Polisin kendisine tokat atmasına ve valiliğin yaptığı açıklamaya dair konuşan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü, “En büyük tokadı Kürt düşmanlarına, bu düşmanlığı her gün hayata geçirenlere karşı bizler atacağız” dedi.
İstanbul’da dün (18 Aralık), hasta ve infazı yakılan tutuklu yakınlarının Kadıköy’de yaptığı yürüyüşe müdahale eden polis, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye tokat attı.
Polis şiddetine yönelik tepkiler yükselirken, konuya ilişkin Gazete Karınca’ya konuşan Ferhat Encü, “İstanbul’da 11 ayı aşkın süredir her hafta anneler, İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması, hasta mahpusların serbest bırakılması ve siyasi tutsakların özgürlüklerini talep eden bir Adalet Nöbeti gerçekleştiriyorlar. Bu nöbetin finalini dün Kadıköy’de bir basın açıklamasıyla yapmak istedik” dedi ve ekledi:
Her hafta olduğu gibi polis, dün de nöbete müdahale etti. Anneler yerlerde sürüklendi, ters kelepçe ile gözaltına alındı.
Polisin eylemdeki herkese yönelik şiddeti devreye soktuğunu kaydeden Encü, “Arkadaşlarımız işkenceyle gözaltına alındı. Ben buna itiraz ettiğimde bir polis amirinin saldırısına maruz kaldım. Tabii ki bu saldırı bana yönelik değildi, açıklamaya katılan herkes şiddetten nasibini aldı” diye konuştu.
Şiddetin sistematik olarak her demokratik kurum üyelerine karşı uygulandığını vurgulayan Encü, şunları söyledi:
Bu sadece dün yaşanan bir mesele değil sistematik bir uygulama. Tüm demokratik yapılara, kurumlara, kadın örgütlerine yönelik sürekli gördüğümüz bir saldırı var İstanbul’da. Dün sadece kameraya yansıdı bir boyutu. Siz de gazeteci olarak takip ediyor, biliyorsunuz; gözaltı anında önce basını alandan uzaklaştırıyorlar ve bu sırada arkadaşlarımız darp ediliyor, hakarete maruz kalıyor.
Bunu uygulama biçimi haline getiren kolluk gücüyle karşı karşıyayız. Bunun cesaretini AKP’nin savaş politikasından, demokratik siyaseti devre dışı bırakma anlayışından, kendisini bu şiddet politikası üzerinden var eden anlayıştan alıyor. Biz dün bu anlayışa karşı hasta mahpusların özgürleşmesi, bu topraklarda ölümlerin gerçekleşmemesi için sesimizi yükseltmeye çalıştık ve sonucu yine şiddet oldu.
‘Valilik polisin fiilini meşrulaştırıyor’
İstanbul Valiliği’nin görüntülere ilişkin başlattığı incelemeye de değinen Encü, şu ifadeleri kullandı:
Bana resmi makamlar tarafından bir bilgi verilmedi. Valilik açıklamasını gördüm ve maalesef yine meseleyi çarpıtıp, kriminalize ediyorlar. Polisin fiilini meşrulaştıran bir açıklama. Ben bir siyasi partinin temsiliyetini oluşturuyorum. Valilik beni, ismimin baş harfleriyle tanımlama hakkına sahip değil. Ben bir şahıs değilim, İstanbul’da 1 milyon 250 bin kişinin oy verdiği bir partinin il eş başkanıyım. Bu ifadeler onların meseleye nasıl baktıklarını gösteriyor. Attıkları iftiraları da kabul etmiyoruz.
‘En büyük tokadı biz atacağız’
“İlk kez böyle bir durumla karşılaşmıyorum, yüzlercesini gördüm. Ve hep aleyhimize sonuçlandı. Haklı olduğumuz halde haksız çıkarılmaya çalıştık hep” diyen Encü, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye’deki yargı sistemi de onların direktifleriyle hareket ettiği için incelemeden de fazla bir beklentimiz yok açıkçası. Biz bağımsız yargı mekanizmasını oluşturduğumuzda hem bu iftiraları atanları hem de sistematik işkenceyi yapanları mutlaka yargılayacağız, hesabını soracağız. Ve kendisini şiddet üzerinden var eden iktidarı sandıkta göndereceğiz. En büyük tokadı Kürt düşmanlarına, bu düşmanlığı her gün hayata geçirenlere karşı bizler atacağız.
Maruz bırakıldığı şiddetin ardından kendisine pek çok dayanışma telefonunun geldiğini dile getiren Encü, “Dün gözaltından çıkıp, telefona baktığımda pek çok CHP milletvekili, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sivil toplum örgütü temsilcisi ve İYİ Parti hariç hemen hemen tüm muhalefet partilerinin aradığını gördüm, dayanışma mesajları geldi” diye belirtti.