Depremden sonra evleri yıkılan birçok aile göç etmeye başladı. İstanbul’a gelen depremzedelerin barınma, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını anlatan Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu önemli bir dayanışma ağır kurduklarını vurguladı. Beyoğlu Ömer Avni Mahallesi Muhtarı Ayşen Bingöl ise AFAD’a kayıt yaptıramadan şehir dışına çıkan depremzedelerin yardım almasının zorlaştığını vurguladı.
Maraş merkezli depremlerin üstünden 13 gün geçmişken yoğun kış şartları altında evlerini kaybeden binlerce insanın barınma problemleri devam ediyor.
Birçok aile depremlerin ardından başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı.
En çok göç alan illerin başında da İstanbul ve Ankara olmak üzere metropol şehirler geliyor.
İstanbul’a yerleşen depremzedelerin temel ihtiyaçlarını ve güncel durumlarını Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu ve Beyoğlu Ömer Avni Mahallesi Muhtarı Ayşen Bingöl, Gazete Karınca’ya anlattı.
‘Depremin ilk günü büyük bir dayanışma ağı ördük’
Depremin olduğu gün mahallelinin sabah saatlerinde muhtarlığa geldiğini ve ne yapacaklarını konuşmaya başladıklarını anlatan Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi muhtarı Sultan Aksu, “İlk olarak Kadıköy Belediyesi’nin kampanyasının nasıl olacağını, AFAD’ın nasıl bir süreç işleteceğini öğrenmeye çalıştık. Çok büyük bir bölgeyi etkilediği için ve yüzbinlerce insandan bahsedildiğinden hemen yardım kampanyasına başlamaya karar verdik” diyerek ilk sürece dair şu bilgileri verdi:
Muhtarlık üzerinden bağımsız bir yardım kampanyası başlattık ve mahalleliyle birlikte bir dayanışma ağı ördük. Ama tabi ki mahalleliden bize ‘yardımlarımı belediye veya AFAD’a iletin’ talebi geldiğinde de oralara götürüp teslim ettik ve etmeye devam ediyoruz. Şu an sahada gönüllü çalışan 40 arkadaşımız var. Şimdiye kadar 4 TIR malzemeyi deprem bölgesine ulaştırdık.
‘Farklı mahallelerdeki depremzedelerle dayanışma içindeyiz’
Aksu, şimdiye kadar Rasimpaşa Mahallesi’ne yerleşen 6 depremzede aile olduğunu belirterek, “Kadıköy’ün başka mahallelerine gelen ailelerle de Ümraniye’ye gelen bir aileyle de dayanışma içindeyiz” dedi ve devam etti:
Bize başvuran bu ailelere Rasimpaşa Mahallesi Muhtarlığı olarak yardımcı oluyoruz ama bu mahalleliyle beraber bir dayanışma kurabilmemiz sayesinde. Giysi, gıda ve ev eşyası konusunda diğer mahallelerdeki depremzedelere de yardım ediyoruz. İlk gelenler çok zor şartlarda buraya ulaşabildiler, insanlar kimliksiz, kıyafetsiz ayakkabısız halde gelmişlerdi. Kimisi tüm ailesini enkaz altına kaybetmiş kimisi de psikolojik olarak yıpranmış haldeydi. Önceliğimiz temel ihtiyaçların karşılanması oldu.
‘Psikososyal destek grubu oluşturuyoruz’
Rasimpaşa Mahallesi’ne gelen depremzedelerin akrabasının ya da eşinin dostunun yanına geldiğini belirten Aksu, “Mesela bir öğrencimiz dershaneye devam etmek istiyordu. Hemen onun kaydını yaptık. Gelen gençlerin giyim ihtiyaçlarına yönelik alışveriş çekleri ayarladık. Aynı şekilde şimdi market kartları ayarlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Aksu, mahallede yaşayan uzman psikologlardan oluşan bir psikososyal grup kurmaya çalıştıklarını belirterek, “Depremin ikinci – üçüncü günü muhtarlığa gelen mahalleli uzmanlar psikososyal destek grubu kurmayı önerdiler. Ve muhtarlık üzerinden böyle bir grup da oluşturma sürecine girdik” dedi.
‘İlgili kurumlara yönlendirip sürecin takibini yapıyoruz’
Depremin ilk günlerinde depremzedelerin sağlık ihtiyaçlarına yönelik kaymakamlığa başvurarak bilgi aldıklarını aktaran Aksu, depremzedelerin devlet hastanelerinin aciline başvurarak her türlü sağlık hizmetini alabilecekleri bilgisini edindikleri aktardı.
Aksu mahalle dışından Rasimpaşa Muhtarlığı’na ulaşan depremzedelere dair de şu bilgileri paylaştı:
Bizim mahallemiz dışından da bize ulaşan ve ev tutan birkaç aile ile dayanışma içindeyiz. Ev tutan ailelere ev eşyası gereçleri ve gıda desteği sağladık. Dün Göztepe’den 3 çocuklu bir aileye çocukların ihtiyaçları için destekte bulunduk. Ayrıca devletin belirlediği destek süreçleriyle ilgili gerekli yardım yönlendirmelerinde bulunuyoruz. Kaymakamlığa yönlendirme yapıyoruz. Aynı zamanda hem İBB’den hem de Kadıköy Belediyesi’nden alınacak desteklerle ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Ve sürece dair güncel bilgileri paylaşıp takipçileri oluyoruz. Evet biz büyük bir dayanışma içerisindeyiz ama bu süreç sadece bizimle yürüyemez. Bu sebeple ilgili kurumlara yönlendirme ve sürecin takipçisi olmak çok önemli.
‘Bu süreç bizi de olası bir depreme hazırlıyor’
Rasimpaşa Mahallesi’nin kültüründe bir dayanışma olduğunu ifade eden Aksu, “Yaşanılan bu depremle de bu dayanışma daha çok yayıldı ve muhtarlık üzerinden örülen bir sürece dönüştü. Hepimiz bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz çünkü bir yandan bu felaketi yaşayanlarla dayanışıyoruz bir yandan iyi bir örnek oluşturuyor bir yandan da olası bir depreme hazırlanıyoruz” dedi.
Beklenen İstanbul depremine işaret eden Aksu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
Bu süreçte yaptığımız her şey, gösterdiğimiz her dayanışma, bizi yaşanabilecek olası bir depreme de hazır hale getiriyor. Gördük ki böylesi kriz anlarda dayanışma çok önemli oluyor. Ayrıca mahalleleli olarak da depremler için eğitim alıyoruz. Mesela zaten 2.5 yıldır Kadıköy Belediyesi bünyesinde BAK’ta eğitim görüyorduk. Mart ayı itibariyle de Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) ile eğitim çalışmalarına devam edeceğiz.
‘Kimi ihtiyaçları kendi çabamızla karşılıyoruz’
Beyoğlu Ömer Avni Mahallesi muhtarı Ayşen Bingöl ise depremzede 3 aileyi, evlerine misafir eden komşularının muhtarlığa ulaşarak yardım istediklerini ve böylece gelen depremzedelerden haberdar olduğunu belirtti.
İlk olarak kendi çabaları ile kıyafet ve erzak konusunda mahalle sakinlerinden yardım topladığını söyleyen Bingöl, daha sonra ‘‘Bu aileler için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beyoğlu Belediyesi ile iletişime geçtim. Beyoğlu Belediyesi’nden özel kalemi yolladılar, depremzede aileyle alışverişlerini yaptık. İBB’den de erzak kolisi geldi’’ dedi.
Ailelerin sağlık sorunlarını da kişisel çabalarıyla halletmeye çalıştığını söyleyen Bingöl, şu an bütün belediyelerin deprem bölgesine yardım yollamak için faaliyet yürüttüklerini ifade etti.
‘Depremzede kartı almayanların yardım alması zorlaşıyor’
Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği’nin deprem bölgesine dair çalışmalar yürüttüğünü aktaran Bingöl, yapılan çalışmaları şöyle özetledi:
Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği olarak depremde kayıp insanları bulmak için haberleşiyoruz. Çünkü o can havli ile enkazdan çıkan depremzedeler o bölgeden çıktılar. Ama oradan çıkmadan önce AFAD’a kayıt olmak gerekiyor. AFAD bir depremzede kartı veriyor, o kaydı yapmadan gelenler var. Biz de bu grup üzerinden bunun haberleşmesini yapıyoruz, kayıt için kaymakamlıklara yönlendiriyoruz. Çünkü bu kartı almayanların yardım almaları zorlaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘ilk etapta 10 bin TL hesaplarına yatırılacak’ dedi. İnsanların bu zor günde buna bile ihtiyaçları var. Bu paranın hesaplarına gelmesi için kayıt olmaları gerekiyor. Biz o platformda bunu yapmaya çalışıyoruz.
‘Kendi evim güvenli mi bilmiyorum’
Mahalle halkının İstanbul’da olması beklenen deprem için çok tedirgin olduklarını sözlerine ekleyen Ayşen Bingöl, kendisine buna dair çok soru geldiğini söyledi.
Oturdukları apartmanın güvenli olup olmadığını merak ediyorlar. İBB’nin açmış olduğu bir site var, başvurular yapılıyor. Ölçümler yapılsın diye özel firmaları çağıranlar var. Her gün en az 5 kişi oturduğumuz binalar sağlam mı diye bana soruyor. Ben uzman değilim. Kendi evimin bile güvenli olup olmadığını bilmiyorum. Bu konuda İBB’ye sordum, İBB’nin sitesinin linkini atabiliyorum sadece. İnsanlar oradan başvuru yapıyor.