Konya Şehir Hastanesi’nde M.A. isimli hastanın silahlı saldırısı sonucu doktor Ekrem Karakaya ve intihar girişiminde bulunan saldırgan öldü. Hastane çalışanları protesto için iş bıraktı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Konya’da silahlı saldırı sonucu katledilen doktor Ekrem Karakaya için 7-8 Temmuz’da iş bırakma kararı aldı.
Konya’da görev yaptığı hastanede saldırıya uğrayan doktor ve saldırgan öldü. Konya Şehir Hastanesi’nde bir poliklinikte tedavi gören hasta M.A. ile doktor Ekrem Karakaya arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Doktoru silahla vuran M.A, aynı silahla intihar girişiminde bulundu. Durumu ağır olan Karakaya ile M.A. ameliyata alındı. Ağır yaralanan doktor ve saldırgan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Saldırganın Yunak İlçe Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı öğrenildi.
Saldırganın Yunak Hacı İzzet Baysal Devlet Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı öğrenildi.
Hastane çalışanlarından iş bırakma eylemi
Öte yandan, Konya Şehir Hastanesi Çalışanları, “Doktora uzanan eller kırılsın” sloganı atarak iş bırakma eylemi yaptı. Poliklinik muayeneleri durduruldu.
TTB’den doktor cinayetinin ardından iş bırakma kararı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Konya Şehir Hastanesi’ndeki saldırıda Dr. Ekrem Karakaya’nın hayatını kaybetmesinin ardından 7- 8 Temmuz’da g(ö)rev kararı aldı.
TTB Genel Merkezi’nde, “Dr. Ekrem Karakaya Görevi Başında Katledildi! Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız” başlığıyla yapılan açıklamada, “Dün bize, ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlere sesleniyoruz. Bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Siz de sorumlusunuz” denildi.
TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten tarafından yapılan açıklamada, “Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumlulardan hesap soracağız. Bugün Konya Şehir Hastanesi’nde görev yaptığı sırada tedavi ettiği hastanın silahlı saldırısı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz” denildi.
Türk Tabipleri Birliği’nin iktidarı “şiddet sarmalının genişlemesi karşısında” defalarca uyardığı hatırlatılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Sağlıkta şiddetin münferit olmadığını bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu tekrar tekrar açıkladık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırılarının artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı sayıda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifini önerdik. Ancak tüm uyarılarımı görmezden gelindi. Bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Bugün bu yaklaşımın yıkıcı sonucuyla yeniden karşılaştık.”
Şiddet iklimi can güvenliğimizi ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir’
“ Ülkede yaşanan şiddet iklimi bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir.”
‘Dün bize, ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlere sesleniyoruz’
“Dün bize, ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlere sesleniyoruz. Bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Siz de sorumlusunuz. Doktor Ekrem Karakaya’nın katledildiği bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz. Şiddet karşısında hekimlerin, sağlık çalışanlarının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu sorun bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir.”
‘7-8 Temmuz tarihlerinde ülke genelinde iş bırakıyoruz’
“Biz bu konudaki sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları için gücümüzü her yerde her koşulda göstermeye hazır olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. 7-8 Temmuz tarihlerinde ülke genelinde iş bırakıyoruz. Tüm üyelerimizle, tüm sağlık emek ve meslek örgütleriyle yarın sağlık kurumlarının ve sağlık müdürlüklerinin önünde olacağımızı tepkilerimizi haykıracağımızı ifade ediyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”