Eskiden “Yurttan Sesler Korosu” izlenirdi tek kanal döneminin TRT ekranlarında. Oldukça yaşlı, tek renk giyitler içinde ve aynı yüz ifadesi sergileyen bu ekip, “bağlama takımından oyun havaları” da çalar söylerdi. İsimler sıralandığında son kişi hep, darbuka ustası rahmetli Atila Mayda olurdu. Bazen de korodan, Arınç gibi de olsa biri mikrofonu alır solo yapardı. Şimdilerde tek solist, tek saz, tek türkü çalınıyor, o da iç karartan bir uzun havadan ibaret. Uzun havaya bağlamasıyla Bahçeli “yol gösteriyor!”
Devlet kanalları dışındaki ekranda ise 6 kişilik bir koro var ama ne seçtikleri makam bir şeye benziyor, ne de seslerde bir uyum var. Koroyu yönetenin kim olduğu ise meçhul. TRT korosundaki somurtuk, zoraki ciddi görünümlü yüzlere benzer, sahte bir sırıtış asılı duruyor bütün sıfatlarda. TRT ekranlarındaki görüntüden tek fark bu.
TRT’deki solo uzun havayı dinleyenlerden arada bir önceden belirlenmiş kişilerin “yaşa nur ol” nidaları duyulsa da 6 kişilik koro dinleyicileri esnemeye başlamış! Konser bitse de işimize baksak, evimize gitsek hali gözleniyor.
Ekranlarda görülmese de radyoda hava bambaşka. Öyle bir davul zurna çalıyor ki, kulakları radyoda bekleyen insanlara ses bir ulaşsa, oldukları yerde halaya kalkacaklar. Kemençe ve tulum zurnası da hazır ama horon kurulması için sesi yükseltmek gerek. Biri sesi açmalı hem de sonuna kadar…
HDP’nin İstanbul’daki 2 günlük Demokratik Cumhuriyet Konferansı’ndan çıkardığım sonuç budur: HDP yönetimi radyonun başına geçip, büyük kolonlarla bağlantıyı yaparak uzun süredir kısıp durduğu volüm düğmesini saat yönünde sonuna kadar çevirmeli. Salonlardaki koltuklarda konser dinlemekten sıkılmış gençler, kadınlar sokakta kurulan horonlara, halaylara koşacak, insanların sesleri birleşecek ve televizyonları bastıracak güce kısa sürede ulaşacaktır.
Gerisi düğün bayramdır…
Bu yazı yazıldıktan sonra canımızı yakan deprem haberlerini aldık. Gün dayanışma günüdür, halayları erteleyip yaraları sarmaya, dayanışmaya koşuyoruz şimdilik…
Bahadır Altan kimdir?
Hava Harp Okulu’ndan mezun oldu. Hava Kuvvetleri, Anadolu Üniversitesi SHYO, THY ve Pegasus’ta pilotluk ve öğretmenlik yaptı. 12 Eylül döneminde üsteğmen rütbesindeyken iki kez gözetim altına alındı. THY’den sendikal çalışmaları nedeniyle işten atıldı, Gökkuşağı Hareketi adıyla sendikal bürokrasiye karşı alternatif bir model kurarak mücadele etti. Çözüm Süreci ve sonrasında barış mücadelesinde aktif rol aldı. İki dönem Barış Bloğu’nun eş sözcülüğünü yürüttü. ADAM-Der üyesi. Airkule’de havacılıkla ilgili yazılar yazdı, halen Gazete Karınca’da yazıları yayımlanmakta.