Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı Gezi davasının bugün başlayan duruşmasında karar çıkması bekleniyor.
Gezi davasında cuma günü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan başlayan karar duruşması bugün devam ediyor. İzleyici sayısının çokluğu nedeniyle duruşma 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda görülüyor.
4 Mart’ta esas hakkında mütalaasını sunan savcı, tutuklu iş insanı Osman Kavala ve Mücella Yapıcı hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında ise darbeye teşebbüs suçunu “yardım eden sıfatıyla” işledikleri gerekçesiyle 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mütalaada ayrıca yurt dışında bulunan sanıklar Henri Barkey, Pınar Öğün, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Mehmet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ayrılması talep ediliyor.
‘Niyetinizi ve korkularınızı biliyoruz’
Karar duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi’nde siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada, “Muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin gerçekliği çarpıtılmak, karalanmak isteniyor. Gezi’nin haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe karşı direnmenin adı olduğu, kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızla, bir arada söyledikleri şarkı olduğu unutturulmak isteniyor. Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz” denildi.
Tahliye talebinde bulunuldu
Bin 637 gündür tutuklu olan Osman Kavala, SEGBİS bağlantısı ile duruşmaya katıldı. Kavala’nın SEGBİS sistemindeki sorun nedeniyle salonda sadece sesi duyulabildi.
Duruşmada ilk olarak söz alan avukat Tuğçe Duygu Köksal, AİHM’in Osman Kavala hakkında verdiği kararın 146. paragrafında, iddianameye konu olan eylemlerin “her halükârda şiddet içermeyen faaliyetler” olarak nitelendirildiğini hatırlattı. Bunun objektif etki nedeniyle tüm sanıkları ilgilendirdiğini vurgulayan Köksal, tahliye talebinde bulundu.
Hukukun siyasetle dansı
Gökçe Tüylüoğlu’nun avukatı Bahri Belen, “Mahkemenin beraatin dışında bir karar verme olasılığı yok. Müvekkilimin çalıştığı vakıfta yapılan denetimlerde hiçbir usulsüzlük bulunmadı. Müvekkilimin sorgusu da yapılmadı. Aslında bu dava hukukun siyasetle dansıdır. Siyaset dans etmek isteyebilir ancak hukukun böyle bir dansa izin vermemesi gerekir. Başta müvekkilim olmak üzere dosyadaki sanıklar hakkında, mahkemenin siyasetin dışında hâkimler olarak bir karar vermenizi talep ediyorum” diye konuştu.
Ses sistemindeki sıkıntı nedeniyle duruşmaya yarım saat ara verildi.