Kobani Davası’nda konuşan Selahattin Demirtaş, yandaş medyanın kendilerini hedef aldığını söyleyerek, “Seçimler yaklaşıyor ve bizi yeniden yıpratmak istiyorlar. Bir algı operasyonu yürütülüyor” dedi.
Kürt siyasetçilerin yargılandığı Kobani davasının 15’inci duruşması 2’inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına çok sayıda izleyici katıldı.
Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı.
Duruşmada söz alan avukat Kenan Maçoğlu, duruşmanın birinci günü yaşanan tartışmaları hatırlatarak “Biz gergin geçen duruşmalarda size yeni ajandalar verildiğini düşünüyoruz. Size verilen yeni ajandalar var mı bilmiyoruz” diye konuştu.
‘İfadelerin geçerliliği yok’
Mahkemenin gizli tanıkları bilgi vermeden dinlediğini belirten Maçoğlu, şunları söyledi:
Gizli tanık dinlenirken naip hakimin olması gerekiyor ama siz daha önce tanıkları dinlerken naip hakim yokken dinlediniz, o yüzden ifadelerin geçerliliği yoktur. Tanıklara ilişkin savcılık belgeleri mahkemece avukatlara verilmiyor. Daha önce bu durumu Kerem Gökalp’ta yaşadık ve belgeler gelince hukuksuz bir şekilde Ankara TEM’e götürülüp ifadesinin alındığı ortaya çıktı. Şimdi yine usulsüzlükler ortaya çıkar diye korktuğunuz için belgeleri vermiyorsunuz. Tanık Merdan Rüştü Ovalıoğlu hukuka aykırı bir şekilde dosyaya dahil edildi. Merdan Rüştü Ovalıoğlu’nun gerçekten Kobani olaylarıyla bir bilgisi olsaydı dilekçe ile savcılığa başvururdu. Bunu yapmayıp, TEM’de 12 gün gözaltı yaparsanız çıkan sonuç belli. Orada belli pazarlıklar yapılacak ve gelip burada ifade verecek, öyle olsa da Ovalıoğlu her şeyi eline gözüne bulaştırdı. Hafta sonu duruşma dışında gizli tanık dinlemişsiniz, duruşmada savcı yok. Neden Savcı hazır bulunmadı, bunu merak ediyoruz.
İfade verince beraat etti
Gizli tanıklar tutuklanacakları kesinleşince Kobani’ye ilişkin ifade vermeye başladılar. Gizli tanıklardan biri bu dosyaya ilişkin ifade verince yargılandığı dosyadan beraat etti. Göstermelik bile ceza almadılar. Gizli tanıklar özgürlüklerinin Kobani davasından geçtiğini öğrenmişler.
Demirtaş: Gelen evrakları reddediyorum
Maçoğlu’nun ardından mahkeme heyeti dosyaya gelen evrakları okudu. Daha sonra Edirne F Tipi Yüksek Güvenlik Cezaevi’nden SEGBİS’le bağlanan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş, “Fiilen tutukluyuz. Tutuklu muamelesi görüyoruz. Ben Kobani olaylarına ilişkin tutukluluğumun limitini aştım. Asliye Ceza Mahkemelerinde tutukluluk süresi en fazla 18 aydır ama biz hala içerdeyiz. Bunu tutukluluğumun 20’inci ayında da dile getirmiştim. Edirne Cezaevi, Asliye Ceza Mahkemesindeki tutukluluğumun işleme konulmadığını ‘Örgüt üyeliği’ nedeniyle tutuklu bulunduğumu söyledi. O zaman ben Kobani olayları nedeniyle tutukluluğumu ne zaman yerine getireceğim diye itiraz ettiğimde sürecin hukuksuzluk olduğu ortaya çıkınca Kobani olayları ‘Terör suçları’ kapsamına alındı. Hukuk işleyecek bir gün. Hukuk işlemeye başlayınca bunun nasıl bir hukuksuzluk olduğunu anlatacağım. Gelen evrakları reddediyorum. Tüm tanıkların huzurda dinlenilmesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘Seçimler yaklaştı, algı operasyonu başladı’
Yandaş medyanın kendilerini hedef aldığını söyleyen Demirtaş, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
Geçen günlerde Yeni Şafak ve Hürriyet bir manşet çıkarttı, ‘Kandil’den Demirtaş’a 16 milyon dolar’ diye. Külliyen yalan böyle bir ifade dosya evraklarında yok. Yeni Şafak bu haberin altına benim, Cemil Bayık ve Merdan’ın fotoğraflarını basmış. Yalan olduğu belli ama seçim yaklaştığı için ne lazım iktidara? Bizim yıpratılmamız gerekiyordu. Bir yandan Kandil’e para gönderdik iddialarıyla yargılanıyoruz, bir yandan da güya Kandil bize para yollamış. Bir karar verin. Peki neden şimdi bunlar ortaya çıkıyor, çünkü seçimler yaklaşıyor ve bizi yeniden yıpratmak istiyorlar. Bir algı operasyonu yürütülüyor, Bayık’ın, Merdan’ın ve benim fotoğrafımı yan yana koyarak bir algı yaratıyorlar. Yazdıklarının yalan olduğunu biliyorlar ama gerçek kimsenin umurunda değil. Seçime doğru giderken bu algı operasyonları devam edecek. Hürriyet Gazetesi, 16 milyar dolar olarak girmiş aynı haberi. Avukatlarım söyledi bir milyar dolar bir tır para ediyormuş. O zaman bana 16 tır paranın gelmesi lazımdı. Ben paramı istiyorum valla. Hürriyet’ten istiyorum. Paramı verin. Ahmet Hakan mısın nesin paramı versin.
Daha sonra söz alan HDP eski MYK üyesi Nazmi Gür, medya aracılığıyla yayılan yalan haberle kendilerine yönelik psikolojik bir savaşın yürütüldüğünü söyledi.
Mahkeme heyeti duruşmaya 28 Temmuz’a kadar ara verdi.