Kötülüğün sıradanlığı mı, faşizmin ötesi mi? – İbrahim Aslan

Kötülüğün sıradanlığı mı, faşizmin ötesi mi? – İbrahim Aslan


İbrahim Aslan


Öyle bir zaman dilimi içerisinde yaşıyoruz ki, bu zamana bir ad vermek ya da bulmak insanı her yönüyle zorluyor.
Faşizm, tek adamcılık, hastalıklı liderler; barbarlık, vahşet, insanlık dışı uygulamalar, insanlık kırımı; ahlaki çöküntü, vicdansızlık…
Kötüye dair ne varsa adeta içerisinde bulunduğumuz dönemi anlatıyor. Ancak bu kavramların tamamı da bugünü anlatmaya yetmiyor.
Gelecekte insanlık bu döneme ismini mutlaka yeni kavramlarla verecektir. Çünkü geçmiş ya da bugünün kavramlarıyla açıklanabilecek bir dönemi yaşamıyoruz.
Nazi Almanyası’nda faşizm gerçeğini SS subayı Adolf Eichmann’ın üzerinden anlatan Hannah Arendt’in “Kötülüğün Sıradanlığı” kitabı da bugüne cevap verecek bir çerçeveden uzak. Bildik faşizm tanımının ötesinde daha ağır şeyler yaşıyoruz. Faşizm ötesi bir dönem içerisindeyiz…
Arent’in Hitler dönemi Almanyası’nı anlattığı kitabını hatırlatmışken,  asıl ‘Kötülüğün Sıradanlığı’nın Hitler faşizminden önce bu coğrafyada yaşandığını görmek isteyenlerin, çalışmalarını Almanya’da sürdüren tarihçi Zeynep Türkyılmaz’ın, Dersim’de 1938’te devlet eliyle yaşatılan vahşete dair paylaştığı önemli bir belgeye bakması gerekiyor.
Dersim kırımına (Tertele) katılan bir Türk askerinin günlüğüne yazdığı notlar, hem 1938’de neler yaşandığını, hem de bu vahşetin kimi askerlerce nasıl da duygusuz biçimde icra edildiğini ortaya koyuyor. (link)
Linkteki yazıyı okuduğunuzda, Hitler ruhunun bu topraklarda daha evvelden olduğunu, belki de ‘üstün ırk’ yaratma hayali olan Hitler’in rehberlerinin bu topraklardan çıktığını açık bir şekilde göreceksiniz.
Bundan yaklaşık 81 yıl önce ‘Kötülüğün Sıradanlığı’nı yaptıkları vahşetle hayata geçirenlerin devamcıları, bugün faşizmin çok ötesinde uygulamalarla tarihe isimlerini yazdıracaklardır.
Bunun için yorum yapmaya gerek yok. Sadece son günlerde yaşanan birkaç olay, katliam, vahşet, barbarlık, adına ne derseniz deyin, bunlara bakmak yeterli.

Afrin işgalinden dolayı topraklarını terk etmek zorunda kalan sivillerin yaşadığı Şehba’nın Tel Rıfat ilçesinde yaşananlar bunun son örneği.
TSK ve ona bağlı grupların top ve havanlarla saldırısında biri sağlık ocağında 8’i çocuk olmak üzere en az 10 sivil yaşamını yitirdi.
Çocukların isimleri ve yaşları şöyle: Abdul Fetah Eliko, 3 yaşında;Arif Cafer Mihemed, 6 yaşında; Mihemed Haci Omer, 7 yaşında; Imad Ehmed Kefo, 9 yaşında; Mistefa M. Mecid, 10 yaşında; Mihemed Ali, 11 yaşında; Semir Abdurehman Hiso, 12 yaşında; Mihemed Adulreham Hiso, 15 yaşında.*

Bir haber de Urfa’dan. Mezopotamya Ajansı’nın geçtiği haber faşizm ötesi duruma işaret eden bir başka vicdansızlığı gösteriyor bizlere:
“Urfa T Tipi 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nden kaldırıldığı Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitiren 16 aylık tutuklu 64 yaşındaki Emine Aslan Aydoğan, otopsi işlemleri ardından götürüldüğü Viranşehir ilçesi Yenişehir Mezarlığı’nda defnedildi. Aydoğan’ın cenazesine ailesi, HDP Urfa İl Eşbaşkanı Emine Çetiner ve partililer, TJA aktivistleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Mezarlığı abluka altına alan polis, cenaze törenine katılan yurttaşları GBT kontrolünden geçirdi.Aydoğan için Viranşehir Belediyesi’nden talep edilen cenaze aracı ‘Arızalı’ gerekçesiyle verilmedi. Aile cenazeyi kamyonetle mezarlığa taşıdı. Polis ise cenaze namazı için gelen imamı mezarlığa almadı.
Hayatını kaybeden hasta tutuklu Aydoğan’ın Viranşehir’deki cenaze töreninde başlayan engellemeler Kızıltepe’de de devam etti. Belediye Aydoğan’ın ailesine taziye evini vermezken, polisler de ailenin çadır kurmasını engelledi.Bu engellemeler üzerine Aydoğan’ın ailesi taziyeleri kendi evlerinde kabul etme kararı aldı.”
Bu iki habere ilişkin fotoğraflar bu şekilde iken, 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Roboski Katliamı’nı da unutmayalım. Açık bir şekilde devlet tarafından gerçekleştirilen bu katliama ilişkin yargılanan tek kişi dahi yok sorumlulardan. Ancak, yargılanan ve ceza verilen Roboskili aileler var.

‘Kötülüğün Sıradanlığı’ mı dediniz ya da faşizm? Sadece yukarıdaki fotoğraflara ve yaşatılanlara bir daha bakın. Bunu çoktan geçtik.
Gelecek bu döneme ve bu fotoğrafların yaratıcılarına gereken yanıtı verecektir. Kimsenin şüphesi olmasın…


* Tel Rıfat’a ilişkin saldırıya dair daha fazla bilgi öğrenmek ve zorlanılmayacaksa eğer görüntü/fotoğraf görmek isteyenler, internette yukarıdaki bilgiler üzerinden bir arama yapabilirler.