İstinaf, Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’e verilen 1 yıl 6 ay 22 günlük hapis cezasını onadı. Gök, “Gazeteciliği mahkeme kararlarıyla kriminalize etmeye çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar” dedi.
Diyarbakır’da 2017 yılında gerçekleştirilen Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polisler tarafından vurulmasını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın karar duruşması 30 Haziran 2022’de görülmüştü.
Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasından beraat, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasından ise 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası vermişti.
Cezaya, gazeteci Gök’ün 2014’te IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırısını takip ederken yaptığı haberlerde kullandığı fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşması gerekçe yapılmıştı.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9’uncu Ceza Dairesi, gazeteci Gök’e verilen hapis cezasını “yerinde” bularak onadı.
Kararda “isabetsizlik bulunulmadığını” ifade eden İstinaf, oy birliği ile aldığı başvurunun reddi kararını şu ifadelerle açıkladı:
Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedilmesine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine (…)
Gazeteci Abdurrahman Gök mahkemeden çıkan kararı ve dava sürecini Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
‘Dava içine dava eklediler’
Avukatının bir üst mahkemeye itirazda bulunacağını söyleyen Gök, “Cezayı istinaf onayladı. Ama biz Yargıtay’a gideceğiz” dedi.
Gök, dava sürecini şöyle anlattı:
Mahkeme sürecim Kemal Kurkut fotoğrafıyla başladı. Sonrasında bir gizli tanık ifadesi ortaya çıkartıldı. O gizli tanık da Kemal Kurkut’un örgüt üyesi olduğunu, benim de o gün orada örgüt talimatıyla o fotoğrafları çektiğimi söyleyen absürt bir beyanda bulundu. Bu beyanlar mahkeme tutanaklarına da girdi. Bu iddiaların tamamına karşı savunmalarımı yaptım. Fakat mahkeme davanın içerisinde yeni bir dava açtı.
Mahkemenin gizli tanığın ifadeleriyle ceza verilemeyeceğini anlaması üzerine dava içinde başka bir dava açtıklarını vurgulayan Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dava içerisine bir dava eklediler. Dosya için bazı fotoğrafların unutulmuş olmasına dair savcı suç duyurusunda bulunuldu. Yeni dava böylece açıldı ve açılan dava mevcut dava ile birleştirildi. Ki ceza da daha sonra eklenen fotoğraflardan verildi.
‘Davaya sonradan dahil edilen fotoğraflardan ceza verildi’
Gazeteci Gök, “Dosyaya dahil edilen fotoğraflar üzerinden bir değerlendirmeye gidilerek ‘örgüt propagandası’ yaptığımı savundular. Bunun üzerinden de bir ceza verdiler ve cezayı da ertelemediler” ifadelerini kullandı.
Mahkemede bütün fotoğrafların öykülerini, haberlerini, linklerini paylaştım ve bunu savundum. Gazeteciliği savundum. Bu savunmam çerçevesinde mahkeme heyeti yine aynı suçu işleyebileceğime dair kanaat getirdi. Bu sebeple verilen cezayı verdiler. İstinaf’a gittik ama İstinaf da kararı onadı. Gerekçe ise bir paragraflıktı. İstinaf mahkemesi kısa sürede (3 ay) bir dosyayı karara bağlıyor ve bizim sunduğumuz hiçbir gerekçeye bakmadan, iddiaları çürütecek materyallerimizi incelemeden doğrudan mahkemenin kararını onuyor. Biz bir üst mahkemeye müracaat edeceğiz ama yargının içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurunca pek umutlu olamıyoruz.
‘Cesur gazetecilerden cesaret alıp gazeteciliğe devam edeceğiz’
Mahkemeden çıkan karara rağmen gazeteciliğe devam edeceğini vurgulayan Gök, sözlerini şu şekilde noktaladı:
Bu ceza bizi ne yıldıracak ne korkutacak ne de geri adım attıracak. Bizim yaptığımız gazeteciliği mahkeme kararlarıyla kriminalize etmeye çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar. Çünkü bu işi severek yapan, kamuoyunun haber alma hakkını gözeten gazeteciler olduğu müddetçe de bunu başaramayacaklar. Biz de birbirimizden destek almaya devam edeceğiz. Cesur olan gazetecilerden cesaret alıp, o cesaretle işimizi yapmaya devam edeceğiz.