İlknur Birol: Saldırganın serbest bırakılması sadece HDP değil bütün demokrasi güçlerine bir gözdağı

HDP’ye saldıran Muhammed Eren Sütçü’nün serbest bırakılmasına tepki gösteren HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, bunun açık bir mesaj olduğunu söyledi. Birol, “Bu serbest bırakılmayla bütün demokrasi güçlerine, onların nasıl sindirileceğine ilişkin yöntemin ne olacağını ilişkin bir göstergedir” dedi.

Muhammed Eren Sütçü isimli şahıs 28 Aralık’ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bahçelievler İlçe Örgütü binasına bıçaklı ve silahlı saldırıda bulundu. Saldırıda Ramazan Dışarı ve partili Aziz Şimşek’i yaralayan Sütçü, kaçarak saklandığı fırında gözaltına alındı. Sütçü’nün soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirilirken 6 gün sonra emniyetteki ifadesi alınarak İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. “Silahla tehdit ve yaralama” suçundan ifadesi alınan saldırgan, tutuklama talebiyle 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimliğe çıkartılan Sütçü, alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

‘Sütçü’nün serbest bırakılması açık bir mesaj’

Sütçü’nün ifade tutanağı ve mahkemeden hangi gerekçelerle serbest bırakıldığına dair avukatlara bilgi verilmedi.  Saldırganın serbest bırakılmasına tepki gösteren HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol, MA’ya konuştu. Sütçü’nün serbest bırakılmasının HDP’ye saldırıyı özendiren, saldırının cezasızlıkla sonuçlanacağına yönelik bir mesaj içerdiğini ifade eden Birol, şunları söyledi:

“Bunun ne olduğunu bütün herkesin iyi okuması lazım. Orada bir öldürme kastıyla saldıran ve bunu da beyan eden birinin elini kolunu sallayarak savcılıktan çıkması yargının ne hale geldiğinin açık göstergesidir. Adalet duygusunun ne hale geldiğinin açık göstergesidir. İktidarın yargı eliyle oynadığı oyunun açık göstergesidir. Ülkeyi dingonun ahırına çeviren bir anlayışa artık bu ülkenin çok fazla tahammülü yok. Ne istiyorlardı? Orada ölüm çıkmasını mı istiyorlardı? Kaldı ki İzmir’de görülen Deniz Poyraz mahkemesinde gördük. Katillerin sırıtarak hakimlerin, savcıların gözü önünde mağdurun ailesine laf atma cesareti gösteriyor. Artık bu ülkenin bunu kaldırması mümkün değil. Bu ülkeyi taammüden bölmektir.”

Kararın hukuki olmadığını belirten Birol, şunları ifade etti:

“Bu baştan aşağı siyasi yaklaşımdır. İktidarın en tepesinden icazetle gerçekleştirilen şeylerdir. Bu saldırganın izin aldığını gösteriyor ve çetelerin HDP’ye saldırmanın cezasızlıkla karşılandığını göstermesi açısından bir mesajdır. Ama bunun böyle devam etme ihtimali yoktur. Bizler bunun peşini asla bırakmayacağız. Bu kararı veren savcı ve mahkemenin hukukla, demokrasiyle, adaletle uzaktan yakından bir ilgisi kalmamıştır. Kendi elleriyle tescil ettiler.”

‘Saldırganın serbest bırakılması sadece HDP’nin meselesi değil’

Saldırganın serbest bırakılmasının sadece HDP’nin meselesi olmadığını, bütün demokrasi güçlerine bir göz dağı olduğunun altını çizen Birol, şunlara vurgu yaptı:

“Bu serbest bırakılmayla bütün demokrasi güçlerine, onların nasıl sindirileceğine ilişkin yöntemin ne olacağını ilişkin bir göstergedir. Dolayısıyla bizim dışımızdaki bütün muhalefetin ve demokrasi güçlerinin mesajı bizim anladığımız gibi anlama zorunluluğu var. Buna karşı çıkma, takip etme yükümlülükleri var. Bu pervasızlığa bu ülkenin daha fazla geçit vermemesi lazım.”

HDP İstanbul İl Örgütü: İktidar tüm saldırıların ve olası gelişmelerin sorumlusudur

HDP İstanbul İl Örgütü, saldırganın serbest bırakılmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada saldırgan Sütçü hakkında gerekli hukuksal sürecin işletilmeyerek kişinin korunduğu ifade edilirken, gözaltı süresince yapılan işlemler hakkında avukatlara bilgi verilmediği belirtildi. Açıklamada, Sütçü hakkında “öldürmeye teşebbüs” ile soruşturma yürütülmesi gerekirken sadece “silahla tehdit”ten soruşturma başlatıldığı vurgulanarak, bunun Sütçü’nün birileri tarafından korunduğunun göstergesi olduğunun altı çizildi.

Sütçü’nün serbest bırakılmasını skandal olarak niteleyen HDP İstanbul İl Örgütü, açıklamanın devamında şunları belirtti:

“Daha önce de olduğu gibi bu kez de hukuk ayaklar altına alınmış, milyonlarca insanın oy verdiği, üye olduğu ve bu ülkenin üçüncü büyük partisi olan partimiz HDP’ye dönük saldırılar meşrulaştırılarak teşvik edilmiştir. Partimize dönük saldırılar karşısında cezasızlık politikasında israr eden ‘iktidar’ tüm saldırıların ve olası gelişmelerin sorumlusudur. Bu saldırılar tüm demokrasi güçlerine, onların mücadelesine ve halkı sindirme hedefiyle yapılmakta ve cesaretlendirilmektedir. Bizler bu pervasız cesareti, topluma yönelen bu saldırganlığı hem durduracak hem de bunu yaratan tüm saldırı mekanizmalarını bertaraf edeceğiz. Hukuksal tüm girişimlerimizi daha da yoğunlaştırarak bu davanın takipçisi olacağız.”

HABER MERKEZİ