Tutuklu iş insanı Osman Kavala, tutuklanma sürecine ilişkin bir kurgu oluşturulduğunu söyleyerek “Amaçlanan, seçilmiş birkaç kişiyi ağır cezalarla mahkum ederek iktidara karşı kitlesel protestolara katılanlara caydırıcı bir mesaj vermekti” dedi.
5 yılı aşkın süredir tutuklu olan iş insanı Osman Kavala, tutuklanma sürecine ilişkin olarak somut delil olmadığı için Soros ismi kullanılarak bir kurgu oluşturulduğunu söyledi. Kavala, “Sanırım bu mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor” dedi.
Osman Kavala, Halk TV Program Koordinatörü İpek Özbey, halktv.com.tr yazarı Fikret Bila ve gazeteci Barış Pehlivan’ın sorularını yanıtladı. Kavala, “Sizi hapiste tutarak İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 18’inci maddesi ihlal edildi… Onlarca diplomatik kriz oluştu. Sizce iktidar bunları neden göze alıyor? Sizi içeride tutmanın kime, nasıl bir mesajı var?” sorusuna şu yanıtı verdi:
Gezi davasının son perdesinde görüldüğü gibi, amaçlanan, seçilmiş birkaç kişiyi ağır cezalarla mahkum ederek iktidara karşı kitlesel protestolara katılanlara caydırıcı bir mesaj vermekti. Gezi davası Gülenci emniyet ve yargı mensuplarınca hazırlanmış olan darbe girişiminden sonra da iktidar çevrelerince benimsenen, protestoların dış güçlerce organize edilmiş bir kalkışma olduğu kurgusu ekseninde hazırlandı, bu anlatıya hukuki destek sağlamak için sahneye kondu. Bu mantık dışı iddiaya dayanak olabilecek hiçbir delil, somut bilgi olmadığından Soros’un ismi kullanılarak bir kurgu oluşturuldu. İsmi kullanılarak diyorum, zira yargı sürecinin hiçbir aşamasında Soros şüpheliler listesine eklenmedi, tanık olarak dahi ifade vermesi talep edilmedi. Açık Toplum Vakfı ile ilişkili olduğum, protestolarla katıldığım, AVM projesine açıkça karşı çıktığım için, muhtemelen iktidarı rahatsız eden başka faaliyetlerimin de göz önüne alınması sonucu, Soros’la protestocular arasındaki ilişki benim üzerimden kuruldu. Gezi parkına giderken yanımda poğaça götürmüş olmam, protestolara maddi kaynak sağlamış olduğumun somut delili olarak iddianamede yer aldı. Sanırım bu mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor. Cumhurbaşkanı birkaç defa cezaevinde olmamı suçluluğumun kanıtı olarak ifade etti. Malum, dış güçlerin hükümete karşı faaliyetler sürdürdüğüne dair siyasi propaganda sadece Gezi’yi itibarsızlaştırmak için değil, ekonomide kötüleşmeyi açıklamak, muhalefeti yerli ve milli olamamakla suçlamak için de kullanılıyor. Sanırım aynı zamanda ‘Biz faaliyetlerini sakıncalı bulduğumuz kişileri cezaevinde tutarız, AİHM kararları ve dışarıdan müdahaleler bunu engelleyemez’ şeklinde bir mesaj da veriliyor. Şunu hatırlatayım: AİHM’in 18. maddenin ihlal edildiğini içeren 2019 yılındaki kararından ve ilk Gezi duruşmasından beraat ettikten sonra yaşananlar, AİHM’in herhangi bir suça işaret etmediğini tespit ettiği sözde deliller kullanılarak önce casusluktan tutuklanmam, sonra da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, 18. Maddenin ihlali olarak değerlendirilmiş olan ilk tutuklanmamdan daha vahim hukuksuzluklar. Bunlar planlı yapılan hukuku dolanma eylemleri.
‘Aydınlık günleri göreceğimi tahmin ediyorum’
Aydınlık günleri göreceğini tahmin ettiğini söyleyen Kavala, “İktidar bloğu seçimleri kazanırsa ve Yargıtay üzerinde ağır bir baskı oluşturulursa cezaevinde kalışım uzayabilir. Ancak hayatımın sonuna kadar burada kalacağımı sanmıyorum, aydınlık günleri göreceğimi tahmin ediyorum. Sonuç olarak yurttaşlarımızın hak hukuk adalet talepleri, muhalefetin bu yönde mücadelesi sönümlendirilmiş olmayacak” diye konuştu.
‘İlk annemi ziyaret edeceğim’
“Bir gün özgürlüğünüze kavuştuğunuzda, ‘ilk şunu yapacağım’ dediğiniz şeyler neler?” sorusuna yanıt veren Kavala, “Cezaevinde uzun süre kalınca kapalı bir yerde yaşamaya alışıyorsun. Çıktıktan sonra evimde, eşimle, dışarı çıkmadan birkaç yıl yaşayabilirim gibi hissediyorum! Ama, tabii, dostlarımı, çalışma arkadaşlarımı da çok özledim. İlk yapacağım, o zaman hala hayatta olacağını ümit ediyorum, annemi görmek olacak. Gezi parkı onun evine çok yakın. Sonra oraya gidip ağaçları seyrederim herhalde” şeklinde konuştu.
‘Beklenti içine girmemeye gayret ediyorum’
Kavala, “Ne zaman serbest kalabileceğinizi düşünüyorsunuz? Seçimden önce böyle bir gelişme olabilir mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Malum, derhal serbest kalmam gerekir. Ancak yargı süreci hukuk temelinde yürümediği için bir tahminde bulunamıyorum, böyle bir beklenti içine girmemeye de gayret ediyorum. İktidarın dış düşman söylemini seçimlerde de kullanacağı anlaşılıyor, seçimlerden önce bu söylemi zayıflatacak bir adım atacaklarını pek tahmin etmiyorum.