Deprem bölgesindeki mevcut yaşam koşullarının, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma riskini artırdığını vurgulayan KLİMİK Derneği Deprem Koordinasyon Kurulu, bulaşıcı hastalık salgınlarının önlenebilmesi için önerilerde bulundu.
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Prof. Dr. Esin Şenol, Prof. Dr. Alpay Azap ve Doç. Dr. Selçuk Özger’den oluşan KLİMİK (Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği) Deprem Koordinasyon Kurulu, deprem bölgesindeki gözlemleri sonucunda hazırladıkları tespit ve önerileri paylaştı.
“Deprem bölgesinde 14 Şubat tarihi itibariyle solunum yolu infeksiyonu, ishal ve deri döküntüsü ile seyreden hastalıkların sıklığında bir artış gözlenmemiştir. Ancak deprem bölgesindeki mevcut yaşam koşulları, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma riskini çok artırmaktadır, dolayısıyla bu hastalıkların önlenmesi için gereken önlemler hızla alınmalıdır” ifadelerine yer verilen raporda, bulaşıcı hastalık salgınlarının önlenebilmesi için şu öneriler sıralandı:
- Şu anda bölgeye yapılan çok sayıda yardımlarla elde edilmiş ve genel olarak kolayca ulaşılabilen kapalı şişelerdeki içme sularının sürekliliğinin sağlanması, su ile bulaşan hastalık riskinin azaltılmasında kritik öneme sahiptir.
- Bölgede kullanma suyu halen çok yetersizdir. Temiz kullanma suyu ve tuvalet olanağı acilen sağlanmalıdır. Taşıma ile susuz mahallelere getirilen sular klorlanmalıdır.
- Temiz su sağlanana kadar depremzede vatandaşlarımızın ellerini temizlemelerini sağlayacak sabunlu mendiller ve el antiseptikleri sağlanmalıdır.
- Depremzedelere el temizliği ve solunum hijyeni konusunda eğitimler verilmelidir.
- Kanalizasyon sistemi tahrip olan yerleşim yerlerinde pis su altyapısı bir an önce tamir edilerek kullanıma alınmalı, o zamana kadar depremzedelere yeterli miktarda tuvalet sağlanmalıdır. Tuvaletlerin yerleşimleri ve donanımları uygun olmalı ve atıklarının doğru şekilde uzaklaştırılması sağlanmalıdır.
- Tuvaletlerde yeterli tuvalet kağıdı, lavabo, kağıt havlu, su ve sabun bulundurulmalı ve sürekliliği sağlanmalıdır.
- Katı atıklar hızlı şekilde toplanmalıdır.
- Kemirgenlerle mücadele edilmelidir.
- Depremzedelerin önümüzdeki aylarda içinde barınacakları çadır veya prefabrik yapılardan oluşturulan yaşam alanlarında gerekli bilimsel standartlara sıkı sıkıya uyulmalıdır.
‘Suriye’deki kolera vakaları deprem bölgesi için risk taşıyor’
“Suriye’den kolera vakaları bildiriliyor olması deprem bölgesi için önemli risk taşımaktadır” denilen raporda, “İshalli vakalarda kolera başta olmak üzere ishal etkenlerinin kesin tanısı için mikroskopi dahil hızlı tanı, kültür/besiyeri/kit, teçhizat alt yapısı kurulmalı ve kolayca ulaşılabilir olmalıdır” diye de belirtildi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.