bir garip var.

Bak taşına acı acı,

Bu mezarda bir garip var.

Hiç karşılaşmadık Garibe ile. Ama tanışız Garibe ile. Acılardan tanışız. Özgürüz hepimiz de. Boncuktan kuş değil ama elleriyle bir defter yapmış kızlarıma, yasak diye vermediler bana.

Hacı Lokman Birlik için yazmış Mehmet Said Aydın:

Lokman’ın bir adet ömrü var,

Onu yaşayamıyor.

Lokman’ın boynunda ip var, tanışığız Lokman ile. Özgürüz hepimiz de.

Devam ediyor Mehmet Said:

Boynuna dolanan ipi birbirimize gösterdik.

Birbirimize kör olduğumuzu söylemedik.

Buruşturup çöpe attılar bizi, gittiğin gün,

Boğazımıza kınnap bağladılar Lokman.

Bila ez bimirim heval. Bir resmin kalmış geride, bir de büyük kavgan ve boş bir defter kızlarıma. Söz olsun, yazacağız her bir sayfasına destanını, kurduğun tüm özgürlük düşlerinin, Garibe Gezer.

Bu dağda ceylan gezer…”

*Edirne Cezaevi