– Doğan Durgun – – Gazete Karınca https://gazetekarinca.com Sözün yükünü taşır Thu, 23 Sep 2021 20:01:59 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.8.1 https://gazetekarinca.com/wp-content/uploads/2021/09/cropped-favicon400x400-32x32.png – Doğan Durgun – – Gazete Karınca https://gazetekarinca.com 32 32 Kürt sorununda çözüm yolu nasıl olmalı? https://gazetekarinca.com/kurt-sorununda-cozum-yolu-nasil-olmali/ https://gazetekarinca.com/kurt-sorununda-cozum-yolu-nasil-olmali/#respond Fri, 24 Sep 2021 07:00:52 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=180804 Doğan Durgun Kürt sorununu çözme sezonu resmen açıldı. Aslında her şey Erdoğan’ın 2,5 yıl sonra 9 Temmuz’da yaptığı Diyarbakır ziyareti ile başladı. Dolaylı yoldan, çözüm sürecini kendilerinin bitirmediğini ima etti. O ziyaret sonrası bazı AKP’li Kürt siyasetçiler, ‘çözüm süreci hiç bitmedi ki yeniden başlasın’ gibi her yöne çekilebilecek açıklamalarda bulundular. Ortak Devlet Bahçeli bu olan […]

Kürt sorununda çözüm yolu nasıl olmalı? yazısı ilk önce Gazete Karınca üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Doğan Durgun

Kürt sorununu çözme sezonu resmen açıldı. Aslında her şey Erdoğan’ın 2,5 yıl sonra 9 Temmuz’da yaptığı Diyarbakır ziyareti ile başladı. Dolaylı yoldan, çözüm sürecini kendilerinin bitirmediğini ima etti. O ziyaret sonrası bazı AKP’li Kürt siyasetçiler, ‘çözüm süreci hiç bitmedi ki yeniden başlasın’ gibi her yöne çekilebilecek açıklamalarda bulundular. Ortak Devlet Bahçeli bu olan biteni sessizce izledi. Demek ki, ortaklar seçime doğru giderken, Kürt oylarını alabilmek için yumuşak bir iniş konusunda anlaşmışlardı.

Tarihin ve siyasetin garip bir ironisi olsa gerek, HDP’yi şeytanlaştıran, kriminalize eden iktidar ve muhalefet, Türk tipi başkanlık sisteminde iktidar olmak için HDP’ye, yani Kürtlerin oylarına mecbur kaldılar. Hal ve matematik böyle olunca, yerel seçimlerde HDP’nin yaptığı fedakârlığın genel seçimlerde bir tekrarının garantisi olmayacağını gören muhalefet, adım atmak zorunda hissetti. Sadece AKP karşıtlığı üzerinden HDP’yi sürece dâhil etmeye çalışmaları, oldukça politize olmuş bir seçmeni kafalama konusunda yeteriz kalırdı. Bu yüzden Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp; “Kürt sorununu dostlarımızla çözeceğiz. HDP bu konuda muhatabımızdır. Meclisteki bütün partiler muhatabımızdır” sözleriyle gündemi değiştirdi.

Eski HDP Eşbaşkanı S. Temelli’nin çözüm adresi olarak HDP ile birlikte Öcalan ve Kandil’i işaret etmesi HDP içinde de tartışıldı. Buna rağmen Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin sözcülerinin toplu olarak
TBMM’yi işaret etmeleri de önemliydi. Muhalefetin bu çıkışı seçime mi dönük, yoksa bir irade beyanı
mı? Yakında elbette ipuçlarını göreceğiz. Yazının yazıldığı şu dakikalarda, NTV, Haber Global, TV100,
CNN Türk, Habertürk, Halk Tv, ve Tele 1’de de gündem buydu. Ne var ki yine HDP’den tek bir temsilci
yoktu. Türkün sağcısı, solcusu, liberali, dincisi, milliyetçisi bir arada Kürt sorunu üzerine döktürüyorlardı.

Peki, Kürt sorununu kim çözebilir?

AKP ile HDP-Kandil-Öcalan arasında sürdürülen çözüm sürecinin başarısızlığa uğraması kesindi. Başlarken, biteceğini söyleyen bir girişimdi. Bu günden bakarak bu değerlendirmeyi yapmıyorum. O dönem yazı yazdığım Özgür Gündem gazetesinde yazılarımı takip edenler, ilk günden yöntemin yanlış olduğunu yazdığımı bilirler. Türk tipi bir çözüm süreciydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurumlarıyla süreçte olması gerekirken, sadece iktidar vardı. Meclis sürecin dışındaydı. Görüşmeler kamuoyundan gizlenerek yapılıyordu. Kimin ne istediği tam olarak belli değildi. Ortada kurulmuş ve tarafların oturduğu bir masa yoktu. A.Öcalan hapisti ve görüşleri Kandil’e mektup ile gidip geliyor, sürece başka müdahalelerin önü açılıyordu. Tarafsız bir ülkenin garantörlüğü yoktu. Uluslararası ayağı eksikti. Harala gürele giden bir yolculuktu, beklenildiği gibi geride trajik sonuçlar bıraktı.

AKP iktidarı, Suriye’deki gelişmeleri doğru okumadı veya okuyamadı. İçerideki süreci oraya bağladı. Suriye’de Müslüman Kardeşlerin iktidarı gerçekleşmeyince de, içerideki masa devrildi. Şimdi CHP, ilk süreçte eksik olan Meclis ayağını devreye sokarak, sorunu kardeşlik, demokrasi ve barışla çözeceğini söylüyor. Birçok boyutu olan Kürt sorununu, sadece TBMM ile çözmek mümkün mü? Dünyada bu tür problemlerin olduğu coğrafyalar bize göstermiştir ki, böyle spesifik ve çok katmanlı sorunları çözmek için bütün temas grupları ile ilişki kurmak zorunludur. Örneğin HDP, T.C. yasalarına göre kurulmuş bir partidir. Mecliste temsil edilmektedir. 35 yıllık çatışmalı süreçte, eline silah alıp çatışmalara katılmış değildir. Böyle bir şeyi yapması mümkün de değildir. O zaman silah bırakma meselesini HDP ile çözme şansınız var mı? Yok tabi. ‘Sadece Meclis içindeki aktörlerle çözerim’ demek, önceki sürecin dahi gerisine düşmek demektir. Daha doğrusu plansız, programsız, seçimlere dönük hoş bir ifadeden öteye geçmiyor.

İlk çözüm süreci sonlandırıldığında, tarafsız, gözlemci ülkeler veya aktörler olmadığı için, olumsuzluğun tamamı Kürtlerin sırtına bindirildi. Kürtlerin kendilerini anlatabileceği bütün mecralar kapatıldı. Böylece genel algı, süreci Kürtlerin bitirdiği oldu. Aynı şeylerin tekrar olmayacağını garanti edebilecek birileri var mı? Diyelim ki muhalefetin iktidarında, süreç aksadı, yürümedi veya iktidarın işine gelmediği için bitirildi. Kamuoyunda suçlu kim gösterilecek? Bingo! Tabi ki HDP. Ayağı yere basmayan, günü veya seçimi kurtarmaya yönelik bu tür çıkışlar, söylem itibarıyla rahatlatıcı olabilir ama sonrasında daha problemli süreçler ortaya çıkarır.

Öncelikle…

1-Öncelikle TBMM çatısı merkez alınarak, Kandil ve Öcalan sürece dâhil edilmeli. Devletin bütün
aktörleri sürece katılmalı.

2-İvedilikle Kürt sorunundan bağımsız radikal bir demokrasi paketi hazırlanmalı ve yürürlüğe
konulmalıdır. Toplumu rahatlatacak önemli adımlardan birisi olur.

3-Medyada yer alan Kürt siyasetini şeytanlaştırma dili terk edilmeli, gerekirse yaptırım uygulanmalı.
Barış gazeteciliği öne çıkarılmalı. Çözüm sürecinde barış gazeteciliği yapıp, süreç bitince de savaş
gazeteciliği yapanları kastetmiyorum. Barışı içselleştirmiş gazetecilere alan açılmalı.

4-Bütün görüşmeler, talepler, öneriler, yol haritaları alenen, toplumun gözü önünde yürütülmeli,
tartışılmalı.

5-Aydın, yazar ve sanatçılardan oluşan uluslararası bir gözlemci heyeti sürecin içinde yer almalı.
Garantör iki ülke seçilmeli. Görüşmeler bazen bu ülkelerde de yürütülmeli.

İlk çözüm sürecinde bunların hiç biri yapılmadı. Türk tipi çözüm süreci ile bu işlerin olmayacağını görmek gerekiyor. Yazıyı bitirirken, iktidarın iki ortağından Kürt sorununun son durumuna dair güncelleme geldi: Kürt sorunu yoktur…

Kürt sorununda çözüm yolu nasıl olmalı? yazısı ilk önce Gazete Karınca üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://gazetekarinca.com/kurt-sorununda-cozum-yolu-nasil-olmali/feed/ 0