Kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, ekonomik kriz nedeniyle zorlanan iktidarın devreye koyduğu “Kur korumalı TL Vadeli Mevduat” sistemini bir başarı gibi sunup Mart’ta baskın bir seçime gitme ihtimalinin yükseldiğini söyledi.
Düşük faiz ve yüksek kura endeksli yeni ekonomik modelde ısrar eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Lirası (TL) günden güne dolar karşısında eridiği süreçte ekonomik darboğazdan kurtuluşun tek reçetesi olarak erken seçimi savunan muhalefete “Kur korumalı TL Vadeli Mevduat” açıklamasıyla karşılık verdi.
Erdoğan’ın açıkladığı programa göre Türk Lirası mevduat hesaplarının getirisinin, döviz getirisi altında kalması durumunda aradaki farkın vatandaşlara ödetilmesi öngörülüyor. Erdoğan’ın açıklamasının ardından Türk Lirası hızla değer kazandı ve 18,36’ya kadar yükselen Dolar /TL kuru 11,20 seviyesinin altını gördü.
Dolar/TL kurunun hangi seviyede, ne kadar süreyle kalacağı bilinmezliğini korurken Erdoğan’ın bu çıkışının arkasında bir seçim planı olup olmadığı, Türkiye’nin Haziran 2023’ten önce bir seçime gidip gidemeyeceği tartışması yeniden alevlendi.
İhtimal arttı
DW Türkçe’de yer alan habere göre, Erdoğan’ın yeni paket çıkışını bir çeşit seçim yatırımı olarak gören siyaset bilimciler ve kamuoyu araştırmacıları, Türkiye’nin bir erken seçime gideceği öngörülerini kuvvetlendirdi. MAK Danışmanlık Şirketi sahibi, kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat bu öngörüyü daha ileri bir noktaya, “baskın seçim”e taşıdı.
Son dönemde sadece MAK tarafından değil Metropol, KONDA, PİAR başta olmak üzere tüm kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyları ortalama yüzde 35’e, AKP’nin oy oranı da yüzde 30’lara kadar gerilemiş olarak gösterildi. Araştırma şirketleri bu gerilemenin nedenini de ekonomide yaşanan krize bağladı.
Kulat’a göre Erdoğan’ın dövize çevrili mevduat sistemi açılımını Türkiye’yi bir baskın seçime götürmek için kullanma ihtimali var. Kulat, “Erdoğan, üç-beş ay süren bir istikrar çıkartabilirse buradan, emeklilere ve memurlara enflasyonun üstünde bir maaş zammı verebilirse tıpkı 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu, 15 Temmuz darbe girişimini savuşturmasını topluma bir başarı olarak lanse ettiği gibi şimdi de ekonomik kurtuluş savaşını kazandığı imajı verebilir. Türkiye; baskından da baskın Mart’ta bir seçim görebilir” öngörüsünde bulunabiliyor.
‘Sürdürülebilir değil’
Peki Erdoğan’ın dövize çevrili mevduat sistemiyle ekonomide istikrar yakalaması mümkün mü?
Kulat, bunun zamanla anlaşılacağını söylese de, bu kez Türkiye’de bambaşka bir sorun yaşandığına dikkat çekiyor:
Türk Lirası eriyordu. İnsanlar, tabiri caizse kefen parası olarak biriktirdiği parayı, emekli maaşını, üç-beş kuruş harçlığını dövize yatırdı. Şimdi mağdurlar. Zannedildiği gibi döviz düştü diye toplum mutlu olmuş değil. Toplumu mutlu eden, istikrardır. -Siz paranızı TL’de tutun, paranızı çekmek istediğiniz zaman reel dövizin karşılığı para veririm size- diyen bir sistem var karşımızda. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Türkiye adı konmamış bir seçim ortamına girdi zaten. Bütün kamuoyu anketleri AKP’nin kaybetme ihtimalinden söz ediyordu ki, Erdoğan kritik bir hamle yaptı.