Emek örgütleri: İğneden ipliğe her şey zamlandı, maaş cebe girmeden eriyecek

Emek örgütleri: İğneden ipliğe her şey zamlandı, maaş cebe girmeden eriyecek

4 bin 253 TL belirlenen asgari ücretin açlık ve sefalet ücreti olduğuna dikkat çeken emek örgütleri ve siyasi partiler, “İğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Maaşlar, cebe girmeden eriyecek. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için, birleşik mücadeleyi önümüze koymalıyız. Bunu yapmadığımız sürece aynı sorunlarla baş başa kalacağız. Bu kölelik düzeni örgütlenirsek biter” dedi.

Haber: Yadigar Aygün

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücretin 4 bin 250 olduğunu duyurdu. Geçen sene 1 Ocak itibariyle 383 dolara denk gelen asgari ücret bugün itibariyle 275 dolara denk geliyor. Uzmanlar, emek örgütleri, TL’deki değer kaybının devam edeceğini ve yükselecek enflasyonla beraber asgari ücretle çalışanların daha zor bir döneme gireceğini vurguluyor.

Gazete Karınca’ya değerlendirmelerde bulunan emek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, 4 bin 253 TL olarak belirlenen asgari ücretin açlık ve sefalet ücreti olduğunu vurguladı. Emek örgütleri, açlık ve sefalet ücreti olarak yorumladıkları asgari ücrete karşı birleşik mücadele çağrısında bulundu.

‘Zamlar arka arkaya gelecek’

Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilk ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Kanber Saygılı, belirlenen asgari ücretin sefalet ücreti olduğunu söyledi.

Bu rakam psikolojik bir rahatlama sağlayacaktır. Gerçek yaşamda bir karşılığı yok. Asgari ücret dün olduğu gibi bugünde açlık ücreti olmuştur. 4 bin TL 5 bin TL, 6 bin TL’nin ötesinde asgari ücretin yaşanabilir bir ücret olması lazım. İnsanca yaşayabilecek bir ücretin olması gerekiyor. Enflasyon karşısında işçi arkadaşlarımızın cebine girmeden bu rakam eriyor. Önümüzdeki aylar zamlar arka arkaya gelecek.

‘Birleşik mücadele etmeliyiz’

Saygılı, AKP iktidarının işçi ve emekçilerden yana politikalar üretmediğinin altını çizerek, insanca yaşamaya yetecek bir ücret için birleşik mücadele etmenin önemini şu sözlerle anlattı:

20 yıldır asgari ücret AKP tarafından belirleniyor. Her geçen yılı bir önceki yılı aratır duruma geldi. AKP, bugüne kadar emekçiler ve işçiler aleyhine adım atmış siyasal iktidar değil. Daha çok işçilerden emekçilerden alan kendi çevresindeki patronlara peşkeş çeken siyasal iktidar ile karşı karşıyayız. Memleketi de gözden çıkarmışlar bu memlekette yaşayan işçi emekçileri de gözden çıkarmışlar. Bu siyasal iktidar tıpkı bir emlakçı gibi davranan pozisyon almış durumda. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için, birleşik mücadele önümüz koymalıyız. Bunu yapmadığımız sürece aynı sorunlarla baş başa kalacağız. Sendikalar olarak emekten yana olanlar olarak insana yaşayabileceğimiz ücret için mücadele etmeliyiz.

‘Göz boyamaktan başka bir şey değil’

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, asgari ücret sene başında 384 dolar iken bugün 274 dolar olduğunu ve emekçilerin maaşlarının ceplerine girmeden eridiği söyledi.

Belirlenen asgari ücretin göz boyamaktan ibaret olduğunu vurgulayan Piroğlu, alım gücünün giderek düştüğüne ve çok ciddi hak kayıplarının yaşadığına dikkat çekti.

Belirlenen asgari ücret yoksulluğun kalıcı hale gelmesi anlamına geliyor. Asgari ücretin ne kadar olduğu değil ne kadar yaşadığımızla ilgili. Asgari ücretin 5 bin ,10 bin TL olması bir şeyi değiştirmez. TL’ de alım gücü kaybı söz konusu. Sadece geçen yılla bu yıl arasında kıyaslama yaptığımızda bile 1500-2000 TL kayıp söz konusu. Aslında açıklanan ücret bir göz boyamaktan başka bir şey değil. Sadece bir iki ay insanlara moral verecek ama herhangi bir karşılığı olmayacak. Halk kitleleri bu göz boyamaya inanırsa ağır bir fatura ile karşı karşıya kalacağız. Asgari ücretin Avrupa’nın en düşük ücretine denk geliyor. Kira fiyatları 2500-3500, simit, emek bile 3.5 TL oldu. Bu süreçte asgari ücret 4 bin TL olması hiçbir şey değiştirmiyor. Biz asgari ücretin kendisine karşıyız. Asgari ücret insanlara kölece yaşamı dayatıyor. Eğer insanca bir yaşam arzulanıyorsa işçiler ve yoksul halklar mücadele etmek zorundalar. Mücadele etmeden kazanma şansımız yok. Bu yapılmazsa daha kölece bir yaşam bizi bekliyor. Bunu durdurmak zorundayız.

‘Açlık ve sefalet ücreti’

Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (DEV-YAPI İŞ) Genel Başkanı Özgür Karabulut, iğneden ipliğe her şeye zam geldiğinin altını çizdi.

Sadece patronların çıkarını koruyan ekonomik politikaların sonucu ucuz emek cenneti haline getirilen ülkemizde emekçiler, TL’nin döviz karşında değer kaybetmesi durdurulmadan, elektrikten doğalgaza, kiraya, undan, şekere yani barınmadan beslenmeye temel geçim giderlerine yapılan zamlar geri alınmadan açlığa yoksulluğa sefalete teslim edilmiş bir şekilde kölece yaşamaya mecbur bırakılmış olacaklar. Kısaca zam yağmuru altında yaşamı her geçen gün zorlaşan emekçiler açısından artmış gibi görünen 1 şubat 2021 de elimize geçecek 4.250 TL’lik asgari ücret daha bugünden eriyip gitmiş zam yağmuru altında açlık ücreti olmuştur. Asgari ücret yükselmiş görünmesine rağmen sene başında 384 dolar iken bugün 274 dolar oldu, yıl sonunda kaç dolara olacağı ise bilinmez.

‘Kölelik düzeni örgütlenirsek biter’

Karabulut, AKP ve sermayeye karşı, işçi sınıfının örgütsüz ve dağınıklıktan bir an önce vazgeçmesi ve birleşik mücadeleyi örmesi gerektiğini vurguladı.

Maaşlarımız dışında havadan suya her şeye zam gelirken bu kölelik düzeninden, açlık sefalet ve yoksulluktan kurtulmanın tek yolu örgütlenmeyi çoğaltıp mücadeleyi büyütmekten geçiyor. Şu bir gerçek ki ne kadar çok mücadele edersek o kadar çok kazanırız. Bugün emekçilerin büyük çoğunluğunun örgütsüz sendikasız olduğu şartlarda emekçilerin insanca çalışıp insanca yaşayacağı koşulların olmasını beklemek geçinebileceğimiz zamların gelmesini beklemek çok mümkün değil. Patronlar ve siyasi iktidarlar bu kadar pervasızlığı bizim örgütsüz ve dağınık oluşumuzdan alıyor. Bunun panzehiri de örgütlenmek ve birleşik mücadeleyi büyütmekten geçiyor. Bugün bize düşen sadece şikayet etmek ve talepler belirlemek değil taleplerimiz etrafında mücadeleyi büyütmek olacaktır. Bu kölelik düzeni ancak örgütlenip mücadele ederek yıkılır.

‘İktidar ve sermaye topluluğu şova dönüştürdü’

Sinbo direnişçisi ve Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Dilbent Türker, asgari ücret pazarlığı sürecinin işçi emekçileri nasıl aldatacaklarını planlamak ve manipüle etmek için kurgunlandığını söyledi.

Türker, “Asgari ücret gerçek açlık sınırının altında kalmıştır. İktidar ve sermaye topluluğunun şova dönüştürdüğü sefalet ücretini kabul etmek mümkün değil. “Asgarî ücret pazarlığı süreci işçi emekçileri nasıl aldatacaklarını planlamak ve manipüle etmek için kurgulandığı gerçeğini bir kez daha görüyoruz” dedi ve şunları ekledi:

Her şeye bir sene içinde yüzde 500 zam gelirken dolar kuru arttıkça TL değer kaybediyorken sermaye sınıfı utanmadan kâr oranları büyüme oranları açıklarken pandeminin krizin bütün yükünü işçi emekçilere yüklediler. 4 binin altında işçi emekçilerin kafasına sürekli kurgu olarak rakam sokanlar. Patronlara anket yaptık asgari ücret yükselirse işten çıkartmalar artacak diyenler dolar kuru artışı ile birlikte artan zamlardan haberi yokmuş gibi dolara göre asgarî ücret belirlenemez algı oyunu yapıyorlar diyen iktidar. Bir kez daha sermaye için çalıştıklarını göstermiştir. Hiç bir lüksünden ödün vermeyen sermayeye karşı işçi sınıfı söz söylemediği sürece ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye devam edeceklerdir.

‘İşçiler ve emekçiler öz örgütlülüklerini yaratmalı’

İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sorumlusu Deniz Gider, işçi ve emekçilerin köle olmadığını vurgulayarak bu kölelik düzenine karşı mücadele edeceklerini belirtti.

Hepimiz biliyoruz ki çapı ve derinliği her geçen gün daha fazla netleşen bu ekonomik bunalım onlar açısından sömürüyü derinleştirmenin fırsatı olarak kullanılmak isteniyor. İşçi ve emekçiler açısından da mesele ekmek meselesi olduğunda fırtınanın nerede ve ne zaman kopacağını kimse hesap edemez. Biz sendika olarak bu fırtınanın çıkışını hızlandırmak ve işçilerin köle olmadığını mücadele içinden göstermek için bulunduğumuz her alanda haykırmaya devam edeceğiz. İşçilerin öz örgütlülüklerini yaratmaları bunu bir iradeye dönüştürmeleri her zamankinden daha fazla yakıcılaşmış durumda. Asgari ücret orta oyununu yürütülüş ve bitiriliş biçimi bile bu açıdan çok şey söylüyor.