İhraç edilen hakim, beraat kararına rağmen görevine iade edilmiyor

İhraç edilen hakim, beraat kararına rağmen görevine iade edilmiyor

Beraat kararına rağmen 3 yıldır göreve iadesi yapılmayan eski hakim Tuncay Elarslan, “Ortak güç oluşturabilirsek bu karanlıktan çıkabilmek mümkün” dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilenlerin başvurularını incelemek amacıyla 2017’de kurulan Olağanüstü Hal (OHAL) İnceleme Komisyonu’nun görev süresi 23 Ocak’ta bir yıl daha uzatıldı.

Komisyonun 30 Aralık 2021’de yaptığı açıklamaya göre, aradan geçen süre zarfında 126 bin 783 başvuru yapıldı, bunlardan 16 bin 60’ına “kabul”, 104 bin 643’üne “ret” kararları verildi.

Komisyonun halen sonucunu açıklamadığı toplam 6 bin 80 başvuru bulunuyor. OHAL Komisyonu’nu kuran kararname kapsamında, ihraç edilen hakim ve savcılar, göreve iade için Danıştay’a da dava açabiliyor.

Ancak Danıştay’ın işlemleri de OHAL Komisyonu’ndan farklı değil. Buraya başvuran hakim ve savcıların mağduriyetleri de halen sürüyor.

Beraat kararına rağmen

Mezopotamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’ün haberine göre 22 yıl hakim ve savcılık yapan Tuncay Elarslan da bunlardan birisi.

Gezi eylemlerine katıldığı için hakkında disiplin soruşturması açılan Elarslan, 2016’daki 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra Urfa’da görevli olduğu sırada meslekten ihraç edildi. Elarslan, 2018’de Gaziantep 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın ikinci duruşmasında “cemaatle herhangi bir ilişkisi olmadığı sabit olduğu” tespiti üzerine beraat etti ve “haksız gözaltı” gerekçesiyle tazminat kazandı.

Ancak aradan geçen zamana rağmen göreve iadesi yapılmadı. Elarslan, “ihraç kararının iptali” talebiyle Danıştay’a da dava açtı. Elarslan, kararın iptali durumunda göreve iade edilebilecek.

Yargının bağımsızlığı

5 yılı aşkın bir süredir göreve iade edilmek için mücadele veren Elarslan, Türkiye’de hiçbir dönemde olmadığı kadar yargının bağımsızlığını yitirdiğine dikkati çekerek, hakimlerin hukukun üstünlüğü ve insan haklarının her şeyin üstünde tutması gerektiğini vurguladı.

Adalet için ortak mücadele

Ülkenin hukuk devleti olmaktan çıktığını ifade eden Elarslan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının bağlayıcı olmasına rağmen uygulanmamasını buna örnek gösterdi. Kendisinin de bu hukuksuzluktan payını aldığını ifade eden Elarslan şunları söyledi:

Ama bunun böyle devam etmeyeceğini biliyoruz. Tarihsel süreçlerde bu tür dönemler yaşanmış. Uzun süredir vurguluyoruz; demokrasiyi, hukuku savunan kesimlerin birlikte mücadele etmesi lazım. Çağımızın faşizmine karşı birleşerek mücadele etmek gerekir. Nasıl onlar bizim haklarımızı alıyorlarsa biz de haklarımızı savunmak için birleşerek mücadele etmek zorundayız. Bu bilinçle örgütlenebilirsek, siyasal alanda da başarabilirsek amacımıza ulaşabiliriz. İnsan hakları, demokrasi ve hukuk için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bunu yapmak mümkün, çabalar da var. Ortak güç oluşturabilirsek bu karanlıktan çıkabilmek mümkün.

HABER MERKEZİ