“İşsizliği önce İŞKUR verileriyle örtüverdik sonra TÜİK rakamlarıyla resmileştirdik. Yetmedi, üniversiteli işsizliğini saklayabileceğimiz antrepolara çevirdik” diyen gazeteci Şeref Oğuz, işsizliğin yaratacağı sosyal sorunlara dikkat çekti.
TÜİK’in verilerinde ‘işsizliğin tek hanelere gerilemesi’ hakkında bir yazı kaleme alan Dünya gazetesi yazarı Şeref Oğuz, iktidarın açıkladığı resmi ekonomik göstergelerle gerçek hayat arasında uçurum olduğunu hatırlattı.
Rakamlar illüzyonu yaratıldığını söyleyen Oğuz, “Türkiye’nin karanlıkta kalan parlak yüzü” başlıklı yazısında işsizliğin yaratacağı sosyal sorunlara işaret etti:
İşsizlik düştü; hem de tek haneye… Yakında faizler de tek haneye düşecek. Enflasyon da gerileyecek. Bir rakamlar illüzyonu ile karşı karşıyayız. Gördüğümüz, yaşadığımız ve hissettiğimiz bambaşka… İllüzyonu bozan ise pahalılaşan hayat, düşen alım gücü, gerileyen hayat standartları, azalan refah… Bir başka gerçek, işsizliğin, yoksulluk girdabına sürükleyen dramında yatıyor. Stres, depresyon eğilimi, umutsuzluk, içine kapanma, özsaygının yitirilmesi, toplumsal ve ailevi rolün kaybıyla oluşan belirsizlik, suç işlemeye yatkınlık. İşsizini görmezden gelen toplum, bir süre sonra işsizliğin yarattığı sosyal sorunları yaşamak zorunda…
Oğuz, “TÜİK, işsizliğin tek haneye indiğini savunuyor. Tek hane diyorsa öyledir zira TÜİK, devletimizin resmi kurumudur. Enflasyon başını alıp gitmiş, cari açık fırlamış, işletmeler hayatta kalma mücadelesi verirken, gençlerin iş aramaktan vazgeçtiği kriz coğrafyamızda işsizliği tek haneye saklayıverdik; %9.6” diyen Oğuz, işsizlikten bitap düşmüş gençlerin resmi verilerde çalışıyor olarak göründüğünü söyledi:
İşsizliği önce İŞKUR verileriyle örtüverdik sonra TÜİK rakamlarıyla resmileştirdik. Yetmedi; üniversiteli işsizliği saklayabileceğimiz antrepolara çevirdik. Sonra da Heterodoks politikasının zafer belgesi olarak; %9.6 gibi tek rakama ulaştırabildik.
İki temel sorun kaldı geriye: 1-İş aramaktan bitap düşmüş gençlere, işsizliğin düştüğü bilgisini vermeyi unuttuk zira haberleri yok işe girdiklerinden (!), 2-İş arayanları da bu kötü alışkanlıklarından vazgeçiremedik. Hal böyle olunca siyasetçiye “işsizliği çözdük” söylemi kazandırmış olduk.