HDP Kadın Parlamento Grubu: 8 Mart’ı Deniz ve Garibe’ye adıyoruz

HDP Kadın Parlamento Grubu: 8 Mart’ı Deniz ve Garibe’ye adıyoruz

HDP 8 Mart kapsamında Parlamento Kadın Grup toplantısını gerçekleştirdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bu yıl Deniz Poyraz ve Garibe Gezer’e adadıklarını belirten Buldan, “Ben Deniz’in bağlılığını, Garibe’nin direnişini ve onların bu yolda mücadele yürütürken ölümsüzleşen bütün yoldaşlarının onurlu mücadelesini en derin saygılarımla ve mücadelelerine bağlılık sözümüzle selamlıyorum” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katılımıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Parlamento Kadın Grup toplantısını gerçekleştirdi.

Toplantıya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hülya Gerçek, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem ve üyesi Gülcan Günay, Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Merve Turgan, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Cansel Aslan ve İstanbul İl Eşbaşkanı Gürşenay Dalveren, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Nergiz Görnaz ve Nilüfer Irmak, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ve Kadın Sekreteri Döne Gevher, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabay, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Kadın Sekreteri Nazife Bayrak Tosun, Kadınlar Birlikte Güçlü üyesi Özgül Saki, Yeni Demokrat Kadın üyesi Deniz Akbıyık, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar Atiye Arıkan ve Günizi Satar, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez yöneticisi Sevgi Kişin Sazan, Batıkent Yeni Yaşam Derneği üyeleri Tülay Sönmez Aytekin ve Fatma Koçyiğit Öner, Barış Annesi Hatice Ay katıldı.

HDP sıralarında İzmir İl Örgütü’nde katledilen Deniz Poyraz ve hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un fotoğraflarının yanı sıra Kürtçe ve Türkçe “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir”, “Birlikte değiştireceğiz, emek sömürüsüne son vereceğiz”, “Birlikte değiştireceğiz kadın yoksulluğuna hayır”, “Birlikte değiştireceğiz, kadın tutsaklara özgürlük”, “Birlikte değiştireceğiz yaşasın kadın dayanışması” yazılı dövizler konuldu.

Kadınları Kürtçe ve Türkçe selamlayarak söze başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP olarak bu yıl 8 Mart’ı, Deniz Poyraz’a ve Garibe Gezer’e adadıklarını söyledi.

Buldan, “Ben Deniz’in bağlılığını, Garibe’nin direnişini ve onların bu yolda mücadele yürütürken ölümsüzleşen bütün yoldaşlarının onurlu mücadelesini en derin saygılarımla ve mücadelelerine bağlılık sözümüzle selamlıyorum. Her birini minnetle, özlemle anıyorum. Anıları mücadelemize her daim güç katacak, ışık tutacaktır” dedi.

Buldan, 1857 yılında ABD’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında haklarını aradıkları için yakılarak katledilen ve 8 Mart’ın doğmasını sağlayan 127 kadını andı.

‘İçerde ve dışarda savaşa hayır’

Cezaevinden tarlalara üreten ve direnen kadınları da anan Buldan, “Kazanımlarımıza saldıranlara karşı; Biz kadınlara eşitsiz bir yaşamı, sömürüyü, şiddeti, baskıyı, ölümü, yoksulluğu dayatan erkek iktidara karşı, itirazlarımızı hep birlikte haykırıyoruz. 8 Mart bütün dünya kadınları olarak ortak taleplerimiz için buluştuğumuz, bu güçlü buluşmayı zılgıtlarımızla, halaylarımızla, danslarımızla ve mücadele kararlılığımızla kutladığımız bir gündür. Sizlere ve bütün dünya kadınlarına kutlu olsun diyorum” ifadelerini kullandı.

Savaşa karşı olduklarını vurgulayan Buldan, “AKP hükümetinin içerdeki ve dışarıdaki savaş politikalarını nasıl bugüne kadar reddettiysek dünyanın herhangi bir yerindeki savaşı da aynı şekilde reddediyoruz. HDP olarak, kadınlar olarak halkların bir arada özgür ve barış içerisinde yaşayabileceği koşulların sağlanması yönündeki her türlü barışçıl adımı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

‘Kadınların yalnızda 10 milyonu kayıtlı çalışıyor’

“Ülkedeki ekonomik krizin özellikle biz kadınların omuzlarındaki ağırlığını her geçen gün daha da dayanılmaz bir şekilde hissediyoruz. Bir yandan işsizlik, bir yandan eşit işe eşit ücret alamamak, bir yandan can yakan zamlar ve faturalar, ağır vergiler… Bunun adı artık yoksulluk değildir. Derin yoksulluktur. Yani açlıktır” diyen Buldan devamla şunları aktardı:

Kadınlar çoğu kez aynı işi yaptıkları halde erkeklerin aldığı ücretin neredeyse yarısını almaktadır. Türkiye’de 30 milyon kadının yalnızca 10 milyonu kayıtlı çalışmakta; kayıtsız çalışanların sayısına dair bir tahminimiz bile yoktur. Sonuç olarak ülkedeki kadınların yüzde 70’i ekonomik olarak bir başkasına bağımlı olarak yaşamaktadır. Sadece son iki yıl içerisinde sosyal yardıma muhtaç insanların sayısı iki katına çıkmıştır. Yani nüfusun üçte biri sosyal yardımlarla yaşayabilmektedir. Peki, bu sosyal yardımlardan kadınlara ne veriyorlar? 300 lira, 500 lira, taş çatlasa 500 lira. Bu ekonomik şartlarda 500 lira kimin neyine yetecektir? Kadınlar bununla kişisel ihtiyaçlarını mı karşılayacak, kirasını mı ödeyecek, faturasını mı ödeyecek, gıdasını mı yoksa ihtiyacı olan ilacını mı alacaktır?

 

HABER MERKEZİ