Tutuklu Garibe Gezer’in işkence ve tecavüze maruz bırakıldığı Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yönetim değişti.
Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Garibe Gezer, 24 Mayıs tarihinde gardiyanlar tarafından “süngerli oda” diye tabir edilen yerde işkence ve kötü muamele görmüş, kadın gardiyanlar tarafından tecavüze maruz bırakılmıştı.
Maruz bırakıldıklarının basına yansımasının ardından cezaevi yönetiminin baskı ve şiddetini “durdurduğunu” söyleyen Gezer, tüm baskı ve engellemelere rağmen ailesi aracılığıyla JinNews’e mesaj göndererek, cezaevi sürecini anlattı.
Ailesi ile yaptığı son görüşmede kamuoyundaki duyarlılık sebebiyle cezaevi yönetimi tarafından üzerindeki baskıların durduğunu ifade ederek, şunları aktardı:
Baskılar durdu ama her an ne olabileceğini bilmiyoruz. Sadece bana yönelik değil genel olarak tüm tutsaklara yönelik baskılar sürüyor. Şu an durmuş vaziyetteler ama her an sıkıntı yaratabilirler bize. Hala eften püften sebeplerle bahaneler sunuluyor. Kasım ayında hücre cezaları devreye girebilir. Bu durumdan bana açılmış iki dava söz konusu. Hastane sevkinde yine hiçbir şey yapılmadı, askerler odadan çıkmadı ve tutsakları kelepçeli bir şekilde götürmek istediler. Tutsaklar da bunu reddederek muayene olmadan geri döndü.
‘Pisliğin üzerini örtmek istiyorlar’
Avukatı Jiyan Tosun’un ailesine cezaevi yönetiminin değiştiğini aktardığını ve kendisinin de bu bilgiyi ailesinden öğrendiğini kaydeden Gezer, “Bu pisliğin üzerini örtmek için yapıyorlar, başka bir yerde görevlendirirler bu insanları, bu da onlar için bir ödül olur, ceza olmaz, korumak amacıyla yaparlar” dedi.
Hiçbir tutukluyla görüştürülmeyen Gezer, yine aynı cezaevinde tüm tutsakların tek başına kaldığını ve genel olarak baskıların çok fazla olduğunu vurguladı.
Cezaevi yönetiminin yanı sıra herkesin tutuklulara karşı tepkili olduğuna değinen Gezer, “Burası berbat, yönetiminden doktoruna ve psikoloğuna kadar hepsi bize karşı çok tepkili. Darptan tutun taciz ve tecavüz meselesi, yerlerde sürükleme dahil bize bu kadar sıkıntı yaşatıp bir de bize mahkeme açmaları tuhaf. En ufak bir şeyde hem ben hem de arkadaşlarıma hücre cezaları veriliyor, zaten hücreler hiçbir zaman boş kalmıyor, birilerine bir sıkıntı çıkarıp çok basit sebeplerden disiplin ve hücre cezası veriyorlar” diye belirtti.
Yaşadıklarının kendisini de tutukluları da yıldıramayacağını ifade eden Gezer, “Yaşadıklarımızın basına yansımasıyla beraber baskı azalıyor. Cezaevlerinde özellikle kadın arkadaşlara yapılan baskılar biraz durur, benim şahsımda basına yansıtılsa da başka arkadaşlar da kadına yönelik baskı ve politikalardan kurtulabilir. Yaşadıklarım basına da yansıyınca, cezaevi yönetimi üzerimizdeki bu baskıların bizi yıldırmayacağını gördü” dedi.