DBP’ye yönelik yapılan baskınlar sırasında Gazete Karınca’ya konuşan HDP’li milletvekilleri, Kürtlere yönelik yürütülen politikaların seçim sürecine girerken daha da arttığını, ancak bu tarz baskıların Kürtlerin siyasal mücadelesini daha da güçlendireceğini söyledi.
Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Ankara’daki Genel Merkezi’ne ve Diyarbakır’daki Danışma Bürosu ile birçok kentteki DBP binaları ve parti yöneticilerinin evlerine baskın yapıldı. Baskınlarda DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın da aralarında bulunduğu birçok parti yöneticisi gözaltına alındı.
Aramaların sürdüğü Diyarbakır’daki DBP Genel Merkez Danışma Bürosu’na geçen ve aramaların sürdüğü sırada Gazete Karınca’ya konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bu, iktidarın demokratik siyasete tahammülsüzlüklerine, kendileri dışında hiç kimseye siyasi hakkı tanımak istemediklerini bir kez daha ortaya koyuyor” dedi.
Aynı saatlerde DBP Ankara Genel Merkezi’ne geçen Halkların Demokratik Partisi Ağrı Milletvekili Abdullah Koç da, “Seçim sürecine girerken Kürtlerin siyaset ve siyasal mücadelesine gözdağı verilmek isteniyor” vurgusunu yaptı.
‘Baskılarla Kürtleri kriminalize çabası devam ettiriliyor’
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Şu anda Diyarbakır Genel Merkez Danışma Bürosu’ndayım. Arama devam ediyor, çok garip bir şekilde sanki ortada suçlular var gibi yüzlerce kolluk gücüyle içerdeler, etrafta da TOMA’lar ile burayı kuşatmış vaziyetteler. Bu her zaman söylediğimiz gibi AKP’nin seçimlere nasıl girmek istediği ile ilgili bir tercihidir” dedi.
Danış Beştaş, “Bu demokratik siyasete tahammülsüzlüklerine, kendileri dışında hiç kimseye siyasi hakkı tanımak istemediklerini bir kez daha ortaya koyuyor. Arama esnasında birçok hukuksuzlukla yüz yüze kalınıyor. Örneğin; gazeteler, dergiler, kitaplar ayrımsız hepsine el konuluyor ve buna gözaltı kararı dayanak olarak gösteriliyor. Arama kararı, toplanma kararı var mı diye bakılma gereksinimi bile duyulmuyor. Bunlar hakkında herhangi bir toplatma kararı yok dediğimizde, biz suç unsuru olduğunu değerlendiriyoruz cevabı ile karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bu durum, seçim sürecinde baskıların devam edeceğine işaret ediyor’
Türkiye’nin bir seçim sürecine girdiğini ve her seçim sürecinde Kürtlere yönelik baskıların arttığını vurgulayan HDP’li Abdullah Koç, değerlendirmesinde şunları ifade etti:
İstanbul’daki sokak ortasında İstanbul İl Eş Başkanımız Ferhat Encü’ye tokat atılması, Eş Genel başkanlarımızın ablukaya alınması, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesi, hemen arkasından partimize, DBP Genel Merkezi, İl Örgütleri ve Diyarbakır Genel Merkez Danışma Bürosu’na baskınların yapılması, DBP Eş Genel Başkanımız Keskin Bayındır’ın, arkadaşlarımızın gözaltına alınması. Bu da seçime doğru giderken Kürt siyasetine, Kürt halkına ve Kürt halkının siyasal mücadelesine baskının çok daha artacağını ve bu şekilde muhalefete de gözdağı verilebileceğine emarelere işaret ediyor.
‘Tüm demokratik kitleler ve muhalefet birlikte baskıların karşısında mücadele etmeli’
Kürtlere ne kadar baskı yapılırsa yapılsın Kürt halkı, kendi mücadelesi ve kurumlarına daha çok sahip çıkıyor. Bu Türkiye halklarına, Türkiye demokrasisine kaybettirecek. Bir baskı ve savaş süreci devam ediyor. Bu baskılarla insanların daha çok seçim döneminde sokağa çıkmamaya ve seçime dönük olarak yapılacak çalışmalara engellemeye dönük olduğunu söyleyebiliriz. Bu olanlardan hareketle ilerleyen zamanlarda daha büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacağımızı görüyoruz. Bunun karşısında da tüm kesimleri, tüm demokratik kitleleri ve bütün muhalefetin birlikte hareket edip mücadele etmesi gerekir.