Deniz Poyraz davası: 29 Nisan’a ertelendi

Deniz Poyraz davası: 29 Nisan’a ertelendi

Deniz Poyraz davasında katliam günü olay yerinde olan tanıkların dinlenmesi ardından mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 29 Nisan’a erteledi.

Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik 17 Haziran 2021’de saldırı gerçekleştiren ve parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden  Onur Gencer’in yargılandığı davanın duruşması, İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık beyanlarının alınması ardından sona erdi.

Katil Onur Gencer’i 17 Haziran’da HDP İl binasına getiren taksinin şoförü İbiş Işık, “Onur Gencer bizim durak müşterimiz, akrabalığım yoktur. O gün bir şey görmedim. İTO diye bilenen yerden Onur Gencer’i aldım, İngilizce kursunun olduğu yere gideceğim dedi. Saat 10.55’te indirdim, elinde çanta vardı. Onur Gencer bana ‘4-5 polis intihar etmiş’ dedi. Hiperaktif biriydi. Balçova Termal Otel’e götürdüğümde fark ettim, hiperaktif olduğunu, arabanın içinde oynuyordu. Böyle fark ettim hiperaktif olduğunu. TEM’den aradılar beni saat 14.00 civarı. İfade vermeye gittim ve orada öğrendim olayı” dedi.

Tanık Işık, avukat Türkan Aslan Ağaç’ın sorularını yanıtladı. Katliam yaşanmadan 3 ay önce katil Gencer’in taksi durağını kullanmaya başladığını aktaran Işık, “Tüm arkadaşlarımız Onur Gencer’i almıştır” diye belirtti.

’10 dakika sonra bizim ne olacağımız belli değil’ dedi’

Gencer ile sadece polislerin intiharı üzerine sohbet ettiklerini aktaran Işık, “Gittiği yerlere hep tek götürdük, kendisiyle 3 kez karşılaştık, sohbet olarak polislerin intiharları hakkında konuştuk. ‘10 dakika sonra bizim ne olacağımız belli değil’ dedi, 15 dakika sonra da indirdim. Ondan önce hiç sohbetimiz olmadı” şeklinde konuştu. Işık, emniyette verdiği ifadeyi tekrarladı.  Işık, Gencer’in ifadesinde “takside silahımın ucuna mermi verdim” sözlerine herhangi bir ses duyup, duymadığına dair “ses duymadım” yanıtını verdi.

‘Kalabalık görünce meydana gittik’

Söz alan ikinci tanık Türk Telekom Saha Teknikeri Efe Akdemir de şunları söyledi:

“Olay günü biz oraya psikoteknik eğitimine gittik. Eğitim aldık, olay saatinde de iki arkadaş eğitim alıyordu. Olay esnasında dışarıdaydık. Orada bir yoğunluk oldu. Biz de arkadaşlarımızla çıktık. SRC belgesi için oraya gittim. Alsancak Akademi binanın birinci katındadır. Kahvaltı yapıyorduk, kalabalık görünce sınavda olan arkadaşlarımız için meydana doğru çıktık.”

Üçüncü tanık Türk Telekom çalışanı Hayrettin Dinçer de arkadaşı Akdemir ile aynı kafede olduğunu belirterek, “Olayı saat 11.00 gibi kafede otururken duydum, polisler geldi. O şekilde öğrendik. Ölüm olayını hemen o an duymadık. Emin değilim, hatırlamıyorum. Binanın birinci katındaydık” şeklinde anlattı.  Tanık İlkay Manav da, Dinçer ve Akdemir ile benzer savunmaları yaptı.

Katliam yaşandığı sırada binada bulunan Alsancak Akademi sınavına girdiğini anlatan tanık Serhan Yalçın, Simülasyon ile sınavda olduğum için ses duymadım. Görevlinin ‘silahlar atılıyor, camlar kırılıyor’ demesi üzerine olayı öğrendim. 10.30-11.30 arasındaydı. Binada bir 5 dakika çıkıp, çıkmamakta kararsızdık. Sonrasında indik” dedi. Tanık Hüseyin Türkyılmaz da bir önceki tanık Serhan Yalçın’ın anlatımlarına benzer ifadeler kullandı.

Söz alan ailenin avukatı Türkan Aslan Ağaç, “İstediğiniz kriterlerde bu duruşma olsun diye herkesi karşımıza aldık. Uzlaşı içinde bir mahkeme yürütmek istiyoruz. Burası zurnanın zırt dediği yer. Siz tanıkları yormamak için maddi gerçeği çöpe atıyorsunuz. Sabahtan beri mahkeme başkanı ne istediyse dizayn etmeye çalıştık” dedi.

Mahkeme heyetinde yer alan üyenin “ne yapabilirdik” sözlerine de Ağaç, “Maddi gerçekliği bir kenara atarak, sanık sorgusu yapılmadan tanıkları çağırması doğru değil. Maddi gerçeklik çöpe atılacak. Adaleti bulamayız. Yargılama gerçekliği böyle olacaksa adalet tesis edilemez. Biz çekilelim, mahkeme heyeti cezalandırsın. Yargılama bitsin” sözleriyle tepki gösterdi.

Taksi şoförüne ikinci kez soru yöneltildi

Tanık İbiş Işık’ın emniyet ifadesinde “silah satın almaya” dair konuşma yapıldığına dair beyanı olduğu ancak mahkeme salonunda neden anlatmadığı sorusu üzerine Işık, “Sadece sorulan sorulara yanıt verdim. Avlanmak için alacağını belirtti” dedi. “Sanığı olay yerine götürürken polis çevirmesinde olay yerine ne kadar süredeydeniz, polis arama yaptı mı?” sorusuna da “Sadece ehliyetime baktı. Araçta arama yapılmadı” dedi.

“HTS kayıtlarında doğrudan sizi aradığı görünüyor” diye soran Ağaç’a cevap veren İbiş, “Telefon numaranızın katilde olup, olmadığını sordum. Hayır, dediniz. Mayıs’ta Alsancak’a gittik, bu indi. Alsancak’ta Kemeraltı’na girdik, 5 dakika bekle. Geri gideceğiz. Numaranı ver ben sana telefon ederim, dedi. Parayı ödememe hali birkaç kez daha oldu. Telefonum Hüseyin Mutlu üzerine kayıtlı” şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti  diğer tanıkların sanığın çapraz sorgusu tamamlanması ardından dinlenmesine karar verdi.

‘Delil karartılması şüphemiz var’

HDP’nin avukatı Ağaç,  taleplerini sıraladı. Ağaç, şunları söyledi:

“ Bir olay yeri inceleme hassasiyetine uygun incelemenin yapılmadığı aşikar. 9 tane mermi çekirdeği bulunması üzerine cumhuriyet savcılığından talep ettik olay yeri inceleme ikinci kez olay yerine girdi. Olay yeri inceleme, örgütlenme odasının kapalı olması nedeniyle 9’uncu çekirdeği bulamadıklarını söylemişlerdi ama DVD kayıtlarına bakarsanız örgütlenme odasına girdiklerini ve üstünkörü bir arama yaptıkları görünüyor. Delillerin karartılması ve titizlikle toplanmaması konusunda ciddi şüphelerimiz var.”

İddia makamı beyanları alınamayan tanıkların zorla getirilmelerine, Olgun Yüksel ve Oğulcan Dinçsever hakkında yazılan talimat yazılarının cevaplarının beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Sanık avukatı da müvekkilinin beyanlarının eksik alındığını öne sürerek, bir sonraki duruşma savunmasını sürdürmesi gerektiğini belirtti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, avukatların taleplerin kabul ederek, duruşmayı  29 Nisan’a erteledi.

HABER MERKEZİ