İstanbul’da riskli 93 eğitim kurumunun boşaltılmasından sonra veliler ve eğitim emekçileri, diğer okulların durumundan kaygılı. Kaygıları yerinde bulan Eğitim Sen İstanbul 7 Nolu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlı, “Asıl rakamların bu kadar olmadığını düşünüyoruz çünkü denetim eksik. Talebimiz, her okulun bir yapı denetim künyesinin oluşturulması” dedi.
Maraş merkezli depremlerin ardından, uzun zamandır deprem beklenen İstanbul’da binaların güçlendirilmesi tartışmaları yeniden gündeme geldi.
İstanbul Valiliği de bu kapsamda, 18 Şubat’ta İstanbul Sismik Riskin Azaltılması Projesi (İSMEP) kapsamında eğitim kurumlarıyla ilgili yapılan çalışmalara dair bilgi vermişti. 93 riskli okulun boşaltılacağını ve bu okullardaki öğrencilerin başka okullara nakledileceğini duyurmuştu.
Valilikten yapılan açıklama birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.
Açıklanan listedeki okulların neden bu kadar süredir eğitime devam ettiği tartışma konusu oldu.
Listede özel okullara yer verilmemesi de dikkat çekti.
Geri kalan okullar güvenli mi?
CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ise İstanbul Valiliği’nin aldığı karar neticesinde tahliye edilen 93 okula ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Kaftancıoğlu, basın açıklamasında şunları kaydetti:
İstanbul’da yaklaşık 7 bin 437 tane okul var ve bu okullarda öğrencisi, öğretmeni, çalışanı, görevlisi, yaklaşık 5 milyon kişilik bir topluluktan söz ediyoruz. İstanbul’daki bazı okulların riskli olduğu ve bu okullara yıllardır müdahale edilmesi gerektiği zaten bilinen bir gerçekti. Bölgede deprem olmasaydı, çocuklarımız bu okullara bugün de gitmeye devam edeceklerdi. 93 okulu yıkalım dediler. Peki geri kalan 7 bin küsur okul ve bu okulda eğitim gören öğrenciler, öğretmenler, görevliler gönül rahatlığıyla gittikleri okula devam edebilecekler mi? Devlet okulları ve özel okullar şu anda eğitimin öğretimin devam ettiği; velilerin rahatlıkla öğrencilerini gönderebileceği okullar mıdır?
Özel okullar listede yok
Ekonomim’de yer alan habere göre, Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk, özel okulların büyük bölümünün 1999 depremi sonrasında ve ilgili yönetmeliklere göre inşa edildiğini belirterek, kuşku duyan velilerin okulları ile iletişime geçerek binalara ilişkin teknik raporları talep etmelerini istedi.
Eğitim Emekçileri ve Bilim Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlı, okulların tahliyesi kararını Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
‘Raporlar eski tarihli’
Kırşanlı, yıkımı gerçekleşecek okullardan 20’sinin kendi sendikalarına bağlı olduğunu söyleyerek, “Maraş Depremi’nin üzerinden iki hafta dahi geçmemişken bu okulların incelenmesi mümkün değildi. Bu raporlar 2006 yılında hazırlanan raporlar” dedi.
Bu süreçten sonra önemli olan doğru sorular sormak. Bu okullar niye şimdi boşaltılıyor değil, bu okullarda şimdiye kadar neden eğitim verildi, diye sormak gerekiyor. İnsanların yaşam hakkıyla bu kadar kolay nasıl oynandı?
‘Okulların yapı denetim künyesi oluşturulmalı’
İstanbul’daki her okul için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapı kimliğini talep edeceklerini belirten Kırşanlı, eğitimcilerin ve velilerin beklentilerini şu şekilde özetledi:
Asıl rakamların bu kadar olmadığını düşünüyoruz çünkü denetim eksik. ‘Biz geçen yıl bütün binaları taradık da 100 okulu tespit ettik’ diyemiyorlar. Bizim beklentimiz, her okulun bir yapı denetim künyesinin oluşturulması. Hangi tarihlerde denetime tabi tutuldu, hangi kurumlar tarafından yapıldı? Biz bütün eğitimciler ve veliler okullarda böyle bir çalışma yapılmasını talep ediyoruz.
‘Karmaşa hazırlıksız olduklarını gösterdi’
Boşaltılan okullarda eğitim gören öğrencilerin nakledileceği okullar seçilirken fiziksel koşulların gözetilmediğini söyleyen Kırşanlı, şunları aktardı:
Bazı okulların yarısı bir okula diğer yarısı başka bir okula verildi. Uzak olan okullar için taşımalı eğitimin düşünüldüğü söylendi. İlkokullar liseye, liseler ilkokula verildi. Büyük bir karmaşa söz konusu. Arşivler bile henüz okullardan çıkartılmış değil. Dolayısıyla bu da ne kadar hazırlıksız olduklarının göstergesi. Bu kadar acil tahliye edilmelerinin nedeni de muhtemelen ağır hasarlı binalar olmaları.
Sürecin bu kadar hızlı gelişmesi insanları daha fazla telaşlandırdı. Bu kadar karmaşaya sebep olan kurumun kendisi aslında eğitim ve öğretimin işleyişini sağlamakla yükümlü olan kurum. Bunlar Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Müdürlükleri. Dolayısıyla İstanbul’daki eğitimin bu yapı ve işleyişle sağlıklı yürümesi mümkün görünmüyor.
‘Taleplerimizi örgütlü olarak dillendirmeliyiz’
Kırşanlı, son olarak velilerin birçok okul için CİMER’e şikayette bulunduklarını belirterek, “Bağımsız bir firma tarafından kısa sürede bütün okulların incelenmesi gerekiyor. Elbette ki biz Eğitim Sen olarak gerekli başvuruları yapacağız. Taleplerimizi bireysel olarak değil örgütlü olarak dillendirmeliyiz” dedi.
Öte yandan tahliye kararı verilen bazı okulların resmi sitelerinde, 2000 yılı sonrası inşa edildiği bilgisi yer alıyor.
Bu okulların listesi şöyle:
- Sancaktepe Sarıgazi İmam Hatip Ortaokulu: 2000 yılında inşa edilen okul, 2020 yılında 9 ay süren bir tadilattan sonra 2021 yılında yeniden kullanıma açıldı.
- Beykoz Çavuşbaşı Anadolu İmam Hatip Lisesi: İnşaatına 2011 yılında başlanan okul, 2012-2013 öğretim yılında hizmete girdi.
- Esenyurt Mesleki Eğitimi Merkezi: Haziran 2012 yılında kullanıma açıldı.
- Avcılar Mesleki Eğitim Merkezi: 2011 yılında kurulmuş olmasına rağmen, tahsis edilen binanın yüksek risk hasarı olduğundan eğitim öğretime geçilmesi mümkün olmadı. Yer arayışı sonucunda 2013 yılında deprem güçlendirmesi yapılan ve daha önce Avcılar Kaymakamlığı hizmet binası olarak kullanılan binanın birinci katı tahsis edildi.
- Sultangazi Nene Hatun Anaokulu: 2005-2006 eğitim-öğretim yılında açıldı.
- Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Uygulama Oteli: 2005-2006 yılında faaliyete başladı
- Gaziosmanpaşa Prof. Dr. Gazi Yaşargil İmam Hatip Ortaokulu: 2001 yılında yapımına başlanan okul 2001-2002 öğretim yılında hizmete girdi.
- Kadıköy/Erenköy Şehit Orhun Göytan İlkokulu: 1926-1962 yılları arasında bin 752 öğrenciye eğitim verdi. Okul, 2000-2001 eğitim-öğretim yılında yeni binası ile hizmete girdi.
Boşaltılacak okullar listesinde olan binalardan biri de Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. Bu müdürlük, 1983 yılında kuruldu, 1998 yılında şu anki binasına taşındı.
Öte yandan Beykoz, 11 tane okulun boşaltılma kararı ile en çok okulun tahliye edileceği ilçe.
Bazı okulların resmi sitelerinin tarihçe kısmında ise ‘içerik bulunmamaktadır’ açıklaması yer alıyor.