Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel, Süleymaniye kentinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi.
MA’nın haberine göre, Jineolojî Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji dergisi editörü Nagihan Akarsel, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Süleymaniye kentinde silahlı saldırıya uğradı.
Saldırı, saat 10:00 sıralarında Akarsel’in evinin önünde gerçekleşti.
Olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlenen Nagihan Akarsel’in cenazesi, Süleymaniye Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
Akarsel, Jineoloji çalışmaları kapsamında yıllardır Süleymaniye’de yaşıyordu.
Akarsel, Süleymaniye’de Jineoloji Akademisi’nin kurulması, ayrıca Kürdistan Kadın Kütüphanesi’nin kurulması için bir proje kapsamında çalışma yürütüyordu.
‘Kalemi yerde kalmayacak’
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Akarsel’in katledilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Akarsel’in gazeteci, yazar, araştırmacı ve kadın kimliği ile birçok kadın kurumunda çalıştığı hatırlatılarak, şöyle denildi:
Son birkaç yıldır da Süleymaniye’de Jineoloji akademisi için çalışma yürüten Nagihan Akarsel, gerek akademik çalışmalarında, gerek editöryal çalışmaları, gerekse de gazetecilik faaliyetlerinde karanlıkta kalan hakikatleri aydınlığa çıkarmanın mücadelesini yürütüyordu. Kadın kimliği ve yürüttüğü hakikat mücadelesinin hedef alınması sonucu karanlık güçlerce Nagihan katledildi. Erkek egemen iktidarların korkulu rüyası olan kadın mücadelesi ve kadın kimliğinin bir kez daha hedefte olduğunu ve kadın mücadelesine olan tahammülsüzlüğü bu saldırı ile bir kez daha gördük.
Açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi:
Nagihan’ı katleden zihniyet ile İran’da Jîna Mahsa Amini’yi katleden zihniyet aynı zihniyettir. Kürt kadınlara yönelik olan öfke her gün kendisini farklı bir boyutta açığa çıkarıyor. Araştırmacı, yazar, gazeteci Nagihan Akarsel’in kalemi yerde kalmayacak diyoruz, onu katleden karanlık güçleri aydınlığa çıkarmak, yargılanmaları ve adaletin sağlanması için de meslektaşları olarak mücadele yürüteceğimizin sözünü veriyoruz. Katletme, gözaltı, tutuklama ve işkence ile Kürt kadınların mücadelesinin önü kapatılamayacaktır.