Kadınların birbirine kenetlenerek depreme karşı seferber olması gerektiğini belirten tutuklu Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, “Felaketin bu kadar büyük olmasının en temel nedeni katı merkeziyetçi, tekçi yapı ve zihniyettir. HDP’li belediyeler görev başında olsaydı hem arama kurtarma çalışmaları hem de yardımlar konusunda herkesten önce alanda olurdu” dedi.
Tutuklu eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, MA’dan Mehmet Aslan’ın sorularını yanıtladı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önemine işaret eden Kışanak, Cumhur ve Millet ittifaklarının karşısında ‘üçüncü yol’ siyaseti olarak açığa çıkan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın her şeyden önce gücünün farkında olması gerektiğine işaret etti.
‘Bu ittifak muhalefet partilerine doğrultu verebilecek bir dinamiktir’
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ana muhalefet gücü olduğunu belirten Kışanak, şunları söyledi:
Diğer muhalefet partilerine de yön ve doğrultu verebilecek bir dinamiktir. Türkiye’de siyaset kurumu, siyaset anlayışı, maalesef toplumdan epece kopmuş durumda. Tekçi otoriter iktidar anlayışının karşısına çoğulcu, demokratik ve özgürlükçü bir alternatif çıkarma potansiyeli olan tek güç; Emek ve Özgürlük İttifakı’dır. Siyaset, sorunlara çözüm bulma yol ve yöntemidir. Sorunlara dokunmadan, çözüm önerisi sunmadan sadece iktidarın maliklerini değiştirmeye odaklanmak, siyaset değil, iktidar oyunudur. Emek ve Özgürlük blokunun hitap ettiği toplumsal kesimlerde çözüm odaklı siyasetin perspektifi, programı ve örgütsel gücü var. İttifakın yapması gereken bu gücü ortak bir iradeye dönüştürme becerisidir. Bunu başaracaklarına inanıyorum.
‘Emek ve Özgürlük İttifakı, ‘kadın ittifakı’ yaklaşımını ön plana çıkarmalıdır’
Kadınlar, emek ve özgürlük mücadelesinin kesişim alanındadır; her ikisini de en güçlü şekilde temsil etme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, Emek ve Özgürlük İttifakı, ‘kadın ittifakı’ yaklaşımını ön plana çıkarmalıdır. ‘İstanbul Sözleşmesi’nden ve toplumsal cinsiyet eşitliği’ tanımından bile uzak duran 6’lı masa gerçeği karşısında; kadın ittifakının yeri net olarak ortaya çıkmıştır. Emek ve Özgürlük İttifakı, bu konudaki farkını çok daha görünür kılmalı ve kadın çalışmalarına ağırlık vermelidir.
Deprem: HDP’li belediyeler görev başında olsaydı herkesten önce alanda olurdu
11 kentin hasar gördüğü 6 Şubat’ta yaşanan depremin açığa çıkarttığı gerçekliğe de değinen Kışanak, şöyle devam etti:
Deprem bölgesine yakın il ve ilçelerin neredeyse tümüne kayyum atanmasının ve yerel imkanların tarumar edilmesinin ağır sonuçlarını bu felaket vesilesiyle bir kez daha gördük. Zaten felaketin bu kadar büyük olmasının en temel nedeni katı merkeziyetçi, tekçi yapı ve zihniyettir. HDP’li belediyeler görev başında olsaydı hem arama kurtarma çalışmaları hem de yardımlar konusunda herkesten önce alanda olurdu. Bunu önceki deprem felaketlerinden biliyoruz. Van depreminde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi AFAD’dan önce arama kurtarma çalışmalarına başlamıştı ve aynı gün sıcak yemek yapacak mutfağını kurmuştu.
3 başlıkta öneriler
Yapılmayanları, yapılan yanlışları ve engelleri tartışacağız. Ancak öncelikli olarak, iktidardan beklemeden, acil olarak üç ana başlıkta, ortak güçlü bir çalışmanın yürütülmesi gerekiyor. Biri depremden etkilenen yurttaşlarımızın yaralarını sarmak için seferber olmak. İkincisi, deprem bölgelerinde, aceleyle, siyasi propaganda malzemesi olacak şekilde kontrolsüz, dayanıksız, plansız yapılaşma çabalarının karşısına alternatif bir planla çıkmak. Üçüncüsü de yüksek düzeyde deprem riski olan il ve ilçelerimizle ilgili alınacak önlemleri vakit geçirmeden almak gerekiyor. Bu üç çalışma eş zamanlı olarak yürütülmeli.
Ortak çözüm programı
Deprem bölgelerinin yeniden ayağa kaldırılması ve deprem riski altında olan illerde önlemlerin alınması konusunda ise acil olarak konusunda uzman kişilerden ortak bir platform kurularak, uygulanabilir, pratik önerilerin yer aldığı bir çözüm programını ortaya çıkarmak gerekir. Bu konuda tabi ki ilgili meslek örgütlerinin ve akademisyenlerin daha önce hazırladıkları önemli raporlar var. Aslında söylenmedik söz kalmamış durumda. Kastettiğim şey, bunun ortak bir çözüm programına dönüşmesi. İlgili meslek örgütlerinin ve akademisyenlerin öncülüğünde kurulacak olan bu platformun etrafında tüm demokratik muhalefet kenetlenirse yeni felaketleri önleyebiliriz. Umarım bu ortak akıl oluşturulur.
Kadın dayanışmasının önemi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne büyük acı ve travmalarla girildiğini söyleyen Kışanak, şu mesajı verdi:
“Deprem felaketi ve sonrasında yaşananlar, yüreğimizde derin bir yara açtı. Bu nedenle, kadın hareketleri bu yıl 8 Mart’ı yaralarımızı sarma mücadelesine dönüştürecektir. Her yıl sokaklara, meydanlara çıkan milyonlarca kadının bu sene temel gündemi kadın dayanışması ve bir birimize kenetlenerek ayağa kalkma seferberliği olacaktır. En korunaklı yuva, bir dost elidir. ‘Kadın kadının dostudur’, ‘kadın kadının yurdudur’ söyleminin önemi böylesi zamanlarda daha iyi anlaşılıyor. Yüreğimizdeki sızıyı, ancak paylaşarak azaltabiliriz. Şimdi acıyı da umudu da paylaşma zamanı.