Ekonomist Uğur Gürses, Merkez Bankası’nın TL’nin değer kaybını önlemek için sadece dört ayda 30 milyar dolar erittiğini belirtti.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışı sonrası dolar Türkiye’de yeniden yükselişe geçti. Uzmanlar, Merkez Bankası’nın aylardır doların yükselişini engellemek için arka kapılardan erittiği rezervin yüksekliğine dikkat çekiyor.
Ekonomist Uğur Gürses, T24’te yayımlanan yazısında Merkez Bankası’nın döviz kurunu kontrol etmek için arka kapıdan sattığı döviz oranını açıkladı.
“Gece-gündüz ‘nöbetçi dealer’ ile kuru abluka altına alıp, hangi makro perspektifle kimin belirlediği belli olmayan kur seviyeleri döviz satışı ile savunuluyor, kur sabit tutulmaya çalışılıyordu. ‘Sabit kur rejimine geçtik’ de denilmiyordu” diyen Gürses, yazının devamında şunları kaydetti:
Her açıklamada, ‘aldığımız önlemlerle kur istikrarı…’ denilirken, gümbür gümbür döviz satılıyordu. Ama vatandaş bunu nereden bilsin, öyle değil mi? Bayram tatili sırasında bile nöbetçi ‘dealer’ eliyle arka kapıdan döviz satışının devam ettiğini bilmeyen piyasa uzmanı yok. Kur Korumalı Mevduat uygulamasıyla 25 milyar dolara yakın bir döviz Merkez Bankası’na satıldı. Ne oldu bu dövizlere? Bankanın reeskont kredilerinin vadesinde olması gereken döviz girişi aylık kabaca 1.5 milyar dolardan 6 milyar dolar olmalıydı; nerede? BOTAŞ’a 4 ayda yapılan 16 milyar dolara düşülürse; Merkez Bankası’nın elinde yılbaşına göre bugün en az 34 milyar dolarlık döviz pozisyon artışı olması gerekirdi, Nisan sonu itibariyle sadece 8.7 milyar dolarlık pozisyon açığında kapanma var. Nihayetinde bankanın brüt rezervlerinin yine de en az 25 milyar dolar artması gerekirdi; tersine 5 milyar dolarlık brüt rezerv azalışı var.
Tablo net 4 ayda 30 milyar dolar eritilmiş. Soru şu: 4 ayda 30 milyar doları ne yaptınız? Uzmanları piyasaya satıldığını ve vatandaşın kandırıldığının farkında. Arka kapıdan rezerv satışı, kötü yönetimin, riskli ‘icadın’ hasarının, bir içi boş teorinin yanlışlığının üstünü örtmek için yapılıyor artık.