Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, sağlık çalışanları arasında ayrıma neden olan ek ödeme yönetmeliğine karşı “YÖK tarafından çıkarılan ek ödeme yönetmeliğini kabul etmiyoruz!” diyerek tepki gösterdi.
Esra Tokat – ANKARA
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, 12 Ağustos’ta yayımlanan YÖK ile Sağlık Bakanlığı kadrosu arasında gelir farkı oluşacağı öngörülen ve “teşvik” adı altında sağlık emekçilerini niteliksizleşme tehlikesi içeren Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne dair basın açıklaması düzenledi. Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Başhekimliği Binası önünde düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda sağlık emekçisi de destek verdi.
Açıklamayı SES Ankara Şube Ankara Üniversitesi İşyeri Temsilcisi Emine Uysal Gümüş okudu. Üniversite hastanelerinin acil çözülmesi gereken sorunları olduğu vurgulayan Gümüş, YÖK’ün ek ödeme yönetmeliğinin sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamadığını ifade etti.
‘Sorun çözmek yerine algı oluşturuluyor’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İktidar son 20 yıllık dönemde sağlık emekçilerine yönelik uyguladığı ücret rejiminden vazgeçmeyeceğini geçen haftaki performans (teşvik) düzenlemesi ile bir kez daha göstermiş durumda. Hükümet sağlık emekçilerinin taleplerini görmeyip bütünlüklü ve sorunlarımızı çözecek adım atmak yerine algı oluşturmaya çalışmaktadır.
‘Üniversite hastaneleri çökme noktasına geldi’
Hükümetin son 20 yıllık bir başka icraatı ise Üniversite Hastanelerini çökertmeye yönelik olmuştur. İktidarının ilk döneminde üniversite hastanelerini ekonomik politikaları ile dize getirmeye çalışan iktidar, üniversite hastanelerini ele geçirdikten sonra liyakatsiz atamalar ve plansızlık nedeniyle çökme noktasına getirmiştir. Üniversite hastanelerine yönelik yıllarca uygulanan yanlış politikalar nedeniyle bugün üniversite hastanelerinde halkımız randevu alamamakta ve tedavilerini sürdürememektedir. Bu politikalar karşısında en ciddi zararı halkımız ve üniversite hastanelerinde hizmet sunan sağlık emekçileri olarak bizler görmüş durumdayız.
Üniversite hastanelerinin acil ve çözülmesi gereken sorunları ortadayken, geçen haftaki yönetmelik sorunlarımızı çözmemiş ve sorunlarımıza yenisi eklenmiştir. Önce Bakanlık daha sonrada YÖK’ün kamuoyuna yapmış olduğu açıklamalarla ise ‘sağlık emekçileri çok ücret alıyorlar’ algısı yaratılmıştır.
Düzenleme biz üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerini Sağlık Bakanlığı Hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerine göre daha düşük ücretlerle çalışmaya mahkum etmiş, eşit işe eşit ücret politikasına zarar vermiştir. Düzenlemenin bir başka sorun noktası ise kurumlarımızda iş barışını koruyan ilkelerden biri olan maaş açıklığına da zarar vermiştir. Düzenleme ile;
- Bir kez daha 4/D’li sağlık işçisi arkadaşlarımız sağlık emekçisi olarak görülmemiş, düzenleme dışında tutulmuştur.
- Üniversitede görevli sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı Hastanesinde çalışan sağlık emekçilerinden daha düşük gelire mahkum edilmiştir.
- Düzenleme farklı üniversitelerde farklı düzeyde ücret belirlenmesine neden olurken, aynı Üniversitenin farklı birimlerinde farklı ödemeler gerçekleşmesine neden olmuştur.
- Düzenleme ile Rektörlük tarafından dağıtılacak tutardan, hangi servise ve unvana ne kadar ücret verileceği konusunda tek belirleyici kılınmıştır.
- Ücret düzeyinin belirlenmesinde Rektörlüğün tek belirleyici olması ve döner sermaye ödemeleri konusunda şeffaflıktan uzak yaklaşımlar ödemelerin kontrolünü zorlaştırmaktadır.
- Servisten servise, kişiden kişiye değişen ödemelerin nedenleri konusunda sağlık emekçileri bilgilendirilmemekte, sağlık emekçileri sorularına cevap bulamamaktadır.
- Teşvik kapsamındaki ödemeler ile sağlık emekçileri çalıştıkları ay içinde alacakları ücret düzeyinin belirsizliği ile hayatlarını idare etmek zorunda bırakılmaktadır.
- Ünvanlar arasında tavan ödeme katsayısı arasında kabul edilemez fark bulunmaktadır.
‘Hükümet kamu sağlık hizmetlerine zarar veriyor’
Sağlık emekçilerinin söz konusu yönetmelikle mağdur edildiğini belirten Gümüş, “YÖK ek ödeme yönetmeliğinde emekçilerin taleplerini barındıran köklü bir değişiklik beklentisini bir kez daha karşılanmamıştır. Pandemi ödemelerinde yok sayılan, tayin hakları verilmeyen, üniversitelerin yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle hak edişleri olan ücretlerini gecikmeli alan üniversite hastanelerinde çalışan emekçiler şimdi de yönetmelikler kapsamında mağdur edilmektedir. Devlette şirket, kamu emekçilerine özel sektör ücret politikalarını dayatan hükümet, kamu sağlık hizmetlerine zarar vermektedir. Üniversite hastanelerinin sorunları çözülmediği takdirde, kamuda yoksulluk sınırı üzerinde maaş uygulaması ve maaş denkliği sağlanmadığı takdirde, üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçileri olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada buraların şirket değil kamu hizmeti üreten kamu kurumları olduğunu bir kez daha ifade etmek için alanlarda olacağız” diye konuştu.