CHP’nin muhalefetle görüşmeden Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmasını eleştiren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “Bugünkü iktidarın anlayışıyla mı yeni dönemi inşa etmek istiyorsunuz” diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Ankara’da cemevlerine ve Alevi kurumlarına yönelik gerçekleştirilen saldırıları lanetleyen Oluç, saldırıyı kaos planı olanların devreye koyduğunu belirtti.
Cumhuriyet Halk Parti’sinin sağlıkta artan sorunlara dair Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırması sonrası yürütülen tartışmalara da değinen Oluç, şunları ifade etti:
‘Siyasi çekişmeler kurban edilmemeli’
Öncelikle sağlık çalışanları ve hekimlere sesleniyoruz, sağlık çalışanlarının özlük hakları ve karşı karşıya kaldıkları şiddet ortamı, bizim, HDP’nin en önemli meselelerinden oluşmuştur. Bu konuda çeşitli kanun teklifleri, sayısız araştırma ve soru önergeleri verdik. Bununla yetinmedik, ortak yasa çıkması için çaba harcadık ve imza attık. Peki bunlar yeterli mi? Hayır, değil. Ek yasaların çıkarılması gerekiyor. Hem özlük hakları açısından sorunlar devam ediyor, aynı zamanda sağlıkta şiddet büyük bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Bu ek yasa çıkarılması konusunda TTB (Türk Tabipleri Birliği) ve Sağlık Emekçileri Sendikası’nın bütün önerilerini biliyoruz, bunlara bir itirazımız yok, sahipleniyoruz. Onlarla bir tartışma sürdürmüyoruz. Çok önemli olduğunun farkındayız. Ama çok iyi biliyoruz ki sağlık alanındaki bu sorunlar hem özlük alanındaki hem sağlıkta şiddet, siyasi çekişmelere kurban edilemeyecek kadar ciddi meselelerdir. Eğer bu konu siyasi çekişmelere kurban edilecek olursa büyük bir sorumsuzluk yaşanmış olur. O nedenle, bu konuda uzlaşma şarttır. Bütün siyasi partilerin, yasanın çıkması için uzlaşması acil bir ihtiyaçtır. Bu konudaki yasanın uzlaşmasız çıkması mümkün değildir.
‘Ortak bir yasa teklifi hazırlayalım’
“Mecliste genel kurul görüşmesi açılması demek uzlaşarak bir kanun çıkarılması demek değildir” diyen Oluç, CHP’nin muhalefette yer alan diğer partilerle görüşmeden tek başına karar almasına dair de eleştirilerde bulundu.
Olması gerekenin kanun teklifi olduğuna işaret eden Oluç, “Partilere teklifimiz ve çağrımız çok açık ve nettir. Gelin uzlaşarak hızlıca sağlıkta şiddete karşı ortak bir teklif hazırlayalım. Sağlıkçıların özlük hakları için gereken adımları hep birlikte atalım. Siyasi çekişmeler nedeniyle bu alandaki ihtiyacı görmezden gelmeyelim. Siyasi çekişme ve polemikle bu kadar önemli bir meseleyi harcamak istemiyoruz. O nedenle bu tutumumuzda kararlı olduk. Dün de bu tutumumuzu sürdürdük” diye konuştu.
‘Bana uyun anlayışı ile olmaz’
“Yeni iktidar ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyerek, CHP’yi eleştiren Oluç, şunları dile getirdi:
Bugünkü iktidarın çoğulcu değil, çoğunlukçu anlayışı ile yani ‘benim yeterli sayım var’, Meclis’te ‘bana uyun anlayışı’ ile mi yeni dönemi inşa etmek istiyorsunuz? Yani siyasi istişare, müzakere ve diyalog kurmadan mı yürüyeceksiniz. Çoğulcu mu olacaksınız? İktidar gibi çoğunlukçu mu olacaksınız. Bu yeni dönem açısından önemlidir. Yeni döneme giden yollar bugün döşeniyor, yarın birdenbire olmayacak. Bugün nasıl davranırsa muhalefet, yarın da nasıl davranacağının işaretini vermiş olur. Derdimiz muhalefeti eleştirmek, polemik yapmak değil. Ama muhalefet de kendini zaman zaman sorgulasa iyi olur.
‘Kürdün demansı, demans değil mi’
Demans hastası olan tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çeken Oluç, “Dün Kobani Davası’nda, mahkeme heyeti konuşamaz durumda olan Aysel Tuğluk’un savunmasını almaya çalıştı. İnsanlık dışı bir şekilde psikolojik işkence yapmaya çalıştı. Dün ne oldu geçmiş dönem komutanlarından Çevik Bir, akşam vakti salındı. Nedeni demans. Çevik Bir, Türk komutan demans olunca tahliye ediliyor, bir Kürt kadın siyasetçi Aysel Tuğluk ise tahliye edilmiyor. Adalet Bakanı, Adli Tıp Kurumu, Kürdün demansı, demans değil mi? Biz insanlık dışı bir tutumun sürdüğünü biliyoruz, biz demiyoruz ki demans olan komutan salınmasın, hasta ve yaşlı mahpuslar salınsın. Hayatlarının son dönemini aileleriyle geçirsin diyoruz. İster Çevik Bir ister başka biri. Mehmet Emin Özkan, insanlık dışı bir durumda ama cezaevinde tutuluyor. Bu durumun ne kadar vahim olduğunu gösterdi. Çevik Bir salınabilir ama Aysel Tuğluk salınamaz ona hukuk ve adalet işlemez, durum bu” şeklinde konuştu.