Türkiye halklarının, demokrasiyi ortadan kaldıran Cumhur İttifakı ile vesayetçi geçmişi özleyen eskinin tekrarı muhalefete mecbur olmadığını belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Rejim miadını doldurmuştur, Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği haftalık basın toplantısında, 6-7 Haziran’da Ankara’da gerçekleştirdikleri 4’üncü Büyük Konferans’ın sonuçlarını açıkladı.
Günay, basın toplantısında bu sabah Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Hafta sonu gerçekleşen konferansta derin ve kapsamlı tartışmalar yürütüldüğünü söyleyen Günay, sonuç bildirgesini okudu:
Büyük direniş, büyük yürüyüş
Bileşenlerimizin ve kongrelerimizin de katıldığı il toplantıları ve 7 bölgede gerçekleştirdiğimiz özgün kadın ve karma konferanslarımızda yürütülen kapsamlı tartışmaların ardından, ‘Büyük Direniş, Büyük Yürüyüş’ şiarıyla 6-7 Haziran tarihinde, 600 delegenin katılımıyla Ankara’da 4. Büyük Konferansımızı gerçekleştirdik.
4. Büyük Konferansımızda eleştirel ve özeleştirel değerlendirmelerde bulunduk; önümüzdeki dönemin politik ve örgütsel ihtiyaçlarını saptayarak faşist rejime karşı demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir düzenin kurulmasının ve güçlü demokrasi inşasının adresi olduğumuzun kararlılığını bir kez daha gösterdik.
Demokrasi İttifakı’nı büyütme kararlılığı
Konferansımızda, ‘Demokrasi İttifakını büyütme’, ‘Demokratik Cumhuriyeti inşa etme’ mücadelemiz ile ‘İmralı tecridini’ ve ‘cezaevlerindeki hak ihlallerini’ sonlandırma başta olmak üzere, ekonomik kriz, ekolojik talan, tarım, yerel yönetimler, gençlik, engelliler, mülteci ve göçmenler, çocuklar ve emekliler-yaşlılarla ilgili partimizin yol haritasını belirleyen ve Türkiye siyasetini doğrudan etkileyecek kararlar aldık. Ayrıca 4. Kadın Konferansı’nın aldığı kararları benimsedik.
‘Tek çözüm radikal değişimdir’
Türkiye’de çoklu bir kriz yaşandığını söyleyen Günay, her geçen gün daha fazla güç kaybeden iktidarın şiddeti ve hukuksuzluğu yaydığını ifade etti. Günay, Türkiye halklarının demokratik geleceği için tek çözümün, radikal demokratik değişim olduğunu dile getirdi.
Birleşik mücadele çağrısı
“Çözüm 3. Yol’dur; Demokratik Cumhuriyet’in inşa edilmesidir” diyen Günay, “4. Konferansımızda, farklı alanlarda mücadeleyi büyütme irademizi bir kez daha güçlü bir şekilde vurguladık. Türkiye, tarihsel bir kırılmadan geçerken, ezilenlerin ortak mücadele birliği ile Demokratik Cumhuriyeti inşa etme kararlılığındayız. Bu bağlamda; İkinci Yüzyılda Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.
İnkara, asimilasyona ve temel hakların reddine dayalı mevcut rejimin miadını doldurduğunu söyleyen Günay, “Konferansımız, Demokratik Cumhuriyeti inşa hedefine ulaşmak için ortak mücadeleyi ve dayanışmayı güçlendirmeye karar vermiştir. Konferansımız, bu kapsamda eşit, özgür ve demokratik bir ortak geleceği inşa etmek için herkese birleşik mücadele çağrısı yapmaktadır” dedi.
‘Demokrasi İttifakı kurucu inşa gücüdür’
Demokrasi İttifakı’nın Türkiye’nin kurucu inşa gücü olduğunu belirten Günay, devamla şunları dile getirdi:
AKP-MHP iktidarının Türkiye’de yarattığı büyük yıkımdan kurtulmanın, yapısal sorunlara kalıcı çözümler üretmenin yolu, toplumun en geniş kesimleriyle buluşmayı hedefleyen Demokrasi İttifakı’yla mümkündür. Konferansımız, Türkiye’de yaşanan çoklu krizin bir sebebi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değiştirmeyi; bunun yerine demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir düzenin kurulması ile güçlü demokrasinin inşasını temel hedef olarak belirlemiştir. Türkiye halkları ne demokrasiyi ortadan kaldıran Cumhur İttifakı’na ne de vesayetçi geçmişi özleyen eskinin tekrarı muhalefete mecburdur. Bu sebeple, 3. Yol siyasetimizle Demokrasi İttifakı’nı büyütmek ve sokak sokak, mahalle mahalle toplumsallaştırmak temel hedef olarak belirlenmiştir.
‘Emeğin mücadelesi’
Ekonomik krize karşı emeğin mücadelesini yükselteceğiz. Bizler, bu ülkede emeğin sömürülmesine ve yoksulluğa son vermeye, adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya, emeğin ve halkların birlikte özgürleşmesine dair kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz.
‘Barış ittifakını büyüteceğiz’
Savaş ve işgal politikalarına karşı barış ittifakını büyüteceğiz. AKP-MHP iktidarı, NATO ve uluslararası güçlerin onayı ve KDP desteği ile Kürdistan Federe Bölgesine sınır ötesi harekatlar düzenlemekte; enerji koridorları oluşturmak ve bölgenin demografik yapısını değiştirmek amacıyla, Türkiye’ye en ufak bir tehdit oluşturmayan Kuzey-Doğu Suriye topraklarını işgal edeceğinin sinyallerini vermektedir. Bu kirli politikayı reddediyor ve lanetliyoruz. Savaşa, işgale karşı barışı savunmakta ve barış ittifakını büyütmekte kararlıyız.
‘HDP sorumluluk almaya hazır’
Kürt sorunu, diyalog ve müzakere temelinde Meclis zemini dahil olmak üzere sorunun tüm muhatapları ile demokratik bir şekilde çözülmelidir. Aksi durumda Türkiye’nin ne demokratikleşmesi ne de toplumsal huzura kavuşması mümkün olacaktır. HDP, Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye devam edecek ve bu konudaki tutumunda ısrarcı olacaktır.
Çözümün önündeki en büyük engel, İmralı tecridi son bulmalıdır. İmralı’dan her daim yükselen barış çağrısına kulak verilmelidir. Diyalog ve müzakere odaklı bir çözüm ve bu toprakların on yıllardır ihtiyaç duyduğu barış için İmralı’nın kapıları açılmalı, kendisinin özgür yaşam koşulları sağlanmalıdır.
Kadınların tarihsel kazanımları olan eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetten de, İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz.
‘Parlamento çoğulcu bir yapıya kavuşacak’
Parlamentoyu çoğulcu bir yapıya kavuşturma mücadelemize devam edeceğiz. Bu mücadelemizle ezilenlerin, emekçilerin, kadınların, halkların, kültürlerin, inançların, cinsiyet kimliklerinin, engellilerin ve gençlerin parlamentoda güçlü şekilde temsil edilmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda, parlamento seçimlerinde, statükocu-restorasyoncu güçler ve iktidar bloğu karşısında HDP’nin çizgisi 3. Yol’dur, demokratik seçenektir.
‘Kişiler değil, ilkeler konuşulacak’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizler için esas olan adayın kim olacağı değil, yeni dönem politikalarının ve ilkelerinin ne olacağıdır. Partimiz, Cumhurbaşkanlığı seçimi için yeni dönemin politikalarını müzakereye açıktır. Bu sürece demokratik dönüşümü hedefleyen ilkeler mutabakatı üzerinden yaklaşıyoruz.