Kobani Davası ertelendi: İddianame çöktü ama içerideyiz

Kobani Davası ertelendi: İddianame çöktü ama içerideyiz

Kobani Davası duruşması 18 Ekim’e ertelendi. Duruşmada konuşan HDP’li Alp Altınörs, iddianamenin çöktüğünün tescillendiğini ama buna rağmen içeride tutulduklarını belirterek, “Bu politik bir tutumdur” dedi.

IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları sonrası 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DPB) Eş Genel Başkanı, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması 3’üncü gününde devam ediyor.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülen dava dosyasında sanık olarak yer alan 108 kişi, 29 ayrı suçlamayla toplam 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.

Demirtaş katılmadı

Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı, Figen Yüksekdağ ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve Gülser Yıldırım Kandıra Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı.

Eski MYK üyesi Zeki Çelik Edremit’ten, Berfin Özgü Özköse ve Zeynep Ölbeci Bakırköy Kapalı Cezaevi’nden, eski MYK üyesi Gülfer Akkaya 7. Sulh Ceza Hakimliği’nden, eski milletvekili Emine Beyza Üstün de Datça Asliye Ceza Mahkemesi salonundan SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan siyasetçiler duruşma salonuna getirildi.

Tutuksuz yargılanan İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, önceki dönem milletvekilleri İbrahim Binici, Altan Tan ve HDP MYK üyesi Can Memiş duruşmadan vareste tutulduğu için katılmazken, tutuksuz yargılanan Ayhan Bilgen ve avukatlar Kenan Maçoğlu ve Maviş Aydın duruşma salonunda hazır bulundu.

Geçici heyet baktı

Davaya bakan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi başkanının Cvid-19 temaslı olmasından kaynaklı 21 Eylül’de duruşma erken bitirilmişti. Bugün yeniden görülmeye başlanacak duruşma öncesi mahkeme başkanının testinin de pozitif olduğu öğrenildi.

Duruşma salona geçici heyetin gelmesiyle başladı. Kimlik tespiti ardından duruşmaya başlandı. Avukatlar duruşma başlamadan söz almak istedi.

Avukat Erhan Ürküt, müvekkili Ali Ürküt’ün savunma yapacağını ancak mahkeme başkanın pozitif çıkması nedeniyle salonda da birçok kişinin temaslı hale geldiği için savunma yapamayacağını kaydetti. Salonda bulunan tutuklu siyasetçiler ve SEGBİS ile bağlanan tutuklular da savunma yapmak istemediklerini kaydetti.

Geçici heyet tarafından söz verilen iddia makamı tutukluluk dosyasının mevcut durumu, sanıkların kaçma ihtimalleri esas alınarak, tutukluluk devamını istedi.

Altınörs: Bu dosya ölü doğmuştur

Tutukluk durumu hakkında siyasetçiler söz aldı. Bir yıldır tutuklu bulunduğunu hatırlatarak konuşmaya başlayan HDP MYK üyesi Alp Altınörs, şöyle devam etti:

“Başından beri bu dosya ölü doğmuştur. Demirtaş AİHM kararı daha önce bu iddianameyi oluşturmadan HDP MYK tarafından atılan tweetin şiddet içermediğini ve tutukluluğa gerekçe yapılamayacağını tescil etmiştir. Türkiye anayasal hukukuna göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından bizlerin suçsuzluğu tescil edilmiştir. Buna rağmen siz bizi mahkum ediyorsunuz. Bizim dosyanızla ilgili değil diyorsunuz. Nasıl sizinle ilgili değil. Bizleri bir yıldır burada tutuyorsunuz. Bu politik bir tutumdur. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararında direkt mahkemenizin ismini zikretti. AİHM kararı uygulansın. Hukuken ölü doğan bir dava ve siyaseten de zamanını doldurmuş bir davadır. Tüm iddianame çöktü. Buna rağmen biz tam bir yıldır içerdeyiz. Bu bir yıldır haksız tutuklu durumun bir an önce bozulmasını ve tahliyemizi talep ediyoruz.”

Tuncel: Yasalar uygulansa burda olmazdık

Sonrasında söz alan Sebahat Tuncel de yasaların uygulanması halinde cezaevinde olmayacaklarını ifade ederek şöyle devam etti:

“Biz siyasi rehineleriz. Hukuki falan değil. Cumhur ittifakının direktifi doğrultusunda uygulama yaparsınız. Az önce AİHM kararını bilmiyorum dediniz. Görmüyorsunuz, duymuyorsunuz nasıl kararı uygulayacaksınız. Kürt siyasetçilerin, Kürtlerin dostlarının yargılanmasının olmaması gerekir. Düşünce ifade özgürlüğü AKP, MHP’ye yok. Kürtlere, HDP’ye gelince yok. Kürt sorunu bu salondadır. HDP’nin kapatma davası, HDP’li siyasetçilerin tutuklanması, bir de Kürt sorunu var mı yok mu tartışması yapılıyor. Bu Kürt sorunu var mı yok mu tartışmasıyla aynıdır. AKP, Kürt sorununu mahkeme salonlarına taşıdı.”

“Siyasi iktidar ne diyorsa biz ona göre yargılanıyoruz” sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

“Sizin mahkemenizden bir beklentim yok. Sizin heyetinizi reddettim. Dedim ki, bu süreçte Kürt siyasetçilerin yargılandığı dosyayı kabul etmemeniz gerekir. Dosyayı kabul ettiğiniz halde bir de bir siyasi partiye bizi sorgulatıyorsunuz.  Bütün dünyanın lanet ettiği bir örgüte karşı ses çıkarmışız diye bizi yargılıyor. İddianamede IŞİD’e tek bir laf yok. Tek bir paragraf geçiyor. Eleştiren bir yaklaşım bile yok. Neyin ne olduğunu biliyoruz. Neden burada olduğumuzu da biliyoruz. Kürtler olarak, yıllardır İstiklal Mahkemelerinde, Ağır Ceza Mahkemelerinde olmak zorunda kaldık. Hep onurlu halkımızı savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Bir halkın hakkını savunmak suç değildir. Asıl suç bir halkın hakkını vermemektedir. Yıllardır Ortadoğu’da bir halka hakkını vermediler. Bu sorun devam ettikçe biz de savunmaya devam edeceğiz.”

Ertelendi

Ara kararını veren geçici mahkeme başkanı, tüm mazeretlerin kabulüne, Emine Beyza Üstün ve Zeki Çelik’in veraset taleplerinin kabulüne, Zelik Çelik ve Gülfer Akkaya’nın adli kontrol talebinin kaldırılması talebinin reddine, Dışişleri Bakanlığı’na yazı yazılarak, 2171 ve 2178 Birleşmiş Milletler kararlarının cevabının istenmesine, Ayşe Yağcı için Cihan Erdal’ın MYK’de olup olmadığına ilişkin Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden HTS kaydının istenmesine, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 6-8 Ekim’de yaşamını yitirenlerin listesinin istenmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, tutuklu 20 siyasetçinin suç vasfında değişim olmadığı ve mevcut durumun devam ettiğini gerekçe göstererek, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 18 Ekim tarihine erteledi. Dava duruşması iki hafta şeklinde devam edecek.

HABER MERKEZİ