Meclis’e sunulan 2023 bütçe teklifi için HDP Milletvekili Garo Paylan ”Bu bütçenin altında saatli bomba var” derken, DEVA Partili İbrahim Çanakçı ise “Mürekkebi kurumadan tüm varsayımları geçersiz hale gelecek” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan ‘2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ Meclis’e sunuldu.
Meclis’e sunulan 2023 bütçesine muhalefetten tepkiler bitmiyor HDP Ekonomi Komisyonu Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan ve DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Başkanı İbrahim Halil Çanakçı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ni Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
‘Bu bütçenin altında bir saatli bomba var’
Bütçenin bir iktidar tarafından ‘atılım bütçesi’ olarak tanımlandığını fakat iktidar için bir ceza bütçesi olacağını dile getiren Paylan “Hükümet iflasla karşı karşıya kalacak. Bütçede bir tercih ya da değişiklik yok. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç elde edemezsiniz. Bu bütçede saraylara, şatafata, yandaşlara aktarılan kaynaklardan vazgeçilmiş değil. Hatta bunlar daha fazla arttırılmış durumda. Güvenlikçi politikalar konusunda iki katından fazla artış var. Yandaşlara aktarılan kaynaklarda iki üç kat artış var. Faiz ödemelerinde iki kattan fazla artış öngörülüyor. Niye iflas bütçesi diyoruz çünkü bu bütçenin altında saatli bir bomba var” dedi.
İktidarın, doların düşük kalacağı varsayımı ile 5 yüz milyarın üzerinde bir faiz umut ettiklerini dile getiren Paylan, doların otuz liraya yükselmesi durumunda bile bütçeden 1tirilyon lira faiz aktarılacağını ve bunun da Hazine’yi iflas ettireceğini dile getirdi.
‘Yurttaşın ağzına acı bal çalacaklar’
İktidarın, ‘seçim bütçesi’ laflarıyla yurttaşların ağzına bir parmak bal çaldığını belirten Paylan, sözlerine şöyle devam etti:
EYT gibi, 3600 ek gösterge gibi, sosyal politikada bazı rakamları arttırmak gibi bazı adımlar atıyor ama bu yurttaşın ağzına çalınacak bir baldır ve bu bal acı bir bal olacak. Çünkü bu bütçedeki delikler yüzünden açıklar enflasyonla kapatılacak. Yani kaşıkla verilenler kepçeyle geri alınacağı için bu bal acı bir bal olacak.
‘Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul olacak’
Bu bütçeyi seçim bütçesi gibi gösterecekler ama esas tercihler açısından yüzde bire aktarılan kaynaklar konusunda bir değişiklik yok. Bu bütçe zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapacaktır. Yurttaşlarımıza dair bazı adımlar atılıyormuş gibi yapılacak. Ocak ayında yapılan bütün artışlar geçtiğimiz yıl olduğu gibi daha birkaç ay geçmeden yurttaşların cebinden fazlasıyla geri alınacaktır.
Emekli maaşları, asgari ücret, çiftçi destek rakamlarının şimdi iyi bir rakam gibi göründüğünün ama geçtiğimiz yıldaki gibi yapılan yüzde 50 zammın yurttaşların cebine girmeden erdiğinin altını çizen Paylan, “Yapılan zamanların daha cebe girmeden geri alınacağının garantisi var. Bu yıl onun daha da yakıcı bir şekilde yurttaşlarımızın yaşayacağını düşünüyorum” dedi.
‘Seçimi almak için kamu kaynakları seferber edilecek’
İktidarın bir şeyler yapıyor gibi göstermek için işçiye, memura, emekliye zamlar yapacağını ama bunların enflasyon karşısında eriyeceğini vurgulayan Paylan şunları kaydetti:
İktidar seçimi almak için bütün kamu kaynaklarını seferber edecek bu net. Mesela şimdi aflarla karşımıza çıkıyor. 2 bin liranın altındaki borçları affedeceğiz diyor. Ama altı boş çıkıyor çünkü şirketlerin insiyatifine bırakılmış bu mesele. Veya doğalgaz faturalarındaki bin liralık yardımın vergi dışı bırakılacağını söylüyor. Bunun da altı boş çıkıyor. Çünkü bu af patronlara bir teklif olarak görünüyor çünkü patronlar işçiye verdiği parayı bilir yani oradaki bin liranın vergi dışı bırakılması işçiye değil patrona yarayacak. 3600 ek göstergeden 4 buçuk milyon kişi EYT’li olmayı bekliyor ama o düzenlemeden en fazla 1 milyon kişi yararlanabilecek, geri kalanlar hayal kırıklığına uğrayacak. 3600 ek göstergesi düzenlemesi yapıldı ama o da kamuda çok büyük eşitsizlikler yarattı. Aslında iktidar seçim ekonomisi yapıyormuş gibi yapacak, işçi memur, emekliye yüzde 30 40 zam yapabilir seçimden önce ama enflasyon vergisi en önemli vergidir ve gelen enflasyon dalgasıyla bunları geri alacak. Bu bütçe bir seçim bütçesidir aynı zamanda yıkım bütçesidir.
‘Güven vermeyen bütçe’
Bütçelerin taşıması gereken bazı önemli nitelikler olduğunu vurgulayan Çanakçı “Bütçeler samimiyet, gerçekçilik, tutarlılık gibi unsurları taşımalıdır. Eğer bütçe bu hususiyetlere sahipse ekonomik dilimler için bir güven unsuru haline geliyor, bir öngörülebilirlik sağlıyor ve bir fonksiyon sağlıyor. Eğer bunlardan mahrum ise bir metinden, bir dokümandan, bir evrak toplamından ibaret oluyor. Bu iktidarın hazırlamış olduğu son dönemdeki bütçeler bu hususiyetlerin tamamından mahrum” dedi.
‘İktidarın ne para politikası ne maliye politikası var’
Hazırlanan bütçenin artık faiz bütçesi olduğunun tescillendiğini dile getiren Çanakçı, “Önümüzdeki sene faiz bütçesi yaklaşık 566 milyar lira olarak öngörülüyor. 2003’ten 2017’ye kadar Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi 45 50 milyar faiz öderken on katında fazla bir artış söz konusu. 566 milyar faiz ödenecek. Bilimsel varsayımlarla Türkiye’nin ekonomide güven tesis etmesi beklenemez” dedi.
‘Başkanlık sisteminde bütçenin zaten bir hükmü kalmadı’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bütçenin zaten bir hükmü kalmadığını vurgulayan Çanakçı şöyle devam etti:
Mecliste bütçe kabul edilmediği zaman da bir sonuç doğmuyor, yıl içerisinde Cumhurbaşkanı bütçeye inanılmaz ölçüde ödenek ekleye biliyor, meclisin de bütçe üzerinde herhangi bir tasarrufu söz konusu olmuyor. Cumhurbaşkanının bütçe üzerinde meclise gitmeden ödenek kaydetme yetkileri nedeniyle büyük rakamlar çıkıyor. Geçen sene de yapılan bir şey bu, bu sene de anlaşılıyor ki bu yapılacak
‘iktidar, seçimi kazanmak uğruna Türkiye’nin geleceğini ipotek altını alıyor’
Seçime yönelik olarak ‘har vurup harman savurma’nın olacağını belirten Çanakçı, “Bu iktidar mali disiplinden bahsediyor ama bütçe açığını ve toplam kamu açığını ciddi anlamda arttırmış durumda. Bu yılın kalan kısmındaki bütçe öngörüleri ve gelecek yıla ilişkin bütçe öngörüleri iktidarın seçim kazanmak uğruna Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almak konusunda sınır tanımayacağını gösteriyor” dedi.