HABER MERKEZİ – HDP’li üç büyükşehir belediyesinin eşbaşkanlarının görevden alınmasının yankıları sürerken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na kayyum atanma hazırlığının 31 Mart seçimlerinin ertesi günü başladığı ortaya çıktı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyum atanma hazırlığının 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları kesinleşmeden başlatıldığı ortaya çıktı.
Diyarbakır Barosu’nun eski başkanı Mehmet Emin Aktar’ın “Tam bir utanmazlık hali” diyerek paylaştığı belgeye göre, İller İdaresi Genel Müdürü Ali Çelik’in, 19 Ağustos’ta görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden alınması talebiyle İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıya Diyarbakır Valiliği’nin 1 Nisan 2019 (seçimden bir gün sonra) tarihli bir yazısı dayanak gösterilmiş.
Aktar, Twitter üzerinden belgenin fotoğrafını “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum tayin edilme hazırlığı 31 Mart seçim sonuçları kesinleşmeden başlatılmış. Görevden uzaklaştırma kararı Diyarbakır Valiliğinin 1 Nisan 2019 tarihli yazısına dayandırılmıştır. Pardon milli irade mi dediniz!” notuyla paylaştı.
“Görevden Uzaklaştırma” konu başlığıyla İçişleri Bakanlığı’na gönderilen yazıda, Diyarbakır Valiliği’nin 1 Nisan 2019 ve 7 Ağustos 2019 tarihli iki yazısı referans gösteriliyor.
İki yazıda da Mızraklı’nın yargılandığı dava ve hakkında devam eden soruşturmaların listesi yer alıyor.
Valiliğin “Bu (dava ve soruşturma) nedenlerle adı geçenin görevden uzaklaştırılmasının uygun olacağını belirttiği” ifade ediliyor.
Evrakın devamında da İller İdaresi Genel Müdürlüğü görevden uzaklaştırma talebi için kendi gerekçelerini sıralıyor.
Ardından ise Genel Müdür Çelik, “Mızraklı’nın tedbir olarak görevden uzaklaştırılmasını müsaadelerinize arz ederim” diyor.
Bakan Soylu evrakı aynı gün imzalamış
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre söz konusu evrakın İller İdaresi Genel Müdürü tarafından ne zaman hazırlandığına ve ilk onay makamı olan İçişleri Bakan Yardımcısı Muharrem İnce tarafından ne zaman imzalandığına dair bir kayıt yok.
Ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talebe 19 Ağustos 2019 (üç belediye başkanının görevden alındığı gün) tarihinde onay verdiği görülüyor.
Erdoğan işaretini vermişti
AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde yaptığı bir açıklamada, kayyum atamalarının sinyalini vererek, “Şunu da açık söylüyorum: Mart seçimleri geliyor. Bu seçimlerde de teröre bulaşmış olanlar, olur ya, sandıktan çıkacak olurlarsa, öyle bekleyelim şu olsun bu olsun yok. Anında gereğini yapıp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz. Beklemek yok” demişti.
İçişleri Bakanı Soylu da yine 31 Mart öncesinde “Muhalefetten 178 aday hakkında PKK’dan adli işlem var, 45’i hakkında FETÖ’den, 4’ü hakkında aşırı sol örgütlerden, 4’ü hakkında DEAŞ’tan. Bunlar görev yapamazlar size söyleyeyim. İçişleri olarak biz idari tarafından sorumluyuz. Bunların hala PKK ile iltisakları söz konusudur. Bunlar belediye meclis üyeliği falan yapamaz, biz hepsini açığa alırız” ifadelerini kullanmıştı.
Ne oluyor?
31 Mart yerel seçimlerinden yaklaşık beş ay sonra 19 Ağustos’ta sabahın erken saatlerinde Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanları görevden alındı.
HDP’li belediye eşbaşkanları Adnan Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe Ertan’nın yerine kentlerin valileri, belediye başkan vekilleri olarak görevlendirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada Mızraklı, Türk ve Özgökçe Ertan’ın “terör örgütleriyle iltisak-irtibatı olduğu”, “terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunduğu” iddia edildi.
Haklarında herhangi bir yargı kararı olmayan üç ismin görevden alınmasının ardından HDP ve CHP başta olmak üzere birçok siyasi partiden ve sivil toplum örgütlerinden tepki gelirken, birçok kentte de karara karşı protestolar düzenleniyor.
Özellikle kayyum atanan kentlerde yapılan eylemlerde polis şiddeti nedeniyle aralarında HDP milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralanırken, gazeteciler de dahil olmak üzere onlarca kişi gözaltına alındı.
Kayyum protestolarına yönelik polis şiddetinin dozunun arttığını vurgulayan HDP, AKP’ye seslenerek “Hakkını gasp ettiğiniz milyonlarca insana yetecek ne tomanız ne de biber gazınız var” diyor.
Söz konusu gelişmelere Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası alandan da tepkiler geliyor.
