Olası İstanbul depreminde en kritik hizmetlerin sağlanacağı hastanelerin risk durumuna dair kaygılar artıyor. İSTAHED Başkanı Dr. Serkan Özbakış, İstanbul’daki ASM’lere dair şimdiye kadar bir çalışma yapılmadığını belirterek “Depremlerin ardından sağlık hizmetlerinin sunulabilmesi için ASM’lere ihtiyaç var” dedi. SES İstanbul Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır da İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü’nün tahliyesini hatırlattı: Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakültesi için 2019’da yapılan risk analizi çalışması kamuoyuyla paylaşılmadı.
6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerden etkilen illerdeki ağır yıkımın ardından olası İstanbul depreminde kamu binalarının akıbeti tartışılır hale geldi.
Hatay’ın İskenderun ilçesinde devlet hastanesinin yoğun bakım ünitesinin bulunduğu bölümün depremde yıkılması ve çalışanlarla birlikte birçok hastanın enkaz altında kalmasının ardından hastaneye 11 yıl önce dayanıksız raporu verildiği ortaya çıkmıştı.
Son olarak Maraş’ta daha önce depreme dayanıklı olmadığı tespit edilerek ‘çürük raporu’ verilen Ortaseki Aile Sağlığı Merkezi (ASM) ve Elbistan Şehit Adem Aktaş 2 No’lu ASM’nin 6 Şubat depremlerinde “gözle görülür bir hasar almadığı” için kullanılmasına karar verildi.
İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serkan Özbakış ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır, İstanbul’da bulunan sağlık kurumlarının son durumuna ilişkin Gazete Karınca’ya değerlendirmede bulundu.
‘ASM’lerin yapı durumuna dair bir çalışma yok’
İstanbul’da yaklaşık 4 bin 700 aile hekimi olduğunu söyleyen İSTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özbakış, kentte bulunan Aile Sağlık Merkezleri’ne dair şu bilgileri paylaştı:
İstanbul’da yaklaşık bin 30 tane ASM var. Bu ASM’lerin yarısı kamu binalarında bulunurken, diğer yarısı özel binalarda kiralanmış merkezler. Kamu binası tahsis edilmeyen yerlerde özel binalardan kiralanmış ASM’ler var. Yani bir binanın altında da ASM görebilirsiniz. Bunların hepsinde de aile hekimleri hizmet veriyor. Şimdiye kadar da hizmet verilen bu binalarda depremle ilgili bir çalışma yapılmadı.
‘Olası bir depremde sağlık hizmetlerinin verilmesi için ASM’ler önemli olacaktır’
“İstanbul deprem bölgesi olduğu için biz dernek olarak daha önce de ASM’lerin olduğu binalarla ilgili çalışma yapılmasını hem Sağlık Bakanlığı’ndan, hem İl Sağlık Müdürlüğü’nden hem de İstanbul Valiliği’nden talep etmiştik” diyen Özbakış, sözlerini şöyle sürdürdü:
Gerçekleşen depremlerden sonra bu çalışmaların yapılmasının ne kadar önemli olduğunu gördük. Ben de Hatay’da gönüllü olarak çalıştım. Ve gördüğüm şey orada sağlık hizmeti verilebilmesi sadece hastanelerin yeterli olmadığıydı. Sağlık hizmetlerinin yeterince sunulabilmesi için daha fazla kullanılabilir alanlara ihtiyaç oluyor ve bu alanlardan biri de ASM’ler. ASM’lerin de kullanılabilir olması için depremle ilgili gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor. Kriz durumlarında sağlık merkezlerinin hazır olması çok önemli konu.
‘ASM çalışanları sorunlarını kendileri çözmek durumunda kalıyor’
Özbakış, yapılacak çalışmaların işletim sürecinde de ayrı sorun olduğunu belirterek, “Kamu binalarında yer alan ASM’lerin de özel binaların içinde yer alan ASM’lerin de denetim, güçlendirme ve taşıma çalışmalarını kamu yerine getirmeli. Ama şimdiye kadar böyle bir çalışma görmedik” dedi ve ekledi:
Bu sürece dair şöyle bir örnek verebilirim; Güngören’de daha önceden bir ASM’nin depreme dayanıksız olduğu tespit edilmişti. Ama bu tespit orada çalışan arkadaşlarımızın kendi gayreti ile gerçekleşmişti. Arkadaşlarımız kendi talepleriyle binanın kontrollerini yaptırıp ASM’nin depreme dayanıksız olduğu ve boşaltılması gerektiğini ortaya çıkardılar. Sonrasında İl Sağlık Müdürlüğü gene herhangi bir çalışma yapmadı. Üstelik müdürlüğün verdiği cevap ‘buradan çıkın ve kendinize yeni bir yer bulun’ şeklinde oldu. Arkadaşlarımız kendi çabalarıyla yeni bir yer bulup ASM’yi taşımak durumunda kaldılar ve oradaki hizmet de belli bir süre aksadı. Yani kamunun yapması gereken işi ASM çalışanları kendi çabalarıyla çözmeye çalıştı.
‘Kamu sorumluluklarını yerine getirmiyor’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), binaların incelenmesiyle ilgili hızlı tarama yöntemine dernek olarak başvurduklarını söyleyen Özbakış, şu bilgileri paylaştı:
Biz dernek olarak, İBB ile direkt iletişime geçerek bu konu hakkında görüştük. İstanbul’da bulunan bütün ASM’lere bakılmasını talep ettik. Ama İBB’nin böyle bir çalışma yapılabilmesi için ya İl Sağlık Müdürlüğü ya da özelden kiralanan yerlerde çalışan insanların talep etmesi gerekiyormuş. Yani biz dernek olarak böyle bir talepte bulunamıyormuşuz. Ama kurumlarda da şimdiye kadar ne böyle bir talep ne de böyle bir çalışma var. Yani şu an İstanbul’daki ASM’lerle ilgili ciddi bir sıkıntı var ve biz hangi binanın ne durumda bilmiyoruz. ASM’ler açıldığından beri yani 13 yıldır yapı durumuna dair bir çalışma yok. Kamu sorumluluklarını yerine getirmiyor.
‘Çapa ve Cerrahpaşa için yapılan risk analiz raporu kamuyla paylaşılmadı’
SES İstanbul Aksaray Şube Eş Başkanı Bakır ise Cerrahpaşa Hastanesi’ne bağlı İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü binasının birkaç gün önce depreme dayanıksız olduğu için tahliye edildiğini hatırlatarak, şunları aktardı:
Şu an Cerrahpaşa Tıp Fakültesi için ve Çapa Tıp Fakültesi için benzer tartışmalar var. Hatta 2019’da her iki fakülte ve üniversite hastaneleri için de risk analizi çalışması yapılmıştı. O çalışma kamuoyuyla paylaşılmadı. Ama mesela Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi için bir risk haritası var. Neredeyse bütün binalar riskli olarak görünüyor. Çapa’daki mono blok hasta kapasitesinin büyük bir çoğunluğunu barındıran bir bina. Elimizdeki risk haritasında Çapa’nın büyük bir alanı riskli bölgede ve mono blok da riskli bölgede. Bu binaların arasında yıkılıp yeniden yapılanlarda var üstelik. Bu binalara dair hızlı bir çalışma yapılmalı.
‘Binaların fotoğraflarını talep ediyoruz’
Bakır ayrıca, şunları ifade etti:
Sendika olarak Kardiyoloji Enstitüsü’nün kapatılması konusunu daha önce de talep etmiştik. Cevap olarak güçlendirme yapıldığı bilgisini almıştık Ama gerçekleşen depremlerden hemen sonra Kardiyoloji Enstitüsünü boşalttılar. Ki 2019’da yapılan risk analiz raporunu bizimle paylaşmadıklarını tekrar belirtmek gerekiyor. Şu anda yine benzer yazışmalar yaptık hem Çapa hem de Cerrahpaşa için. Bu duruma dair bir planlama yok. Henüz bize aktarılan bir bilgi de yok. Biz de kendi aramızda riskli binaların görüntülerinin paylaşıldığı bir çalışma yapıyoruz.