İran’da kadın gazeteciler Melika Haşimi, Saide Şefii ve Mehrnuş Zarii gözaltına alındıktan sonra Evin Cezaevi’ne götürüldü.
Jamaran haber sitesi Gazeteciler Birliği Sendikası’na dayandırdığı haberde üç kadın gazetecinin başkent Tahran’da gözaltına alındığını yazdı. Gazetecilerin Tahran’daki Evin Hapishanesi’nde tutulduğu belirtildi.
Gazete, Şefii’nin ‘rejim aleyhine propaganda’ ve ‘ulusal güvenliği tehdit’ ile suçlandığını kaydederken diğer 2 gazeteciye yöneltilen suçlamalara dair bilgi vermedi.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı’na göre, ülkede Jina Mahsa Amini’nin öldürüldüğü Eylül 2022’de başlayan protestolarda 79 gazeteci gözaltına alındı.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun (IFJ) raporuna göre ise son birkaç ayda geniş çaplı protestoların ardından 71’den fazla gazeteci gözaltına alındı. 33 gazeteci ise halen İran’da cezaevlerinde tutuluyor.
İran’da tutuklanan gazeteciler genellikle Tahran’ın kuzeydoğusundaki Evin Hapishanesi’ne gönderiliyor.
Hapishane, İslam Devrimi’nden öncesi ve sonrasından bu yana ülkedeki siyasi mahpusların kaldığı yer olarak biliniyor. Genellikle de insan hakkı ihlalleriyle gündeme geliyor.
Tahran’da 13 Eylül 2022’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi İran’da rejim karşıtı protestolara yol açmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım 2022’deki konuşmasında, ülkede devam eden protestolarda rejim güçlerinin de aralarında olduğu 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise 9 Ocak’ta yayımladığı raporda, Amini’nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde rejim güçlerinin müdahalesi sonucu 481 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.