12 yıl aradan sonra, KDP 14. Olağan Kongresi’ni yaptı. Kongre, Duhok’ta yapıldı. Kongre yapıldığı esnada Duhok’un hemen arka tarafında Amediye’de savaş uçakları bir köyü bombaladı. Aslında Duhok’un arka tarafında 6 aydır aralıklarla, her türlü silahın kullanıldığı bir savaş ve buna karşı bir direniş yaşanıyor. Üstelik saldırılar tek yönden de gelmiyor. Daha dün bir çok yere füzelerle saldıran İran, Erbil’i vurmakla, bazı bölgeleri işgalle tehdit ediyor.
Öte yandan içeride de KDP ile YNK arasında, 1992’den bu yana yaşanan en büyük kriz patlamak üzere… Öyle ki artık Süleymaniye ile Hewler’in tümden ayrılması gündemde. Zaten fiili ikili yönetimi vardı. Şimdi tümden kopuşa doğru gidiyor. KDP’nin kendi içindeki oğul ile yeğenler çekişmesini de unutmamak lazım.
KDP Kongresi, işte böyle bir ortamda kongre yapıldı. Kongreye 1000 delege katıldı. Mesut Barzani yeniden KDP Genel Başkanı oldu. Mesut Barzani Nêçîrvan Barzani’yi Başkan Yardımcısı olarak atadı. Nêçîrvan Barzani de Mesrûr Barzani’yi ikinci başkan olarak atadı. Ayrıca Mesut Barzani, Fazıl Mîrani ve Hoşyar Zêbari gibi isimleri Merkez Komite’ye seçimsiz atadı. Merkez Komite seçiminde en yüksek oyu Mesut Barzani’nin kardeşi Sidad Barzani aldı. Ayrıca yeğen Şirvan Barzani merkezi komiteye seçildi. Yine Duhok Valisi Eli Teter, Hewlêr Valisi Umîd Xoşnav, İçişleri Bakanı Rêber Ahmet, Merkez Komiteye seçildi. Seçildi mi atandı mı bilinmez tabi ki. Valiler, kaymakamlar, İçişleri Bakanı, Bölge Başkanı, Başbakan hepsi aynı zamanda parti yönetiminde bulunuyor. Bu da şunu gösteriyor. Ortada bir parti yönetimi var. Halk, toplum yönetimi yok.
Bir diğer gelişme de ilk defa kadın kotası uygulandı. 7 kadın Merkez Komiteye seçildi. KDP’ye yakın medya bunun propagandasını çok yaptı. Oysa kota çoktan geride kalan bir uygulamadır. Kadına afret deniliyor. Arapça olan afrat Türkçeye avrad olarak geçiyor. Oysa Kürtler jin derler. Jin kavramının Kürt kadının verdiği mücadele sonucu, bu kadar evrenselleştiği bir dönemde hala afrad, avrad ve kota deyip gelişme olarak göstermek ayrıca tartışmalık bir durumdur.
Kongre öncesi ve sonrasında yapılan açıklamalara baktığımızda Türk devletinin işgaline, İran’ın tehditlerine karşı tek bir söz yok. Rojava, Rojhilat, Bakur Kürtlerine ilişkin tek bir söz ve karar yok. KDP-YNK, KDP-PKK çatışma ve çelişkisine ilişkin, Kürt birliğine ilişkin tek bir söz, karar yok.
Kongre Nêçîrvan Barzani ile Mesrûr Barzani’yi uzlaştırma kongresi oldu. Açıklamalar, demeçler, hepsi bu yönlüydü. Mesut Barzani’nin buna çok sık vurgu yapması, Nêçîrvan Barzani’nin, Mesrûr Barzani’yi övmesi, Mesrur Barzani’nin hem Neçirvan Barzani’yi hem Mesut Barzani’yi övmesi bunu gösterdi. kısacası KDP cephesinde yeni bir durum yok. Şimdilik kendi iç bütünlüğünü geçici olarak sağladı bu kadar.