Rusya’nın ‘tahıl koridoru’ anlaşmasına geri dönüşüyle ilgili konuşan DEVA Tarım, Enerji ve Ulaştırma Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin, “Burada yürütülen aktif siyaset önemli, çünkü Türkiye, kendi tarımını bir şekle sokmadığı müddetçe, Rusya ve Ukrayna’dan tahıl getirtmek zorunda” dedi.
Özbekistan ziyareti öncesi düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın ‘tahıl koridoru’ anlaşmasına geri dönüşüyle ilgili “Bu bir lider siyasetidir” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, “Bu lider siyasetinin gereğini de Sayın Putin ile gerçekleştirdik. Tabii birbirimize olan öz güven olmamış olsa, bu adımı atamayız ve bunu da gerçekleştiremeyiz. Ama birbirimize olan öz güven, saygı bu tür adımları atmaya bizi teşvik ediyor. Ve bunu gerçekleştirmeye de vesile oluyor” diye ekledi.
DEVA Partisi Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Başkanlık Kurulu Üyesi ve Tarım, Enerji ve Ulaştırma Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin, konuya ilişkin Gazete Karınca’ya şunları söyledi:
Herhangi bir anlaşmazlık çıktığı zaman taraflar araya biri girse de bu iş devam etse diye bakınırlar. Bu konuda Erdoğan’ın yaptığı şey doğru. Beklentide olan tarafların beklentisine uygun olarak, onlara bir uzlaşma imkanı sağlıyor. Bu herkesin yararına. Buradan buğdayın gelmesi ülkeler için önemli, çünkü tabiri caize orası bir buğday ambarı. Burası çok önemli bir bölge, Adolf Hitler de burayı bu yüzden işgal etmek istedi zamanında.
Tahıl koridorunun Türkiye’nin kendi ihraç pazarları ve iç tüketimi için de önemli olduğunu vurgulayan Karlıtekin, “Türkiye, kendi tarımını bir şekle sokmadığı müddetçe, yeterli önemi vermediği sürece Rusya ve Ukrayna’dan tahıl getirtmek zorunda” diye konuştu.
‘Fiyat değişimi Türkiye’yi çok etkiler’
“Buradan buğday akımının kesilmesi dünyadaki buğday fiyatlarını da oldukça etkiler” diyen Karlıtekin, “Zaten enflasyon altında millet ezilirken, bir yiyebildiği kuru ekmek kalmış, bu yüzden tahıl koridoru nedeniyle oluşan ekmek fiyatındaki değişim Türkiye’yi çok etkiler. Bu yüzden burada aktif bir siyaset yürütmek önemli” diye belirtti.
‘AKP’nin tarım politikası yok’
AKP’nin tarım politikalarına da değinen Karlıtekin, “AKP’nin tarım politikası yok. AKP tamamen servet transferine yönelmiş, milli gururu okşayan birkaç projeyle milletin gözünü boyayan, günü kurtarmak adına işler yapan, stratejisi olmayan bir iktidar. Nominal olarak köylüyü kurtardılar ancak önümüzdeki ekin döneminde köylünün karlı çıkması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“Köylerde genç nüfus boşaldı, insanlar şehir çeperlerine yığıldı” diyen Karlıtekin, şöyle devam etti:
Şehre gidenler burada bir yaşam kuramıyorlar, köyde kalanlar tohumuydu, ilacıydı, mazotuydu, gübresiydi derken borçlanıyor ve karşılığını alamıyor. Çünkü bir sistem yok. Kooperatifler düzgün çalışmıyor, sözleşmeli tarım yok. AKP ekonominin nasıl işlediğini dahi bilmiyor. Tarımda da her konuda olduğu gibi Haziran’a kadar göz boyayıp bir kez daha yetki alabilmek, sonrasında da ülkeyi kapatmak istiyorlar. Polis devleti zoruyla, parti devleti zoruyla ülkeyi kapatarak otokratik bir devlet yönetimini oluşturmak istiyorlar.