“Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyasını farklı başlıklarla sürdüreceklerini belirten HDP Kadın Koordinasyonu üyesi Feray Mertoğlu, “Önümüzdeki süreçte cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hasta tutukluların durumu ve infazların yakılması, kadınların hijyen sorunların giderilmemesi gibi durumlar gündemimiz olacak” dedi.
Ülkede giderek derinleşen ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerin başında kadınlar geliyor.
Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Avrupa ülkeleri arasında kadınların işgücüne katılımı en düşük olan ülkelerden biri.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre 2021 itibarıyla Türkiye, 15 yaş üstü kadınların işgücüne katılımı açısından 187 ülke arasından 165. sırada yer alıyor. Türkiye, 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda da 156 ülke arasında 133’üncü sırada.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) raporlarına göre, geniş tanımlı işsizlikte kadınlar başı çekerken, genç kadın işsizliği ise en yüksek seviyede.
Bu duruma karşı 10 Şubat 2021 tarihinde “Kadınlar için adalet” kampanyasını başlatan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, kampanyanın ikinci ayağını kadın yoksulluğuyla mücadele olarak sürdürdü.
Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz ve işsizlik nedeniyle “Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyasını gündemine alan Kadın Meclisi, sahaya inerek, her kesimden kadınlarla buluşmalar gerçekleştirdi.
‘Roman ve Suriyeliler yoksulluğu daha derin yaşıyor’
Bu alanda çalışmalarını sürdürdüklerini belirten HDP Kadın Meclisi Merkezi Kadın Koordinasyon üyesi Feray Mertoğlu, “Sahaya indiğinizde ayrımcılık ve ırkçılığın daha derin olduğunu gördük. Özellikle toplumda ötekileştirilen Roman ve Suriyelilerin, esnek ve parça başı çalıştırıldıkları için yoksulluğu daha derin bir şekilde yaşadıklarını görmek mümkün oldu” dedi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal’a konuşan Mertoğlu, şunları söyledi:
Yani yoksulluğu o kadar derin gördük ki, evine ekmek dahi götüremeyecek durumda olan insanlar var. Kağıt satan kadınların parasına el konulduğunu, bu yüzden çocuğunu aç yatırdığını öğrendik. Yine tekstil atölyelerinde çalışan kadınlar, mobbinge, cinsel tacize uğradıklarını söylediler. Yine göçmen kadınların seks işçiliğine zorlandıkları söylendi. Hem ekonomik krizin hem de erkek egemenliğinin bizlere yaşattığı bir kıskacın arasındayız. Dolayısıyla cinsiyetçilik, ırkçılık ve yok sayılma kadınların yaşadığı en katmerli sorunlar olduğunu gördük. Bunların düzelmesi için gerçekten müthiş bir mücadeleye ihtiyaç var. İnsanların yaşadıklarının farkında olarak mücadele vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mücadele insanı özgürleştirir.
Cezaevi içinde tecrit
Mertoğlu kampanya kapsamında önümüzdeki duraklarının cezaevleri olacağını söyledi.
“Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hasta tutukluların durumu ve infazların yakılması, kadınların hijyen sorunların giderilmemesi gibi durumlar gündemimiz olacak. Zaten ağır ceza alan tutuklular, birde cezaevi yönetimi tarafından cezalandırılarak tecrit ediliyor” diyen Mertoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Bütün bunlar insanlık suçu ve bunların üstesinden tek başına gelmek mümkün değil. Konuya dair duyarlılık çağrısı yapmak için çeşitli kesimlerle buluşmalar gerçekleştireceğiz. Bunun sınırlarını genişleteceğiz. Dışımızdaki kadın örgütleriyle de bir araya geleceğiz. Sonuçta bir hak ihlali yaşanıyor ve bu hukuksuzluk aynı zamanda ekonomik krizin dibe çöktüğü bir süreçte yaşanıyor. Şu anda çoklu kriz yaşanıyor ve mücadeleyi genişletmek gerekiyor. Faşizme giden AKP-MHP iktidarına karşı bir çalışmayı da önümüze koyuyoruz. Geçmişte yaylaların yasaklanması, çiftçiye konan kotaları gördük. Yani devletin ne kadar baskı kurduğunu ve eşit özgür bir yaşam sürdürme konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını gördük. Bu yoksul kesimleri gördükçe kadınların nasıl bir yoksulluk yaşadıklarını gördük ve farkındalık yaratmak istedik. Esas görevimiz birlikte mücadele bilincini oluşturmak ve bu sistemi birlikte değiştirmek. Ezilenlerin sistemini birlikte kuracağız. Herkesin özgür eşit yaşadığı bir dünya kurmak için birlikte mücadele etmenin yollarını aramak için kadınlara gidiyoruz.