Savcılık, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla 7 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, iddianamenin tutuklamaya sevk esnasında hazırlandığını söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 7 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Fincancı, 27 Ekim’de ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanmıştı.
Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, iddianameye ve sürecin işleyişine dair Gazete Karınca’ya değerlendirmelerde bulundu.
‘İddianame tutuklamaya sevk yazısı’
İddianamenin yeni hazırlanmadığını ifade eden Meriç Eyüpoğlu, iddianamenin Korur Fincancı’nın tutuklamaya sevk edildiği zaman hazırlandığını fakat savcılığın iddianameyi yeni paylaştığını ifade etti.
Avukat Eyüboğlu, “İddianame, 27 Ekim’de Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklandığı gün, tutuklamaya sevk yazısının aynen tekrarı. Dolayısıyla bir sürpriz yok” dedi.
Tutuklama aşamasında karşılarına çıkan şeylerin, evden çıktığı iddia edilen materyallerin, evden canlı yayın yapıldığı iddiasının iddianamede yer almadığını belirten Eyüboğlu, “İddianamede bunların hiçbiri geçmiyor olması, bunların doğru olmadığının bir başka göstergesi” ifadesini kullandı.
‘İlk tutuklama kararı da yanlış, tutuklamanın devamı da yanlış’
Sözlerine devam eden Eyüpoğlu, şunları kaydetti:
İddianamede “terör örgütü propagandası” var. Yine tutuklama sürecinde olduğu gibi. Artık bunu söylemekten yorulduk ama zaten “terör örgütü propagandası” suçu tutuklanmayı gerektiren maddeler arasında sayılmayacak bir suç. “Terör örgütü propagandası”ndan yargılama yapacaklarsa bile bunu tutuklama olmadan yapabilirler mevcut hukuki düzenlemelere göre. İlk tutuklama kararı da yanlış, tutuklama kararının devamı da yanlış bunu söylemeliyim.
Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına yine gerekçesiz olarak karar verdiğini ifade eden Eyüboğlu, mahkemenin bunun yanı sıra yetkisizlik kararı da verdiğini ifade etti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Mahkeme, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verdi. Dosya İstanbul’a gidiyor. İstanbul’daki mahkeme için orada da bir ağır ceza mahkemesine kaydolacak. Oradaki seçenek İstanbul’daki mahkemenin yargılamaya başlaması ve bir duruşma günü belirlemesi. Ama bir başka olasılık daha var. O da İstanbul’daki mahkemenin de bir yetkisizlik vermesi olasılığı. İki mahkeme de yetkisizlik kararı verirse, mevzuata göre dosyanın Yargıtay’a gitmesi lazım. Yetkili mahkemeyi de Yargıtay belirliyor. Bu da sürecin uzaması anlamına geliyor. Tutuklama hali de devam ettiği için acaba süreci uzatacak bir hamle miydi bu diye bir endişe içindeyiz.
‘İstanbul adımının, hukuka uygun ilerlemesini umuyorum’
Sürecin bu hafta içerisinde belirginlik kazanmasını beklediklerini dile getiren avukat Eyüboğlu, “İstanbul’da hangi mahkemeye kaydolduğu ve mahkemenin tutumunu yakında göreceğiz. Ama ben tüm bu hukuka aykırı ilerleyen, hukuk ihlalleriyle dolu bu süreçte, bu adımın, İstanbul adımının, hukuka uygun ilerleyeceğini ummak istiyorum; hem kendi adıma hem de hukuk beklentisi olan toplumun tüm bireyleri adına. İstanbul’da eğer bir yetki tartışması yapılmaz ise duruşma günü verilmesi beklentimiz dahilinde” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığına yönelik iddiaların araştırılması gerektiğini söylemiş, ardından iktidara yakın medya tarafından hedef gösterilmişti.
Sosyal medyada da hedef gösterilen Fincancı’ya jet hızıyla soruşturma açılmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, soruşturmayı ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçlarından başlattığı belirtilmişti.
Fincancı, “Ben bu değerlendirmeleri TTB Başkanı olarak değil, bir Adli Tıp uzmanı olarak yapıyorum. Bir kimyasal etkisi olabilir. ‘Sinir sistemini etkileyen o istemsiz hareketler nedeniyle bunun araştırılması gerekir’ diyorum. Yani görüntülerde bunu söylemek olanaklı değildir diyorum canlı yayında” demiş, hakkında açılan soruşturma için de “Bu gözdağıdır, ben uzman olarak görüşümü açıklamayla devam edeceğim” yorumunu yapmıştı.
Soruşturma açılmasının hemen ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şebnem Korur Fincancı ile ilgili yargının harekete geçtiğini söylemişti. Yasal düzenleme ile kurumun adının değiştirilebileceğini de söyleyen Erdoğan, “Sınır ötesi operasyonlara iftira atan Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin de değiştirilmesini sağlayacağız. Terör örgütü destekçilerini buralardan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçlarına uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız” ifadelerini kullanmıştı.
AKP ile birlikte Cumhur İttifakı’nı oluşturan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli de TTB’nin kapatılması çağrısını yineleyerek, Şebnem Korur Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılmasını istemişti.
Hedef gösterilen TTB Başkanı Fincancı, 26 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınarak Ankara’ya götürülmüştü. 27 Ekim’de mahkemeye çıkarılan Fincancı, ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla tutuklanmıştı.
Diğer yandan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Türk Tabipleri Birliği ile mimar ve mühendisler odalarıyla ilgili mevzuat çalışması başlatıldığı açıklamıştı.
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ile tutuklu TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın görevlerine son verilmesi ve bu görevlere yeni isimlerin atanması istemiyle davaname hazırlamıştı.