Düzce’de meydana gelen 6 büyüklüğündeki depreme ilişkin uzmanlardan ilk değerlendirmeler geldi. Prof Dr. Okan Tüysüz, gazetemize yaptığı açıklamada “(Bugünkü depremin) İstanbul depremiyle hiçbir alakası yok” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Naci Görür de “Düzce’de olan deprem ile bu yörede enerjinin büyük ölçüde boşaldığını düşünüyorum” dedi.
Düzce’nin Gölyaka ilçesinde sabah saat 04.08’de 6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Deprem Düzce’nin yanı sıra İstanbul ve Ankara gibi çevre illerden de şiddetli bir şekilde hissedildi.
Kandilli Rasathanesi, Düzce’de meydana gelen deprem hakkında yazılı açıklama yaptı ve bir basın bülteni yayımladı.
Açıklamada, “Depremi takiben 6. dakikada tsunami uyarı mesajlarımız ülkemizde AFAD’a, bölgemizde de sistemimize üye olan ülkelerin ilgili merkezlerine iletilmiştir. Uyarı mesajı eki olarak gönderilmiş olan haritalar ekte sunulmuştur. TSİ 06:46 itibarı ile tsunami uyarısının iptal edildiğine dair son mesaj yayınlanmıştır” denildi.
Rasathanenin açıklamasında “Merkezimiz tarafından yapılan hızlı fay düzlemi çözümü, depremin doğrultu atımlı bir faylanma ile meydana geldiğini ortaya koymaktadır” bilgisi de paylaşıldı.
Bugün, 23 Kasım 2022, saat 04:08'de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce'de meydana gelen M=6.0 aletsel büyüklüğündeki depremin enstitümüz tarafından hazırlanmış olan basın bültenine: https://t.co/vE415WyyLF
adresinden ulaşılabilinir.
Geçmiş olsun dileklerimle… https://t.co/pwtcUXxaSn pic.twitter.com/9tY6nKVcqv— Haluk Özener (@HalukOzener) November 23, 2022
‘İstanbul depremi hala beklenen bir deprem’
Gazete Karınca’ya Düzce depremine ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Bu deprem 17 Ağustos 1999 depreminin kırmış olduğu Karadere fay hattında olan bir deprem. İstanbul depremiyle hiçbir alakası yok. Bu o bölgede olan bir enerji boşalmasıdır. Bu da o bölgede, yani Düzce’de olan enerji boşalmasıdır. İstanbul depremi hala beklenen bir deprem” dedi.
Bugünkü Düzce depreminin, eğer 11 Kasım 1999’da olmuş olsaydı yine çok sayıda hasar ve can kaybı yaşayacağımızı dile getiren Tüysüz, “Ama o büyük depremden sonra Düzce kentindeki binaların yüzde 80’i ya yenilendi, onarım takviye gördü ya da yıkılıp yenisi yapıldı. Bu sebeple bugün burada çok ciddi bir hasar yaşamadık” ifadelerini kullandı.
12 Kasım 1999’da yine Düzce’de meydana gelen depremde 700’den fazla kişi yaşamını yitirmişti.
Prof. Tüysüz, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
Depreme hazır olmak için mutlaka yapılarımızı hazır hale getirmeliyiz. Bu İstanbul için de geçerli İzmir içinde geçerli, Türkiye’nin deprem bekleyen bir sürü yeri için de geçerli. Türkiye’de 110 tane ilçe 24 tane il fay üzerinde yer alıyor.
Naci Görür: Bu yörede enerji büyük ölçüde boşaldı
Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür de depremle ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Görür, “Düzce’de olan bugünkü deprem ile bu yörede enerjinin büyük ölçüde boşaldığını düşünüyorum. Ancak Bolu Dağı Tüneli ile Bolu güneyi arasında, KAF’a (Kuzey Anadolu Fay Hattı) bağlanan hat henüz kırılmadığı için bu kesim riskli bölge olarak düşünülmelidir” ifadelerini kullandı.
Sarıdere-Gölyaka/Düzce’de 6,0 deprem oldu. 1999 depremleri KAF’ın bu kesimini Bolu Tüneline kadar kırmıştı. Biz bu hattın Bolu kesiminin de kırılmasını beklediğimize dair bir tweet atmıştık.Bugünkü deprem muhtemelen Gölyaka-Sarıdere arasında kırılmamış KD-GB uzanımlı kısımda oldu pic.twitter.com/ABPmwfpQb3
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) November 23, 2022
Arkadaşlar, Düzce’de olan bugünkü deprem ile bu yörede enerjinin büyük ölçüde boşaldığını düşünüyorum. Ancak Bolu Dağı Tüneli ile Bolu güneyi arasında, KAF’a bağlanan hat henüz kırılmadığı için bu kesim riskli bölge olarak düşünülmelidir. Sevgiyle
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) November 23, 2022
‘Daha büyük bir deprem olma olasılığı düşük’
DHA’ya konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise “Depremin kaynağı Sarıdere Köyü’ne çok yakın. Ana şok 6 büyüklüğündedir. Ana şok sonrasındaki süreç bizim için olumludur. Artçılar gayet güzel devam etmekte. Artçıların zaman içerisinde hem büyüklükleri hem de sıkılıkları azalarak devam edecektir” ifadelerini kullandı.
“8 kilometrelik uzunluğundaki bu fay parçası ana depremde kırılmıştır” diyen Kalafat, “Enerjisi boşalmıştır. Bunun dışında orada daha büyük bir deprem olasılığı riski çok düşüktür” diye ekledi.
Artçı sarsıntılara ilişkin de değerlendirmede bulunan Kalafat, “Vatandaşlarımızın artçı süreçlerini panik yapmadan sakin bir şekilde karşılamaları gerekir. Benim de edindiğim bilgilerde özellikle vatandaşlarımız panik yaptığından dolayı yaralanmalar var. Halen deprem bilinci maalesef tam manasıyla oluşturulamadı. Dolayısıyla vatandaşlarımız deprem anı ve sonrasında panik halinde oluyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul depremini takip ettiklerini belirten Kalafat, sözlerinin sonunda şunları ifade etti:
Bildiğiniz gibi Marmara’da iki sismik boşluk var. Sismik boşluğun hangisinin kırılacağına daha bilmiyoruz ama Marmara Bölgesi’ndeki 7 il ve ilçelerin tamamı bu depremlerden etkilenecek. Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlarımızın deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmesi lazım. Düzce’de yaşanan deprem İstanbul’u etkilemez. Bu deprem Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçası üzerinde olan bir deprem değil. İstanbul için beklediğimiz Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçalarında olması.