Merkel-Erdoğan görüşmesi: Mülteci pazarlığı, AB’nin para desteği, Libya

Merkel-Erdoğan görüşmesi: Mülteci pazarlığı, AB’nin para desteği, Libya

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel İstanbul’daki görüşmenin ardından kameraların karşısında Libya’daki ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkel “Taraflar ateşkesi destekleme konusunda yükümlülük üstlendiler” derken, Erdoğan ise “Destek nedeniyle şımarmıştır” dediği General Hafter’i tutarsızlıkla suçladı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel, İstanbul’da ikili görüşme gerçekleştirdi.
Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmede Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler değerlendirildi, Libya ve Suriye’deki son gelişmeler ile mültecilerin durumu ele alındı.
Merkel ve Erdoğan görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti.
Konuşmasında daha çok ekonomik meselelere değinen Merkel’in açıklamalarından satırbaşları özetle şöyle:

“Türkiye’de tutuklu bulunan veya yurtdışına çıkış yasağı olan Alman vatandaşlarını görüşmeye niyetli olduğumuzu ifade ettik.
“Türkiye’nin Alman gazetecilerin akreditasyonlarını vermesi de konulardan biriydi.
“İdlib’deki insanların çadırlarda barındığını, onlara yardım etmek istediğimizi söyledik.
“Sahil güvenlik konusunda da bazı maddi destekler olacak.
“Alman şirketleri de Gümrük Birliği’nin modernizasyonu kapsamında ilişkilerin daha iyi olabileceğini söylediler ve burada önemli konular var: Kıbrıs ve Yunanistan gibi konuları ikili olarak ele almamız lazım.”

Erdoğan: Hafter destek nedeniyle şımardı

Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği’nden (AB) beklentilerini Merkel’e aktardığını söyleyen Erdoğan ise “Almanya, AB Temmuz ayından itibaren dönem başkanlığını üstlenecek. Bunun Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından önemli bir fırsat teşkil edeceğini düşünüyoruz” dedi.
Erdoğan, “Türkiye ve Almanya göç konusunda AB’nin yükünün büyük bir bölümünü üstlenmiş durumdadır. AB’nin Suriyelilere daha fazla yardım etmesi gerekir” diye belirtti.
Ardından Suriye’nin İdlib vilayetindeki duruma değinen Erdoğan, “İdlib son günlerde rejimin ağır saldırılarına maruz kalmaktadır. Aralıksız bombalanıyor. İdlib insanının içinde bulunduğu durumu hafifletmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sayın Merkel’e neler yaptığımızı anlattık. Vahşetin son bulması için herkes rejim üzerinde baskı kurmalı” dedi.
Erdoğan ayrıca, “Libya’da çözüm çabalarına destek sağlamasından ötürü teşekkür ediyorum. Askeri bir çözüm olacağını düşünmüyoruz. Darbeci Hafter’in son günlerde saldırılarını artırması, çözüm istemediğini göstermektedir. Destek nedeniyle şımarmıştır” ifadelerini kullandı.

Soru-cevap bölümünde gündem Libya

Daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Bu bölümde Libya konusu ağırlık kazandı. Sorular ve verilen cevaplar özetle şöyle:
Türkiye Libya’ya yönelik silah ambargosuna uyacak mı?
Erdoğan: Biz oradaki askeri güçlere eğitim vermek için buradan TBMM kararıyla heyetimizi gönderdik. Biz BM Güvenlik Konseyi’nin tanıdığı Sarraj’a destek veriyoruz. Hafter’in böyle bir tanınırlığı söz konusu değil.
Nasıl bazı ülkeler tarafından tanınıyor anlamakta zorlanıyoruz. Moskova’ya çağrıldı, oradan kaçtı adeta. Berlin sürecinde de belirlenen 55 maddelik metne imzasını koymamış, daha sonra imza atacağı söylemiştir.
Şimdi de 28’inden sonra katılacağı söyleniyor. Bunlar tutarlı şeyler değil. Bu tür bir insan şımartılırsa, böyle destek verilirse Abu Dhabi yönetimi, Mısır ve Vagner şirketi tarafından ki Vagner’in arkasında kim olduğu malum, bunlar olurken Libya ile 500 yıllık mazisi olan bizi davet eden dostlara ‘hayır’ demek mümkün olmazdı.
Bunları sözlü ifade etmek başka bir şey, altına imza atmak başka bir şey. Hafter henüz bunu yapmadı.
Ateşkes ihlal edilirse Almanya ne yapacak?
Merkel: Berlin Konferansı’nı düzenlememizin nedeni tarafları destekleyen ülkeleri statükonun tespit edilmesi için bir araya getirdik. Taraflar ateşkesi destekleme konusunda yükümlülük üstlendiler. Evet, yer yer ihlal edildi ama çatışmalar azaldı.
Askeri komitenin toplanması önemli. Bütün çatışmaların hemen sonlanacağını beklemiyordum, çok kırılgan bir denge var. 55 maddeyi kabul etmeleri çok önemliydi.
Bu maddelere uyulması doğal değil, zor bir süreç, biz bunu takip ediyoruz.
Hafter 55 maddeyi kabul ettiğini söylemedi ama metni imzalamadı
Türkiye’nin üstünde büyük bir maddi yük var göçmenler nedeniyle. AB’nin 6 milyar eurodan daha fazla desteklemesi mümkün olabilir mi? Aynı zamanda İdlib konusunda özel bazı çabalar olabilir mi?
Merkel: AB’nin iki kere verilen 3 milyar euroluk desteğin ötesini vereceğini düşünüyorum. İnsanlar kısa sürede dönecek gibi değil, entegrasyon için daha fazla para harcanması gerekiyor. Biz destek vermeye hazırız.
BM ile birlikte bu konuda adımlar atılabilir.

Kapalı kapılar ardında mülteci pazarlığı

Erdoğan-Merkel görüşmesi sürerken bir açıklama yapan Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, ‘kapalı kapılar ardında’ mültecilerin pazarlık konusu yapıldığına dikkat çekmişti.
Yapılan açıklamada “İnsanların hayatlarının ve temel insan haklarının pazarlık konusu edilmesine” karşı göçmenlerle dayanışma çağrısı yapılmıştı.


İstanbul’da kapalı kapılar ardında mülteci pazarlığı


Karınca, NTV, BBC Türkçe