Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili Adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit, kentin güncel sorunlarını aktararak halkın iktidara karşı tepkili olduğunu dile getirdi. Kars’ta ‘kesinlikle birinci parti olacaklarını’ söyleyen Kılıç Koçyiğit, “7 Haziran’daki oy oranımızın çok çok üstüne çıkacağız” mesajı verdi.
Ermenistan sınırında yer alan Kars, halkların ve inançların iç içe yaşadığı, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir şehir.
Kentteki çeşitlilik de siyasi atmosfere yansımakta. AKP, kurulduğu ve ilk kez katıldığı 2002 seçimlerinden bu yana, Kars’ta her seçimde bir milletvekili çıkarıyor. Bununla birlikte CHP en son 2002, MHP ise en son 2007 seçimlerinde Kars’tan milletvekili çıkarabildi.
Üç milletvekili ile Meclis’te temsil edilen Kars’ta, son dört seçimde sadece AKP ve HDP milletvekillerini görmek mümkün oldu.
HDP’nin oy çoğunluğu olarak AKP’nin önünde olduğu tek seçim ise 7 Haziran 2015 seçimi oldu.
Ayrıca 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP yönetimine geçen Kars Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanmıştı.
14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala seçim atmosferi merak edilen kentlerden biri de Kars. Seçmenin tavrı CHP ve Yeşil Sol Parti arasında olacak gibi gözüküyor. Bununla birlikte kent genelinde Kemal Kılıçdaroğlu rüzgarının estiğini söylemek de mümkün. Ancak Yeşil Sol Partililer 3 vekil çıkaracağı iddiasında.
Karslıların yaşadığı sorunları, kentteki son durumu ve partisinin seçim çalışmalarını Yeşil Sol Parti’nin Kars 1’inci sıra milletvekili adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten dinledik.
‘İktidarın kutuplaştırıcı dilinin Kars’ta bir karşılığı yok’
Kentte sıkı bir çalışma içerisinde olduklarını, ‘neşeli ve umut dolu’ bir kampanya yürüttüklerini söyleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kars’ta şu anda birinci parti konumundayız. Her kesimden bize ciddi bir yönelim söz konusu” dedi.
“7 Haziran’da Kars’ta 2 milletvekili kazandık. 24 Haziran seçimlerinde 1 milletvekili kazandık ama 2’nci vekili aslında o zamanki ittifak yasası yüzünden AKP-MHP ittifakına verdik” diyen Kılıç Koçyiğit, “Ama bu dönem kentteki 3 milletvekilini de alacağımız kanaatindeyim. Çünkü kentte bile ‘zaten iki vekili kesin aldınız, üçüncü vekile çalışın’ telkinini alıyoruz” diye belirtti.
Ayrıca tüm Türkiye’de olduğu gibi Kars’ta da ciddi oranda AKP-MHP çözülüşü söz konusu. Kentte tek adam rejimini ve AKP-MHP rejimini göndermek üzerine bir konsensüs olduğunu, kentte iktidara oy vermiş seçmen de dahil olmak üzere iktidarın değişmesine dair bir mutabakata vardıklarını söyleyebilirim. İktidarın, terörize edici, kutuplaştırıcı, kriminalize edici dilinin Kars’ta artık bir karşılığı yok.
Bugün ziyaret ettiğimiz bir köyde AKP’li bir seçmen şunu söyledi: ‘İlk geldiğinde yüzüğü vardı, şimdi gemicikleri var. Ben onların seçmeniydim ama artık oyum size.’ Bu durum yerelden genele uzanan bir şey. Karslılar yereldeki AKP’lilerin, MHP’lilerin nasıl çalıp çırptığını, yandaşlarını nasıl zengin ettiklerini biliyor.
’21’inci yüzyılda merkez köylerde su yok
Kars’ta ‘sistem partilerine bu kadar büyük bir öfkenin’ olmasının aslında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden, yolsuzluktan, adaletsizliklerden ötürü olduğunun altını çizen Kılıç Koçyiğit, kentteki sorulara dair ise şunları söyledi:
İhmal edildiğinin özel olarak altını çizebiliriz. Kars’ta kentin bütün kaynaklarını tarumar eden, kaynakları yandaşlara peşkeş çeken, kenti açlık ve yoksullukla terbiye eden ve baş başa bırakan bir yönetim anlayışı var. 21’inci yüzyılda halen merkez köylerde su yok, yollar yapılmamış durumda. Kent merkezi çöp kaynıyor, yollar kötü, kaldırımlar yıkık. Kent merkezinde yolların durumundan ötürü bizim kendi aracımızın lastiği iki kere patladı.
‘Bizi Erzurum’un ilçesi yaptılar’
Kılıç Koçyiğit, Kars halkının içinde bulunduğu durumu da merkeze bağlı Vezin Köyü üzerinden örneklendirdi:
Ayda 150 bin liradan fazla elektrik faturası ödüyorlar, çünkü suyu sondaj ile çekiyorlar ve o su içilmiyor. Kars hayvancılıkla geçinen bir yer ve iktidarın Kars milletvekili zamanında Kars’ın tarım komisyonundaydı ve Kars’a tarım ve hayvancılığa dair özel bir destek vermedi diye eleştiriyor. Hayvancılık bitme noktasına gelmiş durumda şu an. Süt ineklerini kesime vermek zorunda olduklarını söylüyorlar.
Kars’ta yine bir baraj yapılmış durumda. Sulama için kullanılması gerekir ve su kanalı yapılmalı ama su kanalı yapılmamış durumda. Baraj yapan müteahhitleri zengin etmiş durumda, tarlalar halen sulanamıyor. Oysa hızlı bir şekilde sulu tarıma geçilmesi gerekiyor. Burada hayvancılık için yonca gibi sulu tarıma ihtiyacı olan ürünlerin, hayvan yemi tarımının yapılması gerekiyor ama yapılmıyor.
Sarıkamış’ın köylerine gidiyoruz. 16 köyü var. Baraj yapılmış ama yolları yapılmamış, köprü yapılmamış. Köprü yapılmadığı için bu köylüler Horasan üzerinden Sarıkamış’a gitmek zorunda kalıyor. Bu durum Sarıkamış’taki ticareti etkiliyor. Biz sadece köprü istiyoruz diyorlar. Sarıkamış halkı, Sarıkamış’a kristal kar yağdığını ve bu karın çok kaliteli bir kar olduğunu ve turizm için çok önemli olduğunu fakat baraj yapıldığı için kar yağmadığını ifade ediyor. Kar pistlerinin boş kaldığını ve bunun ekonomilerini olumsuz etkilediğini söylüyor. Halk Palandöken’e yapılan yatırımın kendilerine yapılmadığını söylüyor.
Kentte üniversite hastanesi var ama nefroloji yok, birçok branş yok. Tedavi için Erzurum’a gitmek gerekiyor. Bu bir maliyet. Sağlık sorunları gerekçesi ile tedavi almak için göç eden insanlar var. Karslılar ‘Bizi Erzurum’un ilçesi yaptılar’ diyor. Her gün böyle sorunlar dinliyoruz ve bu sorunlar küçük bütçelerle, akıllıca yatırımlarla çözülebilecek sorunlar.
‘Karslılar bizim ülkede ne yapmak istediğimizi anladı’
Verdiği örneklerin kent halkında mevcut iktidara karşı öfke yarattığını söyleyen Kılıç Koçyiğit, “Çünkü kente gönderilen paranın hiçbir şekilde kent için harcanmadığını kentli biliyor” dedi ve şöyle devam etti:
Kars’taki tek hizmeti 18 aylık HDP yönetimindeki belediye sürecinde aldığını söylüyor Karslılar. ‘Biz hizmeti HDP’li belediyeden aldık, kayyum atandı ve her şey yine kötü oldu’; vatandaşın söylediği şey bu. Kentte ciddi bir şekilde kayyuma ve kayyum politikalarına yönelik bir tehdit var. Bizim olduğumuz dönem belediye meclisinde kararlar konsensüs ile alınıyordu. AKP, MHP ve CHP’nin de dahil olduğu bir katılımla alınan demokratik kararlar sayesinde kentin bütün dinamikleri sürece dahil ediliyordu.
Muhtarlarla geliştirilen sıcak ilişkiler, kent konseyinin aktif olması ve tabi ki en önemlisi olan halkın hizmet alması. Bunu şöyle örnekleyebilirim HDP’ye en az oy çıkan mahalle bile bizim belediyecilik dönemimizde hizmet alabilmişti ve şimdi insanlar şunu söylüyor, ’Ben MHP’liyim, AKP’liyim ama benim yolumu HDP’li belediye yaptı ama parti çalışmasın diye kayyum atadılar şimdi her şey çok kötü’ halkta ciddi bir tepki var. Kars’ta bize bu kadar sempati olmasının temel nedenlerinde biri de tam olarak bu noktada Karslıların bizim ülkede ne yapmak istediğimizi anlamış olmaları.
‘Önce birinci parti olacağız sonra belediyeyi geri alacağız’
Karslıların aydın, seküler, demokrat, kültür açısından köklü bir geleneğe sahip olduğunu, kadınların sokakta, yaşamın içinde olduğunu belirten Kılıç Koçyiğit, “Ancak böyle bir kentte bile sadece ilk iki sıradan kadın aday gösteren parti Yeşil Sol. Bizim dışımızda sadece bir parti üçüncü sıradan kadın aday gösterdi” diyerek 15 Mayıs sabahına dair beklentilerini şöyle özetledi:
Biz Kars’ta kesinlikle birinci parti olacağız ve 7 Haziran’daki oy oranımızın çok çok üstüne çıkacağız. Bizim sahadan aldığımız gözlem de bu yönde halkın beklentisi de bu yönde. Ben 15 Mayıs sabahına Kars’tan yüksek oranda bir Yeşil Sol oranı ve açık ara bir Kılıçdaroğlu oy oranı çıkacağını düşünüyorum. Kısa süre sonra da tekrar belediyemizi alacağız. Biz de Kars halkına hakkettiği hizmeti sunacağız.