HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Türkiye’nin Suriye’de bir çözüm ve barış derdi varsa yapması gereken tek şey Suriye topraklarından çıkmaktır, kendisine bağlı gruplara verdiği destekten vazgeçmektir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, gündemdeki gelişmelere dair Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Diyarbakır’daki Genel Merkez Danışma Bürosu’nda basın toplantısı düzenledi.
‘Basit tedbirlerle kazalar önlenebilirdi’
Antep ve Derik’te yaşanan kazaların tesadüf olmadığını belirten Günay, şunları ifade etti:
Bu kazaların kaza olmadığını, tesadüf olmadığını tamamen ihmaller zinciri sonunda gerçekleştiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Birkaç gündür, arkadaşlarımızla birlikte olayın ilk anından itibaren alandaydık, tüm olanları görgü tanıklarını yakından takip ettik. Şunu gördük, baştan sona göz göre göre gelen katliam gibi bir kaza. Baştan sona göz göre göre gelen bir felaket, bunun asıl sebebi ise tedbirlerin alınmaması. Halkın can güvenliğinin değil, yandaşın rantının korunması sonucu katliam gibi bir kaza gerçekleşti. Basit tedbirlerle bu kazalara karşı önlemler alınabilirdi. Her iki kazada da ilk kazadan sonra tedbirlerin alınmaması facianın asıl sebebi. Derik’te tam 20 dakikalık bir zaman farkı var. Bütün demokratik eylemlerde yolları kapatan, her yeri abluka altına alan, adeta kuş uçurtmayan kolluk, bir kaza anında daha büyük felaketleri engellemek için yolu kapatmaya dahi gerek duymuyor.
Bu cinayetlerin faili ve sebebi, bu katliam gibi kazanın sebebi Cengiz Holding’dir, AKP iktidarının kendisidir.
Yayın yasağı Cengiz Holding’i ve yandaşını korumaya yönelik bir yayın yasağı. Çünkü ihmaller silsilesinin ortaya çıkmasını engellemek istediler ve iktidar, iktidar yandaşları bundan rahatsız oldular.
Bir suçluluk psikolojisiyle suç işleri bakanını olay yerine göndererek her zamanki gibi hakikatlerin üzerini örtmeye çalıştılar. Ama ne Derik halkı ne de bizler asla hakikatin üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz.
‘İktidarın amacı müzakere değil’
İktidarın Suriye politikaları ile ilgili de konuşan Günay, “Suriye’deki savaşı destekleyen hatta besleyen iktidar ilk kez Esad’la görüşmekten, diyalogdan bahsediyor. Biz elbette parti olarak bütün sorunların diyalog ve müzakere ile çözülmesinden yanayız. Ancak iktidarın amacının gerçekten müzakere ve diyalog olmadığının da farkındayız” dedi. Günay, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
‘Çözümsüzlük politikasında ısrar ediliyor’
Yani Saray’dan çekilen “Esad’ı devirmek” adlı korku/macera filminin finali absürt bir komediye dönüşmüştür artık. Saray rejimi, geniş bir Ortadoğu coğrafyasını etkileyen bu yıkımdan ders almamış olacak ki, Esad’la diyalogun yine Kürtsüzlük temelinde gerçekleşebileceğine ilişkin çözümsüz bir politikada ısrar ediyor.
Türkiye’nin Suriye’de bir çözüm perspektifi bulunmuyor. Tek hedefi Kürt karşıtlığı ve Kürtlerin statüsüz bırakılmasıdır. İşgal ettiği, kendine bağlı güçleri yerleştirdiği tüm alanlardan çekilmesinin şartı olarak ön plana çıkaracağı temel şey Kürtlerin sahip olduğu hakların geri alınmasıdır. Bu da bir çözüm siyaseti değil, pazarlık ve şantaj politikasıdır.
En doğru siyaset Suriye’deki çözümü Suriyeli halklara bırakmak. Türkiye bu pozisyona çekilirse ancak çözüme hizmet eder. Pazarlık, şantaj ve Kürt düşmanlığı bir çözüm siyaseti olamaz. Türkiye’nin Suriye’de bir çözüm ve barış derdi varsa yapması gereken tek şey Suriye topraklarından çıkmaktır, kendisine bağlı gruplara verdiği destekten vazgeçmektir.
‘Biz halkımızla aynı gemideyiz’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Hepimiz yanı gemideyiz, bu gemi su alarak batarsa hepimiz boğulacağız” sözlerine de yanıt veren Günay, “Biz seninle aynı gemide değiliz. Biz halkımızla aynı gemideyiz. Soruyoruz: Bu ülkeyi 20 yıldır yöneten kim? Bütün siyasetini toplumu ayrıştırmak, kutuplaştırmak, bölmek için kullanan kim? Hazineden döviz garantili milyarlarca dolar ve euroluk ihale alanlarla, toprağını işlemek için sürekli borçlanan, tohum, gübre, elektrik fiyatları altında ezilen yoksul köylüler aynı gemide mi?” dedi.
Günay, son olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenleyecekleri mitinglere katılım çağrısında bulundu.