Diyarbakır heyecanını da tepkisini de en açık ifade eden kentlerden birisi. Şu sıralar kentte bir hareketlenme var. Bu çok önemli çünkü Diyarbakırlılar, sokağa çıkma yasakları sürecinden bu yana Newroz kutlamaları dışında tepkisini sokağa çok fazla yansıtmadı. Bu açıdan bakıldığında Diyarbakırlıların da önümüzdeki seçimleri kritik olarak gördüğünü söylemek yanlış olmaz.
Diyarbakırlılar artık AKP iktidarını istemiyor. Bu mesajlarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Diyarbakır ziyaretinde de net olarak verdiler. Erdoğan’ın eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef aldığı konuşmasındaki argümanlar yine aynıydı. Demirtaş’ın Kürt değil Zaza olduğunu söyleyerek etnik köken üzerinden yaptığı değerlendirme kentte bir karşılık bulmadı. Ama söylediği çok daha önemli bir şey var ki Kürtler artık bu sözleri duymamak için Erdoğan’ı göndermekte kararlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’nin kalesi Diyarbakır’dan, seçmenin irade olarak seçtiği parti için “Bunların derdi Kürt mürt değil; bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız?” ifadelerini kullandı. Diyarbakırlılar tam olarak da bundan rahatsız. Yıllardır seçtikleri belediye başkanları hapse atılıp belediyelerine kayyumlar atanıyor. Meclis’e gönderdikleri vekiller dokunulmazlıkları kaldırılarak hapse atılıyor. Bu yüzden de kentte seçimlere yönelik beklenti büyük.
Yeşil Sol Parti Diyarbakır’da her gün seçim bürosu açılışları yapıyor. Kentte şu anda sokağa yansıyan çok büyük bir coşku göze çarpmıyor ama her an Yeşil Sol Parti bayrağı taşıyan biriyle karşılaşabiliyorsunuz. Dolmuşta, otobüste, kafede, restoranda bütün sohbetler seçim üzerine. Girdiğim ortamlarda sık sık “Erdoğan’ı göndereceğiz” cümlesini duyuyorum. Muhabbet ettiğim taksici de esnaf da “Yeter, Erdoğan gitsin artık” diyor. En çok yakınılar konulardan biri de zamlar. Kuaförde çalışan Mersinli 21 yaşındaki kadın, “Soğan 30 lira olmuş, Erdoğan’ı mı seçeceğiz?” diye soruyor. Bu soruyu soran çok fazla insanla karşılaşıyorum.
AKP Diyarbakır’da halkı yanına alamadığı için isimler üzerinden bir kazanım hedefliyor. AKP’nin kentteki adayı halkta bir karşılığı olmayan ama büyük bir aileye sahip olan Galip Ensarioğlu. Ancak bu kez aynı aileden bir aday daha var, İYİ Parti’nin Diyarbakır adayı da Galip Ensarioğlu’nun yeğeni Vejdin Ensarioğlu. Bu durum ailedeki dengeleri nasıl etkiler bilinmez ancak AKP açısından Diyarbakır’da riskli bir seçim olduğunu söylemek de yanlış olmaz.
CHP de Sezgin Tanrıkulu’nu aday göstererek Diyarbakır’da Kürt oylarını artırmak istediğini beyan etmiş oldu. Zira Tanrıkulu Diyarbakırlı ve kentin dinamiklerine hakim bir siyasetçi. Kürt sorunu ve insan hakları ihlalleri konusundaki duyarlılığı ile halkta yarattığı bir karşılık var. Peki HDP seçmeninden Tanrıkulu’na oy gider mi? Buna dair yapılan sohbetlerde Tanrıkulu’nun güçlü bir aday olduğu ama HDP seçmenin tavrının da net olduğu yorumları ön plana çıkıyor. Çünkü Kürt seçmenin genel tavrı (aşiretleri dışında tutarsak), kişiler değil parti. “Oraya ceket koysalar ona oy veririz” diyen bir seçmen kitlesinden bahsediyoruz. Yani Kürt oylarının Diyarbakır’daki adresi, eğer seçmen tavrında bir değişiklik olmazsa Yeşil Sol Parti gibi gözüküyor.
Yeşil Sol Parti’nin adayları ise liste ilk açıklandığında biraz tartışılsa da bu tartışmalar geride kalmış gözüküyor. Bu tartışmaların partililer arasında sınırlı kaldığını ve tabanda buna dair bir sesin yükselmediğini de belirtmek gerekiyor. Bir de biraz önce de bahsettiğim şeyi bir kez daha vurgulamakta fayda var, Kürtler adaya değil partiye oy veriyor. Ama çok daha önemli bir gözlemimi de aktarmak isterim ki bu seçimlerde Kürtler için seçecekleri milletvekillerinden çok cumhurbaşkanı önem taşıyor. Diyarbakır’dan bakıldığında görünen o ki Kürtler Erdoğan’ı göndermekte kararlı.
Kentteki sivil toplum örgütleri de seçim güvenliğini sağlamak için hummalı bir çalışma içerisinde. Diyarbakır Barosu ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) başta olmak üzere hukuk alanında çalışma yürüten STK’ler partilerle de işbirliği yaparak seçim günü seçmenin iradesinin sandığa yansıması için çalışacak.