5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’ne dair HDP’nin kadın politikalarını değerlendiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Partimizin bütün mekanizmalarında eşit temsiliyet sağlamak ve özgün mücadele örgütlülüğü ile bütün mekanizmalarımızın tümünde eş başkanlık ve eş sözcülük olarak örgütleniyoruz” dedi.
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nün temeli Olympe de Gouges’in 1791’deki Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne dayanmakta.
Dünyanın birçok ülkesinde kutlanan gün, Türkiye’de ise 84 yıl önce bugün (5 Aralık 1934) kadınlar, milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip oldu.
Türkiye’de kadınlara milletvekili olma hakkının tanınmasının ardından yapılan seçimde Meclis’e 18 kadın milletvekili girdi ve yüzde 4,5 oranında temsil edildi.
Cumhuriyet tarihinde 20 ilden hiç kadın milletvekili çıkarılmadı
Kamuoyu ve Pazar Araştırma Şirketi-Toprak Araştırma ve Danışmanlık’ın yaptığı araştırmaya göre, HDP haricinde tüm partilerde milletvekillerinin yüzde 75’inden fazlası erkek. Meclis’teki erkek oranı AKP, MHP CHP, İYİ Parti ve Memleket Partisi’nde de yüzde 80’in üzerinde.
Meclis’teki partilerin Parti Meclisi ile Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerine bakıldığında ise seçilen üyelerde kadınların erkeklerden daha az olduğu dikkat çekiyor.
Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER) raporlarına göre de Türkiye’nin kuruluşundan itibaren 20 ilde hiçbir zaman kadın milletvekili seçilmedi. Bu iller şöyle: Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bayburt, Burdur, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Sinop ve Yozgat.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Meclis’te kadın temsiliyeti ve HDP’nin kadın politikalarını Gazete Karınca’ya anlattı.
‘HDP’nin yarattığı farkı görmek için Türkiye tablosuna bakmak gerek’
“Bugün 5 Aralık kadınlara seçme ve seçilme hakkının yasal olarak düzenlendiği günün yıl dönümü. HDP’nin yarattığı farkı görmemiz için Türkiye tablosuna yakından bakmakta fayda var” diyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, “TBMM’de HDP dışındaki diğer partilerin neredeyse yüzde 80’i erkeklerden oluşuyor. Türkiye tarihinde bugüne kadar toplam 20 ilden hiç kadın milletvekili seçilmemiş. Bu çok önemli bir veri” dedi.
Türkiye’deki seçme ve seçilme hakkının genel olarak parlamento üzerinden tartışıldığını ifade eden Acar Başaran, yerel yönetimlerde, muhtarlık seçimlerinde ve kurumsal alanlarda da kadınların katılımının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Acar Başaran, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
Yerel yönetimlere baktığımız zaman, yerel yönetim seçimlerinde 1934’ten 2009’a kadar sadece 85 kadının Türkiye’de belediye başkanı olarak seçildiğini görüyoruz. Bizim kadın kotası belirlememizle beraber artan belediye başkan sayısı ve en son 2014’te eş başkanlık sistemine geçmemizle beraber büyük bir artış verisi de sağlamış oldu. Bunun diğer siyasi partilere büyük bir etkisinin olduğunun da farkındayız.
‘Partimizin mekanizmaları eşit temsiliyet paralelinde ilerliyor’
Parti olarak siyasetin her alanına kadının eşit katılımını esas alan bir perspektifle baktıklarını dile getiren Acar Başaran, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Partimizdeki yapılanmalarımız mekanizmalarımız eşit temsil paralelinde işliyor. Bizler daha önceki kadın komisyonlarının, kadın kollaşmalarının mirasını devraldığımız Kürt kadın hareketinin mücadelesinin, feminist kadınların mücadele mirasının, sosyalist kadınların verdiği mücadele mirasının toplamı olarak parti içerisinde kadın meclisi olarak örgütleniyoruz. Partimizin bütün mekanizmalarında eşit temsiliyet sağlamak ve özgün mücadele örgütlülüğü ile bütün mekanizmalarımızın tümünde eş başkanlık ve eş sözcülük olarak örgütleniyoruz.
‘Yerel yönetimlerde eş başkanlık sistemi dünyada biricik’
Şu anki Siyasi Partiler Kanunu’nda sadece genel başkanlık olduğunu ama eş başkanlık açısından bir düzenleme olmamasına rağmen HDP olarak eş başkanlık ve eş sözcülük mekanizmalarını uygulamaya devam ettiklerini vurgulayan Acar Başaran, “Hukuk komisyonundan mülteci komisyonuna, örgütlemeye kadar her bir mekanizmamızda bir kadın ve bir erkek arkadaşımızın beraber eş sözcü ve eş başkanlık biçiminde bir arada daha demokratik bir yöntemle yürüttüğü bir sistemin inşasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimlerde eş başkanlık sisteminin dünyada biricik olarak kabul edilebilecek bir sistem olduğunu kaydeden Acar Başaran, şöyle devam etti:
Dünyanın farklı yerlerinde siyasi partilerde eş başkanlık sistemi uygulanıyor ama yerel yönetimlerde eş başkanlık örneği açısından biricik bir örnek olarak kabul edilebilir. Bu nedenle belki de AKP-MHP ittifakının çok yoğun saldırısına maruz kalsa da aslında yerel siyaseti de demokratikleştiren, en katı hiyerarşi ve bürokratik ilişkilerin olduğu yerel yönetimlerde bunu kırmak, kadın özgürlükçü bir perspektifle demokratik bir sistemi kurma iddiamız var.
‘Eşit temsiliyet için mücadelemiz devam ediyor’
HDP olarak kadınların süreç içerisinde eşit temsiliyetlerini seçim sürecinde ‘fermuar sistemi’ uygulayarak seçilebilecek yerlerden kadın adayları desteklemeye çalıştıklarını ifade eden Acar Başaran, şunları söyledi:
Şu an parlamentoda yüzde 50 eşit temsiliyeti sağlayamamış olsak da buna en yakın parti olarak parlamento üzerinde mücadelemiz devam ediyor. Seçim süreçlerinde özellikle özgün kadın komisyonları ve kadına dair değerlendirici komisyonların da kadınlardan oluştuğu yine genel komisyonlar içinde kadın perspektifi taşıyan adaylaşmaların, adayların olmasıyla parti içerisinde kadın özgürlükçü perspektifin sadece kadın mücadelesiyle sınırlı olmaması gerektiğini erkeklerinde bu yönde bir duruş ve tavrının olması yönünde de bir yaklaşımımız var.
Yürüttükleri eşit temsil mücadelesinin Türkiye toplumuna ve siyasetine etkisi olduğunu vurgulayan Acar Başaran, “Mirasını taşıdığımız DTP, BDP ve süreç içerisinde kadınların yürüttüğü büyük mücadele ve Türkiye kadın hareketinin yürüttüğü mücadelelerin toplamı. Parlamento düzeyinde kadın sayısının belki istenilen düzeyde olmasa bile artmasına vesile olmuş görünüyoruz” dedi.
‘Kadınların siyasete eşit katılımı ilkesel bir tutum’
Kadınların siyasette eşit katılımının ve eşit temsilinin ilkesel bir tutum olduğunun altını çizen Acar Başaran, 2023 seçiminde de benzer ilkesel tutumlarını devam ettireceklerini vurguladı. Sözlerine devam eden Acar Başaran, şunları kaydetti:
Eksik kaldığımız, sağlayamadığımız yerlerde de eşit temsiliyeti sağlamak, kadınların adaylaşmasını destekleme, sadece kadın erkek eşitliği konusunda değil Türkiye’de ezilen, yok sayılan bütün kesimlerin de temsiliyetini sağlama hedefimiz var. Kadınlar içerisinde Ezidisinden Ermenisine, Alevisinden farklı inanç ve kimliklerden kadınlara kendilerini parlamento zemininde temsil etmesi için benzer bir yol izleyeceğimizi ifade etmek lazım. Bu bizim partimiz açısından ilkesel bir tutum zaten her dönem bu ilkesel tutumuzu deklere ediyoruz. Önümüzdeki günlerde de parti programımız ve tüzüğümüzde yer alacak biçimde bu çerçevede nasıl bir yaklaşımımızın söz konusu olacağını ifade etmek isteriz.
‘Kadın temsiliyeti arttığında demokratik siyaset ileriye taşınır’
Türkiye’de eşit temsiliyet konusunda halen istenilen noktada olunmadığını da dile getiren Acar Başaran, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
İstenilen noktaya gelmenin de kadın mücadelesiyle olabileceğine inanıyoruz. Türkiye’deki bütün kadınların bir araya gelerek bu konuda daha net bir tutum ve yaklaşım sergilemesi gerekir. Bütün siyasi partilerin de bu konuda çağrılar yapması gerektiğini önemli buluyoruz. Çünkü kadınların temsiliyetinin arttığı zeminde demokratik siyasetin daha ileri bir noktaya taşındığı, erkek egemen siyaset anlayışının gerilediği parlamenter düzlem dahil bütün zeminlerde daha ortaklaşan, tartışmayla, mütabakatla, istişareyle tartışmayla süreç yürüten bir yaklaşımın ortaya çıktığını görüyoruz.