Pınar Gültekin davası kararına karşı yapılan açıklamalarda, “Kadınlar bu tekçi rejimin dayatmalarını kabul etmeyecek. Biz erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız” dedi.
Muğla’da 21 Temmuz 2020’de üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katlettiği ortaya çıkan Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın yargılandığı davanın karar duruşması dün Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verirken, bu cezayı “haksız tahrik indirimi” uygulayarak 23 yıla düşürdü. Diğer 5 fail ise beraat etti. Mahkemenin faillerden yana kararına karşı eylemler bugün de sürdü.
İzmir
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi, Pınar Gültekin katliamı davasında yargılanan Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıl ceza verilmesi ve ona yardım edenlerin beraat etmesi kararına karşı Konak İskelesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Pınar Gültekin için adalet” yazılı pankartın açıldığı açıklamada “Jin jiyan azadî”, “Bijî tekoşîna jinan”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Katilerden hesabı kadınlar soracak” sloganları atıldı. Basın açıklamasında HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran söz aldı.
‘Karar utanç verici’
Muğla’da erkek yargının kendisini bir kez daha gösterdiğini belirten Başaran, kararın ülke ve adalet açısından utanç verici olduğunu ifade etti. Türkiye’de her şiddet vakasında faillerin korunduğunu dile getiren Başaran, “Türkiye’de her gün kadınlar şiddete, tacize, tecavüze uğruyor ve maalesef iktidar, yargı eliyle bu yaşananları meşrulaştırıyor. Dün Muğla’da da bu oldu. Pınar Gültekin vahşice, IŞİD’vari yöntemlerle katledildi. Her defasında yargı erkeklere indirim yapmanın bir yolunu buluyor. Bu sefer ‘haksız tahrik’ dediler. Yargı bir kez daha erkeklere güç verdi. İnfaz yasalarıyla da bunlar serbest bakılıyor” dedi.
‘Tekçi rejimin makul kadın dayatmaları kabul edilmeyecek
Pınar’ın katledilmesinin değil, yaşam tarzının tartışıldığının altını çizen Ayşe Başaran, ana akım medyanın bu durumu savunduğunu, yargının ise failleri ödüllendirildiğini ifade etti. Pandemi sürecinde iktidarın hasta tutukluların bırakılması çağrısına kulak vermezken binlerce taciz, tecavüz failini serbest bıraktığını hatırlatan Ayşe, “Bu iktidarın neler yapmaya çalıştığını biliyoruz. Kadınlara, ‘Makul olun, özgürlüğünüz için mücadele etmeyin, bizim sınırlarımızda yaşayın’ diyorlar. Bir kez daha diyoruz ki geri adım atmıyoruz. Cezasızlık politikalarınızla da, eşitsiz politikalarınızla da mücadele edeceğiz. Kadınlar bu tekçi rejimin dayatmalarını kabul etmeyecek” şeklinde konuştu.
Başaran, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayarak adaleti hep birlikte sağlayacağız. Muğla’da alınan kararı tanımıyoruz. Katil hak ettiği cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını verdi.
Ankara
Ankara Kadın Platformu da, Pınar Gültekin davasına ilişkin Kızılay’da bulunan Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, “Erkek adalet değil gerçek adalet! Pınar Gültekin için isyandayız” yazılı pankart ile “Pınar Gültekin İsyanımızdır”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Kadınları değil katilleri yargıla” yazılı dövizler taşındı. Açıklamada “Jin jiyan azadî”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Kadınları değil erkekleri yargıla” sloganları atıldı. Açıklama metnini platform adına Hale Baydilli okudu.
Cezanın 14 buçuk yılını hapiste geçirecek
“İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tartışmalarının olduğu süreçte katledilen Pınar Gültekin’in failleri Cemal Metin Avcı ve suç ortakları Mertcan Avcı, Ayten Avcı, Selim Avcı, Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan’dır” diyen Hale, failin, Pınar’ı öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen iki yıl boyunca süren dava sonrasında sadece 23 yıl ceza aldığını ve bunun 14 buçuk yılını hapiste geçireceğini ifade etti. Diğer 5 sanığın ise beraat ettiğini hatırlatan Hale Baydilli, failin, “Vicdanım rahat” sözlerine atıfta bulunarak, “Ama biz kadınlar diyoruz ki kimsenin vicdanı rahat olmasın. Failin bu cümleleri erkek yargı sistemine güvenerek kurduğunu, verilen cezalardan beraat ettirilen sanıklardan biliyoruz. Aynı erkek yargı hayatını savunan Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası veriyor. Kadınların yaşamlarını güvencesiz ve tehdit altında bırakıyor. İktidarın kürsülerden söylediği ‘Bunlar çürük ve sürtük’ söylemleri, biz kadınlara yargılamalar sırasında yöneltilen ‘Onun evine gitmeseymiş’, ‘O eteği giymeseymiş’, ‘O saatte orada ne işi varmış’ sorularıyla tezahür ediyor. Tam da bu yüzden Pınar Gültekin davasında failden çok Pınar’ın yaşam tarzının yargılanmasının tesadüf olmadığını biliyoruz” dedi.
‘İktidar sorumlu’
Yargının bu kararından, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadınların kazanımlarına saldıran iktidarın sorumlu olduğunu vurgulayan Hale Baydilli, “Son bir buçuk senede 599 kadın öldürülmesine rağmen, 6284’ü etkin uygulamayan iktidar kadın cinayetlerinin sorumlusudur. 3 senedir adliye yolunu arşınladığımız tecavüzcü Hasan Bilgili’nin bugün elini kolunu sallayarak gezmesinin güvencesi olan iktidar tecavüzcülerin cezasız kalmasının sorumlusudur. Nafaka hakkına saldıran iktidar kadınların her geçen gün daha da yoksullaşmasının sorumlusudur. Artık yeter diyoruz! Bugün Pınar için ve katledilen tüm kadınlar için yasta değil isyandayız demek için buradayız. Kadın cinayetlerinin, yaşamlarımızın her anında karşılaştığımız erkek şiddetinin sorumlularını biliyoruz ve hesap soruyoruz!” şeklinde konuştu.
‘Erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz’
Pınar Gültekin’in faillerinin neden cezasız kaldığını soran Baydilli, “Gülistan Doku nerede? Nadira Kadirova’ya ne oldu? İpek Er’e tecavüz eden Musa Orhan nasıl iyi hal indirimi aldı? Hasan Bilgili ve işbirlikçileri neden serbest? Nevin Yıldırım neden hala hapiste? Biz bu soruları sormaktan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biz, erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız! Siz serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz. Failleri aklayan erkek adaletinizin karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz. Birbirimizi eşit, özgür ve hayatta istiyoruz” dedi.
Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.
Denizli
Denizli’de kadınlar kent merkezinde bulunan Candoğan Parkı’nda bir araya gelerek Pınar Gültekin için adalet istedi. Kadınlar adına basın açıklamasını Ebru Koç Acar okudu. Acar, “Pınar katledildiğinden beri yandaş medya ve iktidarın kadın düşmanı şakşakçıları Pınar’ın özel yaşamını didik didik etti, katili sorgulamak yerine, Pınar’ın hayatı sorgulandı. Hakimin tutumu başından beri taraflıydı. Katillere caydırıcı, cezalandırıcı, gerçek cezalar vermek zorundasınız. Bizim yaşamlarımız sizin adliye salonlarınızdan çıkan eril kararlara, kadın düşmanı cezalara kalmadı, kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Aydın
Aydın Kadın Dayanışma Platformu da Aydın kent merkezinde Pınar Gültekin cinayeti davasında verilen kararı protesto etmek için basın açıklaması yaptı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Necla Alikoç, “Kadınların sokağa çıkmaması, hayatlarına dair karar vermemesi için devlet, iktidar, yargı yoluyla kadınlar hizaya çekilmek isteniyor. Sanılıyor ki bu kararlar karşısında biz kadınlar bir köşeye çekilip öldürülmeyi bekleyeceğiz! Buradan bir kez daha söylüyoruz, kadın katilleri için verdiğiniz ödül gibi cezaları biz buradayken vermeye devam edemeyeceksiniz? Katillere caydırıcı, cezalandırıcı, gerçek cezalar vermek zorundasınız. Bizim yaşamlarımız sizin adliye salonlarınızdan çıkan eril kararlara, kadın düşmanı cezalara kalmadı, kalmayacak. Yasta değil isyandayız, bir kişi daha eksilmeyene, kadınlar için adalet sağlanana kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Mersin
Mersin Kadın Platformu da, Pınar Gültekin’i işkenceyle öldüren katil Cemal Metin Avcı’ya “haksız tahrik” indirimi uygulanmasına tepki gösterdi. GMK Bulvarı’nda bir araya gelen kadınlar gerçek adalet talebinde bulundu.
Mersin Kadın Platformu adına basın metnini okuyan Zeliha Korkmaz, katillerin lehine çıkartılan bu kararı tanımadıklarını dile getirdi. Cemal Metin Avcı’nın hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden Korkmaz, “Biz kadınların hayatlarını ve haklarını hiçe sayan, kadın cinayetlerinin önünü açan bu erkek kararı tanımıyoruz. Katillerin lehine karar çıkartan erkek yargıçlardan da katillerin sırtını sıvazlayan erkek adaletten de hesabı soracağız. Bu hukuksuz karara itiraz edeceğiz ve katil Metin Cemal Avcı’nın gereken cezayı alması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Erkekliğin devlet gölgesinde güç bulduğu bu kadın düşmanı politikalarınızı başınıza yıkacağız. Bu dava burada bitmedi. Kadınlar adaleti sağlayana kadar sokaklarda, meydanlarda bulunduğu her alanda mücadele etmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
“Bugün yargının bu kararından, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadınların kazanımlarına saldıran, her gün kadın düşmanı söylemler ile erkekliği yeniden üreten iktidar, yaygınlaşan erkek şiddetinin sorumlusudur. Kadın cinayetlerinin, yaşamlarımızın her anında karşılaştığımız erkek şiddetinin sorumlularını biliyoruz ve hesap soruyoruz. Biz bir kişi daha eksilmeyene kadar, siz serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz. Failleri aklayan erkek adaletinizin karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz. Birbirimizi eşit, özgür ve hayatta istiyoruz.”
“Pınar Gültekin ne yapmış olabilir ki bu kadar korkunç tasarlanan cinayete bir kurban olarak gitti. Hukukta bunun adı ve karşılığı yok. Haksız tahrik indirimi dediğimiz mesele böyle bir şey değil. Mahkeme alenen görevini kötüye kullanmıştır. Ve mahkeme resmen bu şekilde katilin yanında yer almıştır. Bunun başka bir izahı yok. Dünyanın neresine giderseniz gidin varil içinde yakılmış hem de ailesinden destek alarak katledilmiş. Ve burada ortada mahkeme aile tarafından ya satın alınmıştır ya da başka bir şey olmuştur. Hangi parayla satıldınız?”