Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin gerçekleştirdiği buluşmada, deprem bölgelerinde kadın dayanışmasıyla yapılan çalışmalar paylaşıldı.
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, “Yaşamı Yeniden Kuruyoruz: Afette Feminist ve LGBTI+ Dayanışması” başlığıyla İstanbul Beyoğlu’ndaki Cezayir Toplantı Salonu’nda Feminist Buluşma gerçekleştirdi.
Kadın Zamanı Derneği, Kadın Savunma Ağı’nın aralarında bulunduğu çok sayıda kadın örgütü temsilcisi, kadın ve LGBTI+ örgütlerin yer aldığı buluşmaya birçok farklı kentten de katılım sağlandı.
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nden Tuğçe Canbolat’ın moderatörlüğünü yaptığı buluşmada, Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu’ndan Bade Başer, Ankara LGBTI+ Deprem Dayanışması’ndan Havva Kafes ve Mor Çatı gönüllüsü ve Kadın Koalisyonu Üyesi Elif Ege sunum yaptı.
Kadın dayanışması
Buluşmada konuşan Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu’ndan Bade Başer, eşitsizliğin ve kadın düşmanlığının hayatın her alanında özendirildiği bir dönemde yaşadıklarını belirterek “Kadının ihtiyacını doğrudan ailenin ihtiyacını karşılayacak şekilde kurgulamak çok tehlikeli” dedi.
Başer, “Halbuki kadın bir özne. Bu durumda kadının öz bakım ve hijyene de ihtiyacı var. Soyut ihtiyaçlar da var. Kadın, afeti, travmayı yaşadı ama dertleşmeye de ihtiyacı var. Özelleştirilmiş bir ihtiyacı anlatırken utanmamak, gücendirilmemek karşımıza getirilmeli” diyerek Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu’nun çalışmalarını şu sözlerle anlattı:
Geçmiş dönemlerin de mücadelesiyle birden gerçeğe dönüştü. 23 Şubat’ta Adıyaman’da Mor Tır’ımıza kavuştuk. Tekrar tasnifledik, dağıtıma çıkardık ve 10 köye dağıttık. Sürekli görünür kılınması için Kadın Çadırı kurduk. Bir hafta aralıklarla çadırda kalıyoruz. Kadınların emeğinin araçsallaştırıldığı bir düzlemden çıkıp ortaklaştırıldığı bir alan da çıkıyor. Kadınların sadece birbirleriyle durduğu değil kamusal alanın da daha geliştiği bir hal alıyor. Hatay’a da bir Mor Tır gönderdik. Mekanizma kurmaya çalışıyoruz, kooperatiflerle görüşüyoruz. Etüt merkezi gibi düşüncelerimiz de var.
‘LGBTI+‘lar deprem bölgesinde de şiddete maruz kaldı’
Ankara LGBTI+ Deprem Dayanışması’ndan Havva Kafes ise depremde hayatta kalanların barınma, tuvalet ve birçok sorun ile travmalarının eşitsizliği derinleştirdiğini ve şiddeti beraberinde getirdiğini vurgulayarak maruz kaldıklarını şiddeti şöyle özetledi:
Hayatın her alanında ayrımcılık ve şiddete maruz kalan LGBTI+‘lar, deprem bölgesinde de yine bu şiddete maruz kaldı. Nefret söylemi, ayrımcılık ve fiziksel şiddete maruz kaldılar. Acil ihtiyaçlarını karşılayamamalarına rağmen çadır alanlarına giremedikleri için hasar gören evlerine girmek zorunda kaldılar. Cinsel yönelim ve kimliklerinden ötürü de araçlara alınmama sorunlarıyla karşılaşıldı. İlaç temini yapıldı ama HIV baskını olup olmadığını bilmiyorduk. Maddi destek sağlanabileceği söylendi ama hiçbir LGBTI+ ev sahibi ve resmi kira statüsünde değil. Şiddetin hedefi haline getirmemek ve can güvenlikleri adına deprem bölgesine gidemediler.
‘Kadın yaşam merkezleri oluşturduk’
Mor Çatı gönüllüsü ve Kadın Koalisyonu Üyesi Elif Ege de deprem sürecinden bu yana çalışmalarına dair şunlardan bahsetti:
Depremin esas etkilediği 10 ilden sorumlular belirlenerek 40’ar ekiple örgütlü güç ile sahadan bilgi akışı sağlandı. Amaç, kaynakla ihtiyaç sahibini bir araya getirmek, hak ihlallerini tespit etmek, devleti zorlamak, kadın ve LGBTI+’ların bu süreçte yer almalarını sağlamaktı. Kadın Koalisyonu ihtiyaçlar için bir haritalama çıkardı. Avrupa Birliği (AB) yetkililerini sorunları takip etmeleri için zorladık. İnsan haklarıyla birlikte çalışma yürüttük. Uzun vadede ne yapacağımızı planladık. Kadın yaşam merkezleri fikrini oluşturduk, şimdi de pratiğe geçti. Kadınların başvurabileceği, destek alabileceği ve bir de afetten sonra yeni yapılacak olan şeylerin nasıl yapılacağı üzerine bir merkez. Yerelden, bölgedeki kadınlardan oluşsun, cinsiyet eşitliği temelinde ve materyaller ile sözler kadınların elinde olsun dedik. Koalisyonla kadınların nereye başvurabileceği üzerine bir broşür hazırladık. Sığınakların ne durumda olduğunu öğrendik. Başka illere transfer edildiğini öğrendik. Kamu kurumları ve kadın örgütlerini içeren bir çalışma hazırladık. Etiket yapıp dillere çevirdik.
Sunumun ardından katılımcılarla sorunlar karşısında nelerin yapılması gerektiğine dair tartışma yürütüldü. Buluşma, soru-cevap bölümünün ardından son buldu.