SADAD’la ilgili iddia çok, soruşturma yok: Kim, niye koruyor?

SADAD’la ilgili iddia çok, soruşturma yok: Kim, niye koruyor?

Sedat Peker’in “oluk oluk kan dökme” çıkışı ve “ülke için planlanan en karanlık işlerin uygulayıcısı olmuş ve olacak kişiler bu yapının içinde yer almaktadır” ifadeleri ile yeniden gündeme gelen SADAT hakkında bir soruşturma yürütmüyor. SADAT nasıl bir yapılanma, hakkında hangi iddialar bulunuyor?

Kurulduğu günden beri tartışmaların odağında olan SADAT şimdi de organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in açıklamaları ile gündeme geldi.

Dün Twitter hesabından SADAT’a dönük yeni açıklamalar yapan Peker, “ülke için planlanan en karanlık işlerin uygulayıcısı olmuş ve olacak kişiler bu yapının içinde yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

Nevzat Tarhan’ın SADAT ile hiçbir ilgisinin bulunmadığına dönük yaptığı açıklamayı gündemine alan Peker, Tarhan’ın hissedar olduğuna dair belge paylaştı.

Peker, kendisinin yaptığı açıklamalardan sonra Tarhan’ın hisselerini SADAT Yönetim Kurulu Başkanı ve emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’ye sattığını iddia etti.

Peker, ayrıca Diriliş Postası isimli yayın organında çıkan bazı yazıların şifreli olarak SADAT mensuplarınca kullanıldığını ileri sürdü.

Öte yandan itiraflarıyla gündem yaratan Sedat Peker kısa bir süre önce de yaptığı açıklamalar ile “oluk oluk kan dökme” çıkışını Adnan Tanrıverdi’nin bildiğini söyleyerek tartışmalara yeni boyut eklemişti.

“Ülkede korku iklimi yaratmak için silahlanın çağrısını yapmam ortak fikirdi” diyen Peker, Tanrıverdi’yi “Oluk oluk kan dökülme çıkışını yapacağından haberdar olmakla” suçlamıştı.

Tanrıverdi ise Peker’in Külliye’de kendisiyle görüşmek istediğini, kendisinin bunu reddettiğini belirterek, “Sizin gibi bir mafya elemanı ile benim ne alakam olabilir” yanıtını vermişti.

Yargıdan ses çıkmadı

Deutsche Welle Türkçe’de Alican Uludağ’ın dosya şeklinde hazırladığı haberde SADAT’ın kuruluş süreci haklarında bilgi verilirken şimdiye kadar bir soruşturma yürütülmemiş olmasına da dikkat çekildi.

Buna göre 28 Şubat mağduru olduklarını iddia eden Tanrıverdi’nin arasında bulunduğu bir grup emekli asker tarafından kurulan SADAT, kontrgerilla olarak bilinen gayri nizami harp eğitimi veren “dini motifli” bir savaş şirketi olarak göze çarpıyor.

SADAT hakkında silahlı eğitim kamplarından 15 Temmuz’a, Suriye’de El Nusra’ya silah taşımaktan Harp Okulları’nda mülakata girmeye kadar birçok iddia ortaya atıldı. Ancak bugüne kadar devletin ilgili kurumları tarafından SADAT’ın denetlendiğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken, olayı soruşturması gereken yargıdan da ses çıkmadı.

SADAT nedir?

Peki, tartışmaların merkezindeki SADAT nedir, ne tür suçlamalarla gündeme geldi?

Uzun adı Uluslararası Savunma Danışmanlık Anonim Şirketi olan SADAT, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekli olan Adnan Tanrıverdi ve 23 asker tarafından kuruldu. 28 Şubat döneminde kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edilmesi nedeniyle kendisini bu dönemin mağduru gören Tanrıverdi, şirketin kuruluşunu bu yüzden 28 Şubat 2012 tarihi olarak belirledi.

Danışmanlık, eğitim ve ikmal olmak üzere üç alanda hizmet veren şirket, ülkelerin silahlı kuvvetlerine “anahtar teslim Özel Kuvvetler teslim ediyoruz” iddiasında. SADAT, silahlı bir gücü olmadığı ve suikastçı yetiştirmediğini savunuyor. Ancak “güvenlik güçlerine suikastı nasıl önleyeceğini ve ülkesi düşman tarafından işgal edilirse düşmana karşı gayrı nizami usullerle nasıl mücadele edeceğinin eğitimini verebileceğini” belirtiyor.

Gayri nizami harp eğitimi

SADAT, bir orduda olması gereken tüm eğitimleri verebileceğini iddia ediyor. İstihbarattan havacılığa, pusudan, baskın ve sabotaja, cephanelik kurmaktan emniyet hizmetlerine kadar birçok alanda kurs veriyor.

Şirketin internet sitesinde “Gayri nizami eğitim” başlığı altında şu ifadeler yer alıyor:

SADAT Savunma hizmet verilen ülkelerin topyekûn savunma organizasyonu ihtiyacı olarak ortaya çıkacak Gayri Nizami Harp teşkilatlanması ve bu teşkilatın unsurlarının pusu, baskın, yol kapaması, tahrip, sabotaj ve kurtarma-kaçırma harekâtı ile bu harekata karşı koyma faaliyetlerinin eğitimini verir.

Yabancı düşmanlığı vurgusu

Adnan Tanrıverdi, SADAT’ın ana amacının Müslüman ülkelerde “İslam birliği savunması” oluşturmak olarak vurguladı. Şirketin kuruluş amaçları arasında buna ilişkin şu dikkat çekici ifadeler yer alıyor:

  • Haçlı zihniyetindeki sömürgeci ülkelere muhtaç olunmasını engellemek.
  • İslam Ülkeleri arasında Savunma Sanayii ve Savunma işbirliği ortam oluşmasına yardımcı olmak.
  • İslam İttifakına hizmet etmek.

Libya’nın arasında bulunduğu 22 ülkede faaliyet gösterdiği belirtilen SADAT, bugüne kadar birçok iddiayla Türkiye gündemine geldi.

SADAT’a yönelik suçlamalar

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğunu iddia etti.

Sedat Peker, SADAT’ın Suriye’ye giden yardım tırlarının içinde El Nusra’ya silah gönderdiğini savundu. Peker, SADAT’ın Rusya’nın özel kuvvetleri ALFA timlerinden eğitim aldığını da söyledi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında SADAT’ın da sokağa inerek, darbe girişimini bastırmada görev aldığı öne sürüldü.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir dönem danışmanlığını yapan Tanrıverdi’nin başındaki SADAT’a bağlı emekli askerlerin Harp Okulları mülakatına üç yıl boyunca girdiği iddia edildi. Milli Savunma Bakanlığı, bu iddiaların “asılsız” olduğunu bildirdi.

Tanrıverdi iddiaları yalanladı

Bütün iddiaları yalanlayan ve şirketin aleyhinde haber ve yazı kaleme alanlara tazminat davası açan Adnan Tanrıverdi ise “SADAT, yurtiçinde emniyet teşkilâtına, TSK’ya ve başka hiçbir kuruma, örgüte veya sivil şahsa danışmanlık ve eğitim hizmeti vermemektedir” dedi.

Sedat Peker ve SADAT arasındaki tartışma sürerken, yargı bugüne kadar ortaya dökülen iddialarla ilgili ciddi bir soruşturma yürütmedi.

HABER MERKEZİ