Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer: Erken gelseydim daha kanlı olacaktı

Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer: Erken gelseydim daha kanlı olacaktı

HDP İzmir il binasında Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in emniyette makam odasında fotoğraflarının çekildiği ortaya çıktı. Mahkemede ifade veren Gencer, pişman olmadığını söyleyerek “5 dakika daha erken gelseydim daha kanlı bir cinayet olacaktı” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in yargılandığı davanın ikinci duruşması 3 saat gecikmeyle başladı.

İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi salonun küçük olması nedeniyle mahkeme heyetiyle yapılan müzakere sonucunda salona 100 kişinin alınması kararlaştırıldı. Duruşmada çok sayıda baro başkanı ve yönetim kurulu üyesi de hazır bulundu. Duruşmayı HDP milletvekilleri ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi izledi.

Mahkeme Başkanı’nın konuşmasının ardından kimlik tespiti yapıldı.

HDP’den müdahillik talebi

Davaya müdahil olma talebi için konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Bu acı öncelikle bizim acımızdır. Öfke bizim öfkemizdir. Bu dava bizim davamızdır. Partimiz HDP sanık katilin uzun süreye yayılan bir plan doğrultusunda tasarlayarak, canavarca hisle İzmir il binamızda canımız Deniz’imizi katletmesinden doğrudan zarar görmüştür. Katılma talebimizin olması doğaldır” dedi.

‘HDP hedef alınmıştır’

Saldırının sadece belli bir şahsı hedef almadığını kaydeden Sancar, “Esas olarak HDP’yi hedef aldığını bizzat kendisi ifade ediyor. Yalnız burada katılma talebimizin soruşturma savcısı tarafından sınırlandırılmış oluşunu kabul etmiyoruz” diye konuştu.

‘Sistemli saldırıların devamıdır’

Sancar, soruşturma savcısının taleplerini işyeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme gerekçeleriyle sınırlandırmaya çalıştığına vurgu yaparak, maddi hakikatin ortaya çıkarılmasını istedi. Sancar, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Milyonlarca seçmeni hedef alan sistemli saldırıların devamıdır. Siyasi iktidarın bizi hedef göstermesi nefret dilini yaygınlaştırması önemli bir faktördür. Bu soruşturmada da bu katliamda da başından beri kolluk güçleri ve savcılık maddi hakikatin ortaya çıkması için değil, tersine saiklerin ilişkilerin gizlenmesi için çaba harcamıştır. Sanık katilin bağlantılarını araştırmak için gözaltı süresinin kanunda tanınan imkanlar dahilinde kullanılmadığını biliyoruz. HTS kayıtları incelenmemiştir, telefon görüşmeleri araştırılmamıştır, sadece katliamın işlenmesine giden süreçte son günlerde emniyet mensuplarıyla yaptığı onlarca telefon görüşmesi dikkate alınmamış, araştırılmamış, soruşturma yürütülmemiştir. Savcılığın ve kolluk güçlerinin baştan beri amacı katliamı münferit bir olay olarak göstermek çabasıdır. Bu cinayetin münferit bir şekilde işlemeyeceğini Türkiye de yaşadığımız tecrübeler gözler önüne seriyor.

Katil makam odasında oturtulmuş

Daha sonra söz alan avukat Gurbet Uçar, katil Gencer’in gözaltına alınma biçimine değindi. Uçar, “Bu gözaltına alma biçimi dahi yargılamadaki cezasızlık politikasının göstergesidir. Dosyada görüntüleri var. Makam odasında oturtulmuş. Fotoğraflarını çekmişler. Büyük bir konfor sağlandı kendisine. Bu konforun cezaevinde devam edip etmediğini bilmiyoruz. Emniyette kalma süreci 24 saat hiçbir delil toplanmadan cezaevine gönderildi. Etkili bir soruşturma yapılmadı. Katil katliamı tek başına gerçekleştirdiğini söylüyor ama ona kapıları açanları, konfor sunanların tespit edilip yargı önünde hesap sorulmasını istiyoruz” diye konuştu.

Verilen aranın ardından sanık Onur Gencer’in savunmasına geçildi. Mahkeme başkanı iddianamedeki suçlamaları okuyarak, sanıktan savunma yapmasını istedi.

Katil Gencer: Pişman değilim

Gencer’in takım elbiseyle katıldığı duruşmada, etrafı jandarmayla donatıldı. Savunma yapan Gencer, “Sayın Başkan öncelikle kanlı baskının evveliyatı çok geçmişe dayanıyor. 1998 yılında annemin HDP’liler tarafından tehdit edilmesiyle başladı. Annemi, beni öldürmekle, annemin ruh sağlığı az da olsa bozulmuştur. Kobanê olaylarında önümün kesilmesi. Suriye’de suikasta uğramam. Bir şey yapılmaması nedeniyle PKK ile yaşadığım birçok travma ve bu travmalardan kurtulmak için gerçekleştirdiğim kanlı baskın bakımından pişman değilim. Deniz Poyraz’ın kendisi ve ailesinin araştırılmasını istiyorum. Bazı istihbaratçıların öldürülmesinden sorumlu olanın Deniz Poyraz olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı’nın “eylemi gerçekleştirme nedenin neydi?” şeklindeki sorusuna Gencer, “İçimi soğutmak, travmalarımdan kurtulmak ve kendimi hissetmek için yaptığım baskında HDP/PKK örgütünün durdurulmaması için yaptım. Kendim yaptım” diye konuştu.

HDP’yi uygun gördü!

Mahkeme başkanının “Bu kararı nasıl aldın, eylemi gerçekleştirene kadar neler yaptın?” sorusuna da Gencer, “Suriye’de YPG’nin bizzat bana yaptığı suikast sonrası misilleme yapılmaması nedeniyle intikam zamanın geldiğini fark ettim. Hem annemin hem de kendi intikamımı almak için fırsat bekledim. Daha kısa yoldan masumlara zarar vermeden HDP binasını uygun gördüm. Son gün hem Atatürk’e hem bayrağa millete, tüm kutsallarıma küfür eden bir HDP’linin attığı son damla ile birlikte ‘kin yuttum’ paylaşımını yaptım. 16 Haziran Çarşamba günü saat 5 sıralarında o HDP’linin son damlayı taşırması ile birlikte ok yaydan çıktı” ifadelerini kullandı.

Daha kanlı katliam yapacaktı

“Atış eğitimi alman, silah ruhsatı alma sürecin var bunları ayrıntısıyla anlat” sorusuna Gencer, şu cevabı verdi: “İntikam planı 5 yaşından itibaren kafamda vardı. Şekillenmemişti. Biraz daha doğaçlama bir şekilde beklentim vardı. Av tüfeği alma sebebim atış zevkim sebebiyleydi. Atış eğitimi aldım, poligonlarda kendimi geliştirdim. Tüfek almam eğlence içindi ama tabanca intikam içindi. Ta ki 16 Haziran’a kadar. İntikam dayanılmaz bir noktaya gelmişti. 16 Haziran gecesi sinirden uyuyamamıştım, 10.30 civarı taksi ile binanın önüne geldim, 11.00’e doğru ve tabanca ile içeri girdim. 5 dakika daha erken gelseydim, daha kanlı bol leşli bir cinayet olacaktı” sözlerini sarf etti.

Bunun üzerine salonda tepkiler yükseldi. Salonda “Bol leşli” cinayet tepkilerine baba Abdüllillah Poyraz, “Alçak” sözleriyle tepki gösterdi.

 

HABER MERKEZİ